Hakan Duran Rixos Downtown Genel Müdürü Hakan Duran ile uzun bir aradan sonra geri dönüş yaptığı şehir otelciliğini, 2016 yılı turizm sezonunu, bakanlığın yaptığı çalışmaları ve 2017 yılını konuşma fırsatı bulduk.
Rixos Downtown’da göreve başlamanızla birlikte ne gibi değişiklikler yaptınız ?
Turizm hayatıma şehir otelciliği ile başlamıştım. Uzun bir aradan sonra tekrardan şehir otelciliğine geri döndüm. Şehir otelciliğinin resort otelciliğe göre daha hareketli bir çalışma ortamı var. Şehir otelciliğinin yaşaması için şehirle bütünleşmesi gerekiyor. Şuan sivil toplum örgütleri ve çeşitli şirketlerin toplantı ve organizasyonlarına ev sahipliği yapan otelimize şehirde yaşayan halkı da dahil etmek için çalışmalara başladık. Oteli akşam saatlerindeki canlı müzik programları ile canlandırdık. Halkın zihninde oluşan “Oteller pahalıdır, gidilemez” algısını ortadan kaldırarak halkın akşamları yemek yemek için ya da müzik dinlemek için otelimize gelmesi yönünde adımlar attık. Bununda meyvelerini almaya başladık. İnsanlar 5 çayına otelimize geliyorlar. Bunun yanı sıra spor kulüpleri ile çalışmalarımız var. Otelimizin hemen karşı tarafında çok önemli spor tesisleri bulunuyor. Bunu da en iyi şekilde değerlendireceğiz.
Türk turizminin son durumunu ve krizi değerlendirir misiniz?
Rusya ile olan sorun bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Sektör, yönünü Ukrayna’ya çevirse de o ülkeden gelecek kişi sayısı da geçen sene 600 bin civarındaydı, bu yıl da 800 bini geçmez. Herkes aynı destinasyona yoğunlaşınca da fiyatlar düşecek. Fiyatlar düşünce geçen sene 600 bin kişiden elde edilen para bu yıl 800 bin kişiden elde edemeyecek. Sektörün yaptığı yanlış burada başlıyor. Sektör, ülkeye gelen kişi sayısına odaklanarak kazandığı geliri göz ardı ediyor. Her yıl kişi başına gelir miktarı azalıyor. Rus krizi ciddi bir durum. Bu yıl bence ülkemize gelecek olan Rus turist sayısı 500 bini geçmez.
Bu kriz uzun süre devam edecek mi?
Paket satışları yok, kendi imkanları ile gelen Ruslar olacaktır. Rus ekonomisiyle de yakından alakalı bir durum da söz konusu. Bunun haricinde ülkemizde yaşanan terör olayları da turistlerin ülkemize gelmemesinde etkili. Şuanda yapılan tanıtımlarda bu yönde adımlar atılmaya başlandığını görmekteyiz. Önümüzdeki günlerde dünya okçuluk ve dünya Beach voley şampiyonası organizasyonuna ev sahipliği yapacağız. Bu tür dünya çapındaki organizasyonları ülkemizde yapılmasını sağlayabilirsek imajımıza büyük katkı sağlayacaktır.
Etkili bir turizmci olmak için üç önemli unsur nedir?
Birincisi, kendi tesislerini iyi tanımalılar. Tesisi iyi tanımak, tesisin pazarlamasını kolaylaştırır. İkincisi, turizm bir takım işidir, zincirdeki en küçük halkadan en büyük halkaya kadar büyük önem taşır. En küçük halkaya zarar gelirse, tüm halka zarar görür. Yaşanılan yerin gerçeklerini bilmek gerekir, hayaller kurmadan, yere basan bir duruş sergilenirse başarı kendiliğinden gelir. Şimdiye kadar hepimiz gittiğimiz fuarlarda ya da gezilerde kendi tesislerimizin pazarlamasını yaptık. bu yıl biraz daha tesisin dışına çıkarak destinasyon pazarlamasına da yönelmeler başladığını görmekteyiz. Eskiden Belek, Side, Kemer ve Alanya bölgesi konuşulurken şimdi Antalya bölgesi konuşuluyor.
Sizce, 2016 yılının en etkili Türk turizmcisi kim?
Bence, Kültür ve Turizm Bakanlığı. Bakan Mahir Ünal başta olmak üzere tüm ekibi ciddi bir çalışma gerçekleştiriyorlar. Herkes en iyisini yapmak ve turizmi ayakta tutabilmek için büyük çaba sarf ediyor.
Peki; son olarak 2017 turizm hazırlıkları için turizmcilere tavsiyeleriniz neler?
2016 yılında olduğu gibi 2017 yılında da farklı pazarlar için çalışmalara devam edilmeli. Balık tutmaktan örnek verecek olursak; oltayı attığımızda balık hemen tutulmuyor. Bu konuda sektör olarak sabırlı olmalı ve çalışmalarımıza devam etmeliyiz. Yeni destinasyonlar için Antalya’ya direk uçuşlar konusundaki sorun çözülürse, yeni destinasyonlardan gelen talepleri karşılayabiliriz. Umarım bu sorun kısa sürede çözüme ulaşır.