Turizm, Marka ve Yatırım Danışmanı Volkan Şimşek ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 35 yıldır turizm sektöründe olan Şimşek, Türk turizminin rekabet ortamındaki yerini ve sorunlarını değerlendirdi. Deneyimli turizmci Şimşek ayrıca 2025 yılında planlanan ‘Sağlıklı Yaşam Kasabası’ projesini anlattı.
2025 yılına dair beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?
2025 yılı Türkiye adına iyi bir yıl olacak gibi görünüyor. Ancak turizmde büyük bir rezervasyon patlaması yaşamıyoruz. Şu anda erken rezervasyon dönemi başladı. Buna rağmen kaynak pazarlardan Türkiye’ye ciddi bir eğilim yok. Tüketici artık daha bilinçli, eskisi gibi erken rezervasyon yapma eğilimi kalmadı, çünkü sezon içinde fiyatlar değişebiliyor. Türkiye son yıllarda ciddi fiyat artışlarına gittiği için, artık o fiyatsal avantajını yitirmeye başladı. Otel fiyatları konusunda dikkatli olmalıyız.
Rakip ülkelerle fiyatlarımız neredeyse aynı seviyeye geldi. Eskiden İspanya ve Yunanistan’a göre daha uygun fiyatlıydık, ancak şu anda Mısır gibi pazarlar daha cazip fiyatlarla karşımıza çıkıyor. İnsanlar, daha uygun fiyatlarla Mısır’a gitmeyi tercih ediyor. Bunun nedeni; Mısır’ın Türk profesyonellerle çalışması ve All Inclusive konseptini daha iyi bir şekilde uygulaması.
“BİRKAÇ GÜN EĞİTİLEN EKİPTEN İYİ SERVİS BEKLEYEMEYİZ”
Personel maliyetleri daha düşük ve bu da Türkiye için bir tehlike oluşturuyor. Personel bulmakta zorlanıyoruz. Bazı tesislerde personel rekabeti görülüyor, bu da servis kalitesini düşürüyor. Türkiye’nin meşhur misafirperverliği artık eskisi kadar etkili değil. Müşteri memnuniyetini tekrar ön plana koymamız gerekiyor. Yatırımcılara büyük görev düşüyor. Personel eğitimine yatırım yapmalıyız, yoksa sezon başında işe alıp birkaç gün eğitilen bir ekipten iyi servis bekleyemeyiz.
Misafiri tekrar yakalamak için nasıl bir yol izlenmeli?
Misafiri tekrar yakalamak, turizmin en önemli unsurlarından biridir. Misafir, ilk gittiği yerde aldığı hizmeti beğenirse, kendisine dikkat edildiğini hissederse ve ödediği paranın karşılığını aldığını düşünürse, tekrar gelir. Gittiğiniz bir mekandan memnun ayrılırsanız, bir dahaki sefere orayı başkalarına da tavsiye edersiniz. Misafiri mutlu ederek, onun memnuniyetini sağlamak zorundayız.
Sizce Türk turizminin en büyük sorunu nedir?
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri, iş gücü olacak. Otellerde en alt statüdeki çalışanları bile bulmakta zorlanıyoruz. Bugün bir otelde ‘steward’ bulmak zor, çünkü bazı sektörlerde, inşaat işlerinde günlük 2-3 bin lira kazanıyorlar. Bu koşullarda otelde asgari ücretle çalışmak istemiyorlar.
“TURİZM ÇALIŞANLARININ YAŞAM KOŞULLARINA DİKKAT ETMELİYİZ”
Dışarıdan personel getirme ihtiyacı duyuyoruz. Ancak bu, maliyetleri artırıyor ve personel kalitesini etkiliyor. Antalya gibi turizmde yoğun bir şehirde çalışanların yaşam koşullarına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Dubai’de bu işler çok daha farklı çözülmüş durumda.
Orada otellerin personelleri için özel alanlar oluşturulmuş. Türkiye’de ise bunu henüz tam anlamıyla sağlayamadık.
SAĞLIKLI YAŞAM KASABASI PROJESİ HAYATA GEÇECEK
2025 yılına dair yeni planlarınız neler?
Türkiye için önemli ancak son yıllarda biraz geride kalan, üçüncü yaş grubu olan, kış turistleri var. Bu uzun dönem konaklama yapan misafirler, Türkiye’nin kış turizmini canlandıran önemli bir segmentti. Ancak artan fiyatlar nedeniyle Türkiye artık bu gruba pahalı gelmeye başladı. Burayı kaybetmemek lazım çünkü bu potansiyel hala büyük. Bu konuya dikkat ederek, ‘Sağlıklı Yaşam Kasabası’ olarak planladığımız projeyi hayata geçiriyoruz. Antalya Havalimanı’na 40 km mesafede, Isparta yolu üzerinde, 125 bin metrekare alan üzerinde kurulacak bu kasaba, 1250 ünitelik bir yerleşim olacak.
Burada sağlıklı yaşam imkanı sunan, SPA, hamam, açık kapalı havuzlar, yürüyüş parkurları, mini golf gibi alanların bulunduğu bir tatil köyü planlıyoruz. Üye kayıtlarına başladık ve yurt dışındaki bazı sağlık kuruluşlarıyla da görüşmelerimiz sürüyor.
Bu Türkiye’de ilk olacak bir proje. Bu projeyi hayata geçirip, büyük bir lansman yapmayı düşünüyoruz.
