Bentour Reisen Genel Müdürü Melih Yetiş Antalya Turizm Fuarı’nda (ATF) GM Turizm ve Yönetim Dergisi mikrofonlarına konuştu. Yetiş, 2024 yılının Bentour Reisen için ‘altın yıl’ olduğunu dile getirdi.
2024 nasıl geçti ve 2025’i nasıl değerlendiriyorsunuz, neler bekliyorsunuz?
2024 Avrupa pazarında bizim için gerçekten altın yıl. Özetle; 20. yılını kutluyoruz Bentour’un. 20. yılında birçok anlamda altın yılını yaşadı. Sadece Antalya üzerinde değil, hem Ege’de ciddi derecede büyüdü, hem yurt dışı destinasyonlarda.
Akdeniz Havzasında, İspanya, Mısır, Yunanistan vs. bütün bölge destinasyonlarında ciddi büyüme ivmemiz vardı.
Türkiye’de yüzde 40 üzerinde büyüdüğümüz bir sene oldu. Hem Ege’de hem Antalya’da 250 bin paxa yaklaşan bir realizasyon ile yılı bitireceğiz. Güzel bir yıldı, partnerlerimizin gerçekten olumlu destekleri oldu. Karşılıklı birbirimize odaklandık. Misafir memnuniyeti temelinde her kademede Almanya’dan, İsviçre’den, Avusturya, Hollanda, Türkiye’ye ciddi fokuslanıldı.
Misafirlere direkt transfer hizmeti veren operasyonel konularda ciddi yatırımlar yaptık. Antalya’nın ulaşım sıkıntılarını bertaraf edebilme adına direkt transfer veriyoruz yaklaşık bir yıldır. Buna devam edeceğiz, bu Avrupa’da halihazırda biliniyor. Her gelen misafir beklemeden, direkt oteline gidiyor.
Bu Antalya için çok önemli bir durum.
Bu da bize ayrı bir ayrıcalık kattı. Teknolojide de ciddi yatırımlarımız oldu bu sene; yapay zekayı kullanmaya başladık.
Yapay zekayı nasıl kullanıyorsunuz?
Yapay zekayı satış kanallarımızda, misafir ilişkileri alanlarında, misafirin her türlü ürün seçiminde reklamasyon, şikayet, talepleri ve en hızlı verileri işleme gibi her türlü konuda yapay zeka bizi işler hale getirdi.
Dolayısıyla birçok alanda misafirlere hızlı geri dönüşler olmaya başladı. Misafirin şikayetleri, misafirin memnuniyetleri ve aynı zamanda satış dönemlerinde talepleri, soruları, bölgeler, destansiyonlar, oteller, her konuda yapay zekayı devreye soktuk, bunu daha da geliştireceğiz.
Bu teknoloji için haftanın belirli zamanlarında yapay zeka ve IT konularına zaman ayırıyoruz. Antalya Turizm Fuarı’nda da bu konuda bayağı bir mesaimiz oldu. “Yeni teknolojilerle ilgili sistemimizi nasıl entegre ederiz, nasıl daha hızlı hale geliriz?” sorularına çalıştık. Türkiye’nin turizm hareketliliğinin olduğu her noktada ‘Biz nasıl misafir memnuniyeti temelinde büyürüz, nasıl daha fazla misafiri hareket halinde olduğumuz altyapı pazarlarına, Türkiye’ye getiririz?’ diyoruz. Teknolojiyi ve yapay zekayı ön plana çıkararak bu doğrultuda hedeflere hızla yürüyoruz. 2024 verileri de bize onu gösterdi. Bizim için gerçekten altın yıl oldu.
Türkiye’ye ne kadar pax oldu?
Biraz evvel söylediğim 250 binin büyük bir kısmı Türkiye. Genel anlamda %40’lık bir büyüme oldu. Yurt dışı büyümemiz daha fazla. Mısır, Yunanistan, İspanya, Akdeniz Havzasında büyümelerimiz daha fazla ama artık rakamlarımız da çift haneli. Ama 250 bin pax’ın büyük bir kısmı Türkiye.
ÇOCUKLU AİLELERİ 2 YILDIR KAYBETMEYE BAŞLADIK
Akdeniz bölgesinde tüm ülkeler arasında bir rekabet var. Türkiye’nin bu rekabetteki rolü sizce nedir, neler yapılabilir, neler yapılmalı?
Türkiye fiyat ve hizmet paritesinde her zaman çok uzun yıllar ön planda, en makul fiyatta, en iyi hizmeti veren destinasyonlarda bir numaraydı. Çok uzun yıllar biz bu bayrağı taşıdık, tartışmasız. Uluslararası turizm endüstrisinin neresine bakarsanız bakın Türkiye, bu konuda her zaman bir numaraydı. Pandemiden sonra gittikçe artan yüksek enflasyonun etkisi, turizme yansıması ve artan fiyatlar özellikle son iki yıldır hem uçak tarafında, hem tur operatörleri tarafında, hem otellerde, hizmet ayağında, bütün parametrelerde artan aşırı yüksek enflasyon etkisiyle fiyatlar, paket fiyatlarının yükselmesi artık o fiyat-hizmet paritesinin Türkiye’nin aleyhine dengeyi bozmaya başladı.
‘En iyi hizmet ve iyi fiyatla Türkiye’ye gideriz’ algısı maalesef son 2 yıldır kırılmaya başladı. Türkiye bu avantajını kaybetmeye başladı. Özellikle yüksek sezon dediğimiz, Temmuz Ağustos’ta 1-2 çocuklu aileleri son 2 yıldır kaybetmeye başladık. Bu sene, Haziran 15 sonrası iki ay bunun etkisini bütün ülke yaşadı. Ege bölgesi, Avrupa’nın en iyi olduğu Side bölgesi dahil olmak üzere Belek, Lara, Kundu, Kemer bütün bölgelere baktığımız zaman 15 Haziran sonrası asıl ailelerin geldiği dönemde ciddi sıkıntılar yaşandı.
