Sueno Hotels Golf/ Deluxe BELEK’te Kids Club Supervisor – İngilizce Öğretmeni- Çocuk Gelişim Uzmanı Sabriye Cerit Turizmde çocuklu ailelerin tercihleri ve değişen mini club anlayışını kaleme aldı.
Bundan beş -on yıl öncesine kadar, tatilcilerin otel seçiminde aradıkları kriterlerin başında, deniz manzaralı oda, yiyecek içecek kalitesi, kalacakları odanın metrekarece hesabı gelirken, şimdilerde tesislerde bulunan çocuk kulüplerinin büyüklüğü, çocuk restoranının açılış saatleri, kaç personel Türkçe biliyor gibi etkenler gelmeye başladı. “Çocuğa ver boya kalemini akşama kadar boyasın” devri o zamanlarda kaldı ve yatırıcımlar da harekete geçerek bu işin sadece bir boyama kitabı ve altı adet boya kalemi ile olmayacağı kanaatine verdi.
Öyle ki son beş yılda özellikle Antalya bölgesinde otellerin belli başlı özelliklerinden ziyade çocuk kulüpleri konuşulur oldu. Bir rekabet havası aldı gitti başını. Önceden, üç odadan ibaret olan kulüpler şimdilerde ikişer üçer katlı olmaya başladı. Eskiden çocuk havuzu var diye sevinen anneler şimdilerde çocuk aquaparkı olan otelleri tercih etmeye başladı. Dolayısıyla turizmde iyi otel anlayışı yemek ve hizmet kalitesi ile değil, o tesisin çocuk kulübü ile ölçülür hale geldi. En azından çocuklu aileler için durum bu hale geldi.
Bana göre ise, bir tesisi çocuk ve aile dostu yapan kriterlerin en başında; misafirlerin en kıymetlilerini emanet ettikleri çocuk kulübü personeli gelmektedir. Yatırımcı, altından Aquapark da yapsa, çocuk restorantını kuş sütü ile de donatsa, “Çocuk Kulübü Personeli” kimliğini layıkıyla üstlenemeyen çalışanları bulundurduğu sürece, tesisi “Çocuk ve Aile Dostu Otel” sıralamasında en gerilerde kalacaktır. Bilinmelidir ki, “Çocuk Kulübü” hatanın kabul edilmediği en önemli departmandır. Şöyle ki yemeklerden hoşnut olmayan, deniz manzaralı oda yerine kara manzaralı odaya mağruz kalan bir misafiri akşam yemeğinde alakart restoranında ağırlar ya da odasına bir şişe şampanya ve meyve tabağı hediye edilirken, çocuğuna gerekli hizmeti veremediğiniz bir misafire aynı telafiyi uygulamanız çok güçtür. Dolayısıyla, yapılacak en güzel yatırım personele yapılan yatırımdır.
“Çocuğu mutlu olan misafir, mutlu misafirdir” sloganından yola çıkarak, çocuk ve aile dostu otellerinin yıllarca tercih edilmesi için personelin yanında çocuk kulüplerinde gerçekleşen gündüz ve akşam aktivitelerinin kalitesi de önemlidir. Beş yıl öncesinde çocuğu ve aileyi her akşam otuz dakikalık mini disko ile geçiştirirken, şimdilerde sadece mini disko yeterli kalmıyor ve bu anlamda bütçeler hazırlanıp çocuklar için şovlar, gösteriler satın alınıyor. Bu arada mini disko deyip geçmemek lazım, her ne kadar” A ram zam” çocuk şarkısı dillere pelesenk olsa da güncel a ram zam zam’lar olmalıdır.
Turizmin sallantılı günler geçirdiği şu günlerde, kapılarını ilk defa yerli turiste açacak ya da daha fazla yerli misafir ağırlamak isteyen çocuk ve aile dostu listesindeki tesisler; büyük şehirdeki kreş ve anaokullarından yola çıkarak, programlarını ona göre düzenlemelidirler. Nedeni ise; biliyoruz ki artık Türk anneler çok bilinçli ve çocukları konusunda çok daha hassas. Bir haftalık tatil de olsa çocuğunu mutlu edecek ve çocuğu için faydalı olan etkinliklerin yer aldığı tesisleri seçecek. Türk annesi hassas, Türk annesi titiz ve çocuğuna çok düşkün!
Umarım, çocuk ve aile dostu tesisler konusunda, en iyiler arasında olur, ülkemizi bu anlamda güzel yerlerde görürüz.
Bir dahaki sefere görüşünceye kadar, güncel kalın!