80
Yağcı: “Yeni Normalde Otellerde Öncelik Fiyat Değil Güven Olacak!”
Normalleşme süreci ile ilgili değerlendirmede bulunan AKTOB Başkanı Dr. Erkan Yağcı, ‘Yeni normalleşme döneminde turizmde fiyat değil güven belirleyici olacak.” şeklinde konuştu. Yağcı, “Türkiye turizmde edindiği deneyim ve birikimleri ile gelişmelere kolay uyum sağlayacak bir ülkedir. Türkiye turizmde yeni normalleşme sürecinde de başarı hikayesi yazacak” dedi.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Dr. Erkan Yağcı, konuyla ilgili yaptığı değerlendirme ise şu şekilde;
Dünya Turizmi:
Çin’den başlayarak bütün dünyayı hızla etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19), toplumsal sağlığın yanı sıra dünya ekonomisini ve küresel ölçekteki turizm faaliyetlerini de etkilemektedir. Tüm Dünya Ülkeleri Ekonomik ve Sosyal Anlamda Tarihi Bir Süreç Geçiriyor.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü; koronavirüs salgınının uluslararası turizm hareketini derinden etkilediğini ve Turizm sektörü mali ve parasal yardım politikalarında öncelikli sektör olarak ilan edilmesi gerektiğini Dünya kamuoyuna açıklamıştır.
Şuan içinde bulunduğumuz kriz için dünyanın yaşadığı en büyük salgın krizi diyebiliriz. Tüm dünyada hayat ve seyahatler durma noktasına geldi. Tarihi bir sürece tanıklık ediyoruz. Bu salgın krizinden en fazla etkilenen sektörlerin başında seyahat ve turizm endüstrisi geliyor.
Türkiye Turizmi:
Küresel çapta bir krizle karşı karşıyayız. Türkiye Turizm sektörünün bu dönemde krizlere karşı bilgi birikimi, kolay adapte olabilen esnek yapısı, sürdürülebilir uluslararası iş ilişkisi, yönetimsel becerileri ve en önemlisi tüketici nezdinde kabul gören bir varış noktası olması ile süreci yönetmektedir. Türkiye turizminde rakip ülkelere kıyasla; İspanya, İtalya, Yunanistan vb., salgın sürecinde gösterdiği başarıyı iletişim stratejimizde kullanacağız.
Salgının etkilerini sadece bu yılı baz alarak etkilerini değerlendirmemeliyiz. Bu dönem vesilesi ile bugüne kadar yarattığımız değerler yeni dönemin artıları olmalıdır. Özellikle sektörümüzün yatırımcılarının ve profesyonellerinin yerli olması rekabet üstünlüğümüzdür, olmalıdır. Turizmin 50 den fazla sektörü etkilediği gerçeğini net olarak görmeliyiz. Türkiye’nin bugüne kadar göstermiş olduğu Dünya turizminde ki başarısı ile örnek bir vakadır. Her krizi başarı ile atlatmıştır. Bu dönemi de atlatacağız. Oluşan değişimi algılayıp sektöre uyarlama yapmamız lazım.
Turizm sektörümüz bugüne kadar çok büyük fedakarlıklarla en büyük rekabet avantajımız olan tekrar misafir oranını düşürmedi. Bu konuda özellikle konaklama sektörümüzün en üst seviyede özeni tüm Dünyaya örnek teşkil edecek düzeydedir. Bugüne kadar edinilen kriz yönetimi tecrübeleri ile bu süreç te aşılacaktır.
Talep Unsuru:
2020 yılında belirleyici unsur fiyat olmayacaktır. Turizm talebinde salgının psikolojik etkisi belirleyici unsur olacaktır.
İnsanlar mutlaka seyahat edecekler. Turizm ve seyahat endüstrisi geleceğin gözde sektörü olmaya devam edecektir. Bu geçici dönemde sağlık odaklı seyahatler ön plana çıkacak. Biz de normalleşme sürecinde iş süreçlerimizde bu hassasiyetleri göz önüne alarak ne gerekiyorsa onu yapacağız.
Hayatın normalleşmeye ve turizm faaliyetleri kademeli de olsa başladığında elbette misafirlerimizin istekleri önceliğimiz olacaktır. Şüphesiz sağlık odaklı hassasiyetler oluşacaktır. Bizlerde iş süreçlerimizde bunlara uygun, bu döneme özel, asgari planlamaları yapacağız.
Sağlıklı günlere ulaşıldığında, işimize kaldığımız yerden devam edeceğimize inancımız tamdır.”
Her şey Dahil ve Açık Büfe:
Her şey Dahil sistemi devam edecek. Her şey dahil sitemini en iyi uygulayan ülkelerin başında Türkiye ve özelinde Antalya gelmektedir. Her şey dahil ile salgını ilişkilendirmemeliyiz. Her şey dahil misafir tarafından talep edilen ; arzu edilen bir sistemdir. Biz olaya bilimsellik ve tüketici eğilimleri çerçevesinde değerlendiriyoruz.
Olayı her şey dahil odaklamayalım. Bugüne kadar olduğu gibi koronavirüs salgınını da uluslararası boyutu, sektörel ve hepsinden önemlisi tüketici talep ve eğilimleri temelinde değerlendiriyoruz.
Salgının uluslararası alanda ekonomi, sosyal, sektörel ve diğer birçok alanda değişikliklere neden olacağı konuşuluyor. Ama yaşamın buna rağmen devam edeceği gerçeği gözardı edilemez. Gerçeği görme ve ona göre kendimizi uyarlama konusunda toplum ve sektör olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı anlayışla davranacağımız yaşanmış deneylerle biliyoruz.
Virüs sonrasındaki yeni dönemle ilgili radikal değişimlerden söz ediliyor. Özellikle pazarın bir gerçeği olan pazarlama yöntemi, “Her şey Dahil”, “açık büfe” vb sistemlerle ilgili söylemler; doğru zamanda gündeme gelmediği, bilimsel ve pazar gerçekleriyle uyumlu değildir.
Sağlıklı Turizm Sertifikası
132 maddelik bir kriter belirlendi.
Amaç salgın nedeni ile yaşanılan bu özel yılda misafirin, çalışanın ve toplumun sağlık güvenliği. Ayrıca, Turizm işletmelerinin faaliyetlerine yeniden başlayacağı dönemde, tüketicide oluşan Covid-19 bulaşma endişesi, yüksek hijyen ve güvenlik beklentilerini karşılamak üzere yapılması gereken çalışmaların yol haritasıdır.
Sertifikasyonda temel kriter sosyal mesafe.
Tatil Fiyatları
Bu sene önceliğin fiyat olduğunu düşünmüyorum. En önemli konu kademeli de olsa turizm faaliyetinin başlaması. 2020 yılında belirleyici unsur fiyat olmayacak,Turizm talebinde salgının psikolojik etkisi belirleyici olacaktır.
Turizm Hareketi
Ülkelerin seyahat kısıtlamalarını kaldırmaları ve uçuş izinlerinin verilmesi turizm faaliyeti için en önemli konudur.
Önceki Tatillerden Farkı:
Bu geçici dönemde sağlık