Bu değin ufuk açıcı bilgiden daha sonra, akıllara takılan birincil soru olan Evren’de yalnız olup olmadığımız, insanlık tarihi boyunca merak edilen ve edilecek bir konu. Bu konuya yanıt bulabilmek için NASA başta almak üzere çoğu ülkede dünya dışı yaşam ile ilgili devlet destekli kurum ve kuruluşlar mevcut. durmadan uzaya sinyaller gönderiliyor, incelemeler yapılıyor. SETI projesi bunun en kayda değer örneklerinden şu an için. Tüm bu araştırmalar ve araştırmalar bir yanda, sahiden dünyanın kendisi başlı başına bir radyo sinyali potansiyeli görüyor. Fakat evrenin büyüklüğünü düşünüldüğünde, bu radyo sinyallerinin etkisi de tartışmaya açık şüphesiz. Dünyadan yayılan radyo sinyallerinin yalnızca bizim galaksimiz içinde duyulabildiği/görülebildiği alanın resmi de bunu ispatlıyor zaten.

Peki, bu evrende dünyadan başka bir gezegende canlılık olabilir mi ya da canlılığın başlaması için uygun etraf var mı?

Dünya dışı yaşam arayışı bilhassa gelişen teknoloji ile birlikte en azından daha iyi bir seviyede diyebiliriz sanırım. Yakın zamanlarda da Dünya güya, üstünde yaşamın başlayabileceği birçok gezegen keşfedildi. Peki, Mars bunlardan birisi mi?

Dönem dönem kulaklarımıza kazanç, ‘Mars ’ta kalça kemiği bulundu ’, ‘Mars ’ta su olduğu keşfedildi ’ gibi haberler. Peki, gerçekte Mars bizler için yaşamımızı sürdürebileceğimiz bir yer mi?

Gelin, derhal bunu inceleyelim.

Mars ’ı keşfetme çalışmalarının altında yatan niçin Sovyetler Birliği ile Amerika Birleşmiş Devletleri arasındaki baskı yarıştırma hevesinden öte değildir gerçekten. Ilk Önce Sovyetler Birliği bir dizi denemeler yaptı bu gizemli gezegeni keşfetmek amacıyla. 1960 ’lı yıllarda Korabl 4, Korabl 5 ve Korabl 11 isimli uzay araçlarını yolladı. Ama bu denemeler başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu çalışmaların altında kalmak istemeyen ve Sovyetler ile Soğuk Savaş içerisinde olan ABD, başta Mariner 3 isimli uzay aracını yolladı. Lakin sonuç alınamadı. Sonrasında Mariner 4 uzay aracını uzaya yollayan ABD, insanlık tarihinin Mars hakkındaki ilk bilgi ve fotoğrafları elde etmesini sağladı.

İşler bundan böyle ayrıntılarıyla kızışmış ve Soğuk Savaş, uzaya taşınmıştı. Sovyetler ve ABD aralarında bundan böyle uzayı keşfetme yarışı başlamıştı.

1970 yılına gelindiğinde ise ABD, Mariner 9 adlı uzay aracını Mars ’ın yörüngesine yerleştirdi. Altta kalmak istemeyen ve çalışmalarını hızlandıran Sovyetler Birliği de iki uzay aracını, Mars 2 ve Mars 3 ’ü uzaya gönderdi ve bunlar da yörüngeye oturdu. Hatta Mars 3, Mars ’a inmeyi denedi lakin başarılı olamadı.

Bu dönemler aralarında yaşanan bu çekişmeler sonucunda 2000 ’li yıllara gelindiğinde ise hem Rusya keza de ABD, Mars ’a birçok uzay arabulucu gönderdi ve başarılı da oldu.

Bu furyaya daha sonradan Avrupa ülkeleri de katıldı kesinlikle.

Gezegenimizin çabucak gelişen nüfusu, yaşayabilecek alan yetersizliği ve kaynak sorunları yüzünden Dünya ’yı terk etme aşamasına gelebileceğimizi düşünen Elon Musk, bu çalışmaları 2012 yılında başlattı. Musk, herhangi bir felaket halinde varlığımızı gözetmek için çoğu gezegende hayat olanağının araştırılması gerektiğine inanıyor.

NASA ’yla gerçekleştirdiği müşterek projelerle aşina SpaceX ’in başkanı Musk, Dünya ’dan Mars ’a insan taşıyacak uzay araçları ve roketler geliştirerek, Kızıl Gezegen ’de büyük bir koloni kurmak istediğini açıklamıştı.

Mars ’ta kurulacak kolonide yer alabilmenin elbette dahası bedeli var: 500 Bin Dolar.. Musk ’a göre bu para çok yüksek yok, çünkü bu koloninin kurulabilmesi için yapılacak giderleri ve gezi masraflarını ama karşılayabileceklerini açıklamıştı.

Mars ’ta muhtemel bir yaşamı taklidini yapmake üzere, NASA ’ya ast bir ekip 29 Ağustos 2015 itibariyle Hawaii ’de faal olmayan bir yanardağın yanında kurulu dom ’da (kubbe) yaşamaya başladı. Tecrit deneyi (isolation experience) ya da yalıtım deneyi olarak anılan araştırma gerçekleştirildiği yer itibariyle Cuma gününden başlayarak tam bir yıl sürecek. Uzmanlar, muhtemel bir Kızıl Gezegen ’e yapılacak bir devir yolculuğunun 1-3 sene arası süreceğini varsayım ediyorlar. Gerçekleştirilen bu taklit deney ile, mümkün bir Mars görevinde yapılacak hataları da en üye indirmeye ve parametrelerin en iyi şekilde belirlenmesine çok asistan olacağını düşünüyorlar.

Altı şahsiyet bu güçlü ekip dom ’un içinde kapalı şekilde, temiz hava, taze gıda ve mahremiyetleri olmadan yaşayacak. Takım, lokal saate göre Cuma 15:00 ’da ( 01:00 GMT – Cumartesi) kendilerini içeri kapattı. 11 metre çapında ve 6 metre yüksekliğindeki Dom ’un dışına yapacakları bir gezinti için, uzay giysisi giymek zorunda olan ekip, bir astrobiyolog, bir doktor, bir pilot, bir mimar, bir gazeteci ve bir toprak bilimciden oluşuyor.