Turizmin önemli merkezlerinden biri olan Bodrum’da yöneticilik yapan Zeytinada Otel’in Genel Müdürü Alişir Şahin ile Bodrum turizmini ve kriz döneminde Türk turizminin neler yapması gerektiği yönündeki düşüncelerine bu ay ki sayımızda yer verdik.
GM DERGİ ÖZEL HABER- SABRİYE ÇAY
Türk turizmi zor bir sezon yaşadı, bu durumdan Bordum ne kadar etkilendi?
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan Bodrum’da etkilendi. Ancak iç Pazar avantajımızı bu dönemde de yaşadık. Kalitemizden ödün vermediğimiz için diğer bölgelere göre daha az etki aldık. Ancak dış pazardan gelen misafirlerin sayısında diğer bölgelerle aynı oranda düşüşler yaşadık. Yüzde 50 oranında eksileri gördük.
Türk turizmcileri bu krizi yönetebildiler mi?
Bu yıl Türk turizminin en büyük sorunlarından bir tanesi güvenlikti. Güvenliğin olmadığı yerde hiçbir zaman turist olmaz. Defolu bir ürün sunarsanız, o defolu ürünü istediğiniz kadar tanıtabilirsiniz, ama hiç kimse almaz. Sonuç olarak güvenlik sorundan dolayı zedelenen imajımızı bir an önce düzeltmeliyiz. Bu sorunu çözemediğimiz için bu krizi de iyi yönetebildiğimizi söylemek çok da mümkün değil.
Bodrum’da son yıllar uluslar arası zincir otel markaları yatırım yapmaya başladı, bu yatırımlar bölgenizi nasıl etkiledi?
Rekabet eğer kalite de olursa bölgeye her zaman yarar sağlayacaktır. Bu açıdan baktığımızda zincir otellerin bölgemize gelmesiyle bölgemiz gelişti ve değeri arttı. Zincir otellerin olması bizim pazarlamamızı kolaylaştırıyor.
2017 yılındaki hedefleriniz nelerdir, bütçelendirme yaparken nelere dikkat ediyorsunuz, ayakta kalmak için ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Ben bu konuda 2015 yılının sonunda açıklamalarda bulunmuştum. O açıklamalarımı yineliyorum. Krizde kalitesinden taviz vermeyen, misafir memnuniyetine odaklı olarak çalışan tesisler krizi hafif atlatırlar ve geleceğe de umutla bakabilirler. Ama bu krizi panik havasında fiyatları düşürerek atlatmaya çalışanlar olursa yok olmaya mahkumdurlar. Tabi bu konuştuğum konular otellerin bütçeleri ile ilgili bir durumu da içeriyor. Kiralık otel işletmecilerinin durumu vahim. Ama güçlü finansman desteği sağlayabilenler kaliteye ve personele yatırım yapabilirlerse bu krizi fırsata çevirebilirler.
Türkiye’nin yeni bir yol haritası çizmesi gerekiyor. Bu yeni bir yol haritası çizilirken ilk hangi konudan başlanmalı ?
Bakanlığımız yeni yol haritasında yeni pazarlara açılmamız gerektiğini vurguladı. Ben bunun tersini savunanlardanım. Var olanı korumak benim için daha az maliyetli ve daha kolay bir iş. Ve geri dönüşü daha uzun vadeli olacaktır. Bunun için elimizdekine nasıl sahip çıkabiliriz bunu konuşmalıyız.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Son olarak evet, zor bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanı sektör temsilcileriyle adete kenetlenmeli. Sektöre her zamankinden daha fazla yakınlaşmalı. Eminim, bu sektöre bir motivasyon olacak ve bir heyecan katacaktır.