POYD ( Profesyonel Otel yöneticileri Derneği) Başkanı ve Calista Luxury Resot Hotel Genel Müdürü ALİ KIZILDAĞ; “ülke olarak Türk turizmini daha ilerilere taşımak için inovatif projeler oluşturabileceğimiz bir platforma ihtiyacımız var” diyerek Türk turizminin şuan sahipsiz olduğunu vurguladı.
GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ – ÖZEL HABER
“Çağın gerçeklerine ayak uydurmayan ürünler bu yarıştan elenecek” bir sözünüz vardı, bu sözün hala arkasında mısınız?
Evet, Global dünyaya oryante olmayan hiçbir ürünün yaşama şansı yok.
Peki; Türk turizmi şuanda global dünyaya uyumlu mu?
Global dünya ile uyumlu olduğu için bu kadar yol kat edebildik. Günümüzde Türk turizmi global dünyada önemli bir yere sahip, ama gelinen noktada bir rehavet var . Özellikle özel sektörle bürokrasinin kompresyonunda uyumsuzluk olduğunu düşünüyorum. Daha fazla ortak projeler gerçekleştirilmelidir. Destinasyonumuzu bir sonraki evrelere taşıyacak projeler üretmekte sıkıntı yaşıyoruz.
Bu konuda bürokrasiden kastınız Kültür ve Turizm Bakanlığı mı?
Kasıt yok tabi ki. Dileklerimiz var. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı hepsinin kapsıyor. Turizm, Türkiye’nin küresel pazarlardaki rekabet edebileceği elindeki tek üründür. Bu nedenle turizmle ilgili her konu, her artı değer ve her sıkıntı Türkiye’de cumhurbaşkanından vatandaşına kadar herkesin problemi olmalıdır. Türkiye’nin turizm politikasının bu ülkenin ulusal politikası haline dönüşmesi gerekiyor.
Turizmde 2023 vizyonu adında bir çalışma yapıldı. Turizmcilerde bu vizyon oluşturulurken işin ne kadar içindeydi tartışılır. Ama tüm bakanlıkların katkılarıyla böyle bir çalışma başlatıldı. Bir takım bölgeler tespit edildi. Alt yapının planlamasıyla ilgili çalışmalar yapıldı, kitapçıklar çıkarıldı. Üstünde çalışılacağı ve bunun ikinci ve üçüncü evreleri de yapılacak denildi, ama üstü küllendi kaldı. Bu konu daha makro ve ciddi planlamaların yapılması gerekirdi. Maalesef bu planlamalar alt yapı planlaması, turizm alanlarının tespiti, buraların tahsisleriyle ilgili konulardan öteye gidemedi.
Asıl üzerinde durulması gereken konu ise; turizmin şuanda geldiği 35 milyon turist 35 milyar dolar turizm geliri olmalıdır. Türk turizmi şuanda global pazarda çok önemli bir noktada yer alıyor. Bu noktaların daha ileri taşınması sadece yatırımların planlamasına bağlı değildir. Türk turizmini daha yukarılarda görmek için, ülke pazarlaması, insan kaynakları yönetimi, imaj çalışmaları, tanıtım çalışmaları, kültürle ilgili çalışmalar, ülkenin dışarıdaki algılanmasıyla ilgili olumlu algının yaratılması, ve geliştirilmesi yani topyekûn bir çalışmanın değerlendirilmesi gerekiyor. Bu vizyonun çok inovatif projelerle daha üst bir boyuta taşınması şart.
Bu konuda turizm sektörü ne yapmalıdır?
Turizm sektörü bu konuda üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Çünkü bugüne kadar turizm sektörü dünyadaki turizm faaliyetlerinin yoğunlaştığı bütün aktivitelere gitti. Otelcisinden, acentecisine ve Tur operatörüne kadar dünyanın en ücra köşelerine kadar giderek Türkiye’yi en iyi şekilde tanıttı. Türk turizminde komparativ bir eksiklik var. Turizmin bileşenlerinin ortak bir platformda buluşarak elimizdeki değerlerin yaratıcı projelerinin oluşturulması için çalışmalar gerçekleştirilmediler. Türkiye’de şuanda turizme sahip çıkacak bir platform yok. İlk olarak turizmi sahiplenecek bir platformun oluşturulması ve bu platformun yasa ile yetkilendirilmesi gerekiyor. Bu platformun bu işi yapacak ve yürütecek projelerini sürdürebilmesi için finansman kaynaklarının yaratılmasıyla ilgili çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Tüm bunları üst üste koyup inovatif bir çalışma başlatılmalıdır.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Türkiye’de turizm sektörü ülke için bugüne kadar elinden geleni yapmıştır. Turizm ülkemizde gelebileceği en iyi noktaya gelmiştir. Asıl konumuz, bu noktadan bu değeri alıp daha ileri boyutlara taşıyacak dünyadaki diğer destinasyonlarla rekabet gücünü artıracak ve 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri hedefini 100 milyon ve 100 milyarlara taşıyacak bir inovasyona ihtiyaç var. Bunu da nasıl yaratacağımızı oturup hep birlikte düşünmeliyiz.