Biz bunu sadece bu sene yaşanan Avrupa Şampiyonası’na bağlamıyoruz. Bu konjonktürel, dönemsel bir sıkıntıydı. Yüksek sezonda, geçen sene de bu benzer sıkıntılar yaşandı. Bu Türkiye için bir tehdit. Bu potansiyel yavaş yavaş Kuzey Avrupa ülkelerine kaymaya başladı. Biz onu gördük. Mısır, Fas, Tunus hiçbir zaman yaz dönemlerinde bizim için rakip ülkeler değildi. Yaz rekabeti denildiği zaman Türkiye’nin asıl rakipleri Yunanistan, İspanya destansiyonlarıydı. Son iki yıldır özellikle bu sene, yüksek sezonda Mısır çok ciddi pax almaya başladı. Özellikle çocuklu ailelerden. Ben 2 ay evvel, yaklaşık 3-4 gün Mısır’a gittim, orada da zaten bunu çok net gözlemledim.
‘BİZİM RAKİBİMİZ DEĞİL’ DEDİĞİMİZ ÜLKELER ARTIK RAKİBİMİZ
Fiyat avantajı mı bunun sebebi?
Tabii fiyat avantajı, artan yatırımlar, yeni oteller, sade her şey dahil konsepti. Sade her şey dahil konsepti dediğin Avrupalı misafir için önemli. Avrupalı misafir için standart bir her şey dahil konsepti gerçekten yeterli. Avrupalı misafirin Türkiye’deki ultra her şey dahil eleştirisi şu: “Biz hizmetini almadığımız her şey dahilin ödemesini yapıyoruz, parasını ödüyoruz. Ben 5 çeşit viski içmiyorum, ben sabahın 3’ünde herhangi bir alkol tüketmiyorum. Sabah 5’te herhangi bir şey yiyip içmiyorum.” Dolayısıyla Türkiye’de ağırlıklı Antalya özelinde, ‘kullanmadığımız her şey dahilin bedelini ödüyoruz’ eleştirisi var. Mısır’da bu yok. Mısır’da sade her şey dahil de makul fiyatlar var. Özetle fiyatta daha hassas olan o çocuklu aileleri, yüksek sezonda Mısır kendisine çekiyor. Fas, Tunus, yazın bizim rakibimiz değil dediğimiz bu ülkeler artık bizim rakibimiz net.
“SİDE’DEN BİR OTELİMİZ ALKOLSÜZ HER ŞEY DAHİL İÇİN CESARET GÖSTERDİ”
Aslında misafir tarafı da otelci tarafı da her şey dahil konseptiyle ilgili bir yenileme bekliyor değil mi? İki taraf da bunda mutabık.
Bakın Dubai, çok zengin turisti çeken Dubai, 2025 itibariyle alkolün olmadığı her şey dahil sunmaya başladı. Her şey dahil sunuyor, alkol yok. Alkol istersen parasını, bedelini öde, al. Alkol hizmetini de sunuyor ama her şey dahile sadece geniş çeşitli yeme içme, 24 saat veriyorsan ver, gece 2’de bitiriyorsan bitir, alkolsüz soft içecekleri dahil ediyor. Belki birayı dahil edebiliyor ama diğer yüksek maliyeti oluşturan o ithal içecekleri sunmuyor. Dubai’deki bir otel 2025 itibariyle alkolsüz her şey dahil konseptini sunmaya başladı. Biz iki senedir bu arayı istedik. İki senedir biz Antalya’da, Ege’de partnerlerle bunu konuşuyoruz. En azından birkaç otelde bunu deneyelim, alkolsüz her şey dahil konseptini. 2025’te, Side’den bunu yapabiliriz diyen bir partner otelci dostumuz var, cesaret gösteren. Önümüzdeki hafta ziyaret edeceğiz kendilerini, konu başlıklarımızdan birisi de bu olacak.
2025 senesinde yapmak istediğimiz yeniliklerden birisi alkolün olmadığı her şey dahil sistemi. 2025’te kültür konusuna biraz daha odaklanacağız. Antalya Turizm Fuarı’nda toplantılarımız oldu. Golfte çok ciddi bir yapılanmaya giriyoruz. Belek bölgesinde, 2025 yılında, golfte Bentour’u çok ciddi bir şekilde ön planda göreceksiniz.
Son olarak Antalya Turizm Fuarı’nı sorayım. Nasıl geçti sizin için, nasıl değerlendirirsiniz?
Özellikle geçen seneden beri ben gerçekten Antalya Turizm Fuarı’nı çok efektif, çok olumlu, çok faydalı değerlendiriyorum. Selçuk Meral ile hakikaten defalarca bu konuda konuştuk, görüştük. Emeği geçen herkesi hakikaten kutluyoruz. Kesinlikle zamanlama anlamında çok doğru, Antalya bölgesine baktığımız zaman 3 ülke Antalya turizminin yaklaşık yüzde 52-55’ini karşılıyor: BDT, Almanya, İngiltere pazarı. BDT pazarın kontratlarının hemen hemen imzalanmak üzere olduğu bir dönem, Avrupa pazarının kontraktını bitirmiş olduğu, bitirmek üzere olduğu bir dönem, İngiltere pazarının çok önceden kontraktını bitirip satışı açtığı ama doğru analizler yapılabilecek bir döneme denk geliyor. Dolayısıyla Antalya’nın kemik kitlesini oluşturan bu ana üç pazarının en doğru takviminde yapılıyor. Bence zamanlama çok doğru. Bizim için çok faydalı bir fuar.