KGH Kurumsal İletişim ve Eğitim Direktörü Adil Gürkan ile pandeminin ardından daha da büyüyen personel sorununu ve çözümüne yönelik fikirlerini Gm Turizm ve Yönetim Dergimizle paylaştı. Adil Gürkan, uzun vadede bu sorunun devlet politikası ile çözüleceğini ancak kısa vade de profesyoneller ve yatırımcıların personellerini gider kaleminde bir unsur olarak görmek yerine iş ortakları olarak görmeleri gerektiğini vurguladı.
Personel konusunda pandeminin etkisi ile daha da büyüyen bir sıkıntı ile karşı karşıya olan turizm sektörü için düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Aslında ilk öncelikli olarak Turizm gençler için hayatlarını kuracakları ve hayal kuracakları, gelecek planlaması yapabilecekleri, umut taşıyan bir sektör olmaktan çıktı bugün itibariyle. Turizm bu yapısı ve işleyişi ile okullarını bitirmekte olan ya da eğitim tercihini yapacak olan gençler için güven veren bir seçenek olmaktan çıktı.
Turizm fakültesinden mezun olup gelen bir genç otellerde işe başlıyor, Kasım ayında askıya alınıyor. Bu genç Kasım’dan Nisan ayına kadar ailesini nasıl geçindirecek? Temel soru cevaplanmadığı sürece diğer çözümler geçici çözümler olacaktır. Maaşlar iyileştirilebilir, lojmanlar iyileştirilebilir, çalışma koşulları iyileştirilebilir ve eğlenceli hale gelebilir. Ama temel sorun, turizm Sektörü 5 aylık işler sezonda nasıl bir umut kapısı olabilir mi, bu haliyle hayır!
KIŞ VE ANADOLU TURİZMİNE TEŞVİKLER ARTMALI
Peki, bu konudaki çözüm önerileriniz nedir?
Sektör bu konuda çözüm üretemez. Sektörün sivil toplum kuruluşları da tek başına çözüm üretemez. Devletin bu konuda orta ve uzun vadeli planlama yapması en ideal çözüm olacaktır. Kış turizmine ağırlık verilmelidir. Yazın Akdeniz ve Ege’de istihdam edilen kadrolar kış turizmi yapan işletmelere yönlendirilebilmelidir. Devletin Kış turizmi yapan bölgelere vereceği teşviklerle hiç olmazsa Akdeniz ve Ege’de çalışan personelin yüzde %70‘nini istihdamı yaratacak yatırımlara destek vermesi gerek. Tıpkı 1980’lerde başlayan deniz, güneş ve kum turizmine verilen teşvikler gibi onun bir kat daha fazlası Kış turizmine verilmeli. Sadece Kış turizmi ile sınırlı kalmamalı, Anadolu’nun potansiyel turizm bölgelerini geliştirecek ve kışın işler hale gelecek yatırımlarında desteklenmesi şart. Bu destekler sağlanırsa Türk turizmi oralarda oluşacak potansiyelle bu dengeyi kurabiliriz ki gençler tekrardan turizme güvenmeye başlasınlar! Ancak bu konu bir iki sene de çözülecek bir konu değildir. Orta ve uzun vadeli devlet politikası olmalıdır. Eğer bu sorun çözülmez ise bırakın otellerin birbirlerinden personel çalmasını, ülkeler birbirlerinden personel çalacak duruma gelecek.
TURİZMDEKİ İŞ GÜCÜ SIKINTISI TÜRKİYE’YE ÖZGÜ DEĞİL, GLOBAL BİR SORUN
Turizmdeki iş gücü sıkıntısı sadece Türkiye’ye özgü olarak görmek bizi yanıtlayacaktır. Çok yakın bir zamanda turizm potansiyeli olan ülkeleri araştırdım. İspanya, İtalya ve Almanya hatta dünyanın diğer ucundaki Yeni Zelanda’da dahi turizm basınında “Turizm geri dönüyor, en büyük sıkıntı iş gücü yetersizliği” başlıklarının olduğunu gördüm.
Son olarak bu konudaki sektöre mesajınız nedir?
2022 yılının bu yıla göre daha parlak, daha yoğun ve daha ümit verici geçeceği kanaatindeyim. Toplu personel krizi öncesinde yapılabilecek daha kısa vadeli çözüm önerilerim var. Artık yatırımcılar ve üst düzey profesyoneller, personellerini bilançolarının gider kaleminde bir unsur olarak görmekten vazgeçmeleri gerek. Personellerini iş ortağı olarak algılamaya başlarlarsa çalışanların konaklama yerlerini, yemeklerini, ulaşımlarını ve çalışma yöntemlerini hepsini farklı daha empatik değerlendirmeye başlayacaklardır. Benim bu sohbetimizden aktaracağım temel sloganım; “ Çalışanlarınızı iş ortağınız olarak görün, sadece bilançolardaki gider kalemi unsuru olmasından vazgeçin.”