3 yorumlar
Türk turiziminin sahibi charter uçuş slotlarını ellerinde bulunduran acentelerdir , iletişimin bu kadar yaygın olduğu , bilgi paylaşımının sürati ve sınırsızlığının olduğu bir dünyada yaşıyoruz doğrumu ? Size bir örnek vereceğim tüketiciler bir ürün satın almadan evvel internetten her türlü bilgiye ulaşıp araştırma yapabiliyor oteller için bu bağlamda kesinlikle gerçek tüketici yorumlarını içeren siteler var ve tüm dünya vatandaşları hangi ülkede hangi otelin hizmetinin ne seviyede olduğunu öğrenip düzgün seçimler yapabiliyorlar ve bu otellere internet üzerinden rezervasyon yaptırıp satın alabiliyorlar buraya kadar doğru her hangi bir aracı yok online satış imkanı kusursuz çalışıyor ama ulaşım olayı var ! Burada aracılar devreye giriyor Antalya ya sezonda uçak bileti bulabilmek Avrupa ülkeleri ve Rusya dan imkansız gibi bir şey .sözü uzatmayalım internetten otelinizi online satın alsanız bile uçak bileti soru işareti .Antalya örneğine bakarsak tarifeli uçaklar yüzde 5 iken charter seferi yapanlar yüzde 95 dolayısı ile Türk turiziminin sahibi acentelerdir . Ayrıca bu acentelere mahkum edilen oteller unutmamalıki Türkiyenin lokomotif sektörü sayılan turizmin ana sermayesi ve Türkiye için vazgeçilemez istihdam kaynağı , otelci çok uzun senelerdir hakkettiği parayı kazanamıyor öz sermayesi güçlü ve müşteri memnuniyeti yüksek olanlar hariç ki o tesislerin dahi hak ettikleri kara ulaşmadığını biliyorum . Turizimin en büyük tehlikesi eknomik olarak acentelerden avans almadan açılış şansı olmayan öz sermaye eksikli borçlu oteller niçin büyük tehlike dediğime gelince bu otelleri hizmet kalitesinin ne kadar kötü olduğunu benden daha iyi bilirsiniz bu ülke turizimine yapılacak en büyük kötülüktür . Sonuç olarak bu gibi tesisler internet üstünden satış yaparak yıllık gecelemelerinin yüzde kırkını garantiliyebilseler karlılıkları artar ve hizmet kalitelerini yükseltebilirler , unutmayınki bu otellerin sermayeleri ciddi rakkamlardır bu gün Beş yüz odalı beş yıldızlı bir otel arsa payı hariç minimum otuz milyon dolardır bana dünyada kuruluş sermayesi otuz milyon dolar olan bir tane dahi acente gösteremezsiniz , sektörün meyveli ağacı otellerdir ama zenginleşen sektör acentelerdir ve maalesef her kriz zamanı oteller mali olarak ciddi olarak etkilenir . Tüv Türk kuruldu trafiğe çıkan araçlar rutin kontrolden geçmek zorunda Otelcilik içinde bu tip uygulamanın devlet destekli yaptırımları olan bir sistemin devreye girmesi gerektiğine inanıyorum , bu da otelcilikte hat safhada olan haksız rekabeti ve hizmet standartlarını belli bir seviyede tutar . Bu muhabbet çok uzar müsaadenizle saygılarımla . Çalışan memnuniyeti , müşteri memnuniyeti ve patron memnuniyeti bu sırayı şaşmayın mutlaka başarırsınız !
Sayın Kızıldag, çok haklı. Söz konusu platform “Türkiye Turizm Konseyi ” dır. Tiyader ilgili yasa taslağını akademisyenler işverenler ve turizm işletmelerinin yöneticileri ile birlikte hazırlamıştır.
Türk turizminin gerçek sorunu yapılanmanın planlı olmayışıdır. Başka bir ifadeyle herşeyin spontane, rastgele gelişmesiyle ilgilidir. Örneğin Kalkan bölgesine neredeyse yalnızca Ingiliz turistler geliyor. Bunu sağlayan tur operatörleri midir? Kapadokya’nın dünyanın önde gelen “kültür turizmi” ürünlerinden olmasını ve markalasmasini planlı politikalar mı sağlamıştır acaba? Kimse tur operatörlerine saldırmasın. Hata bürokrat, akademisyen, profesyonel ve politikacı olmak üzere hepimizde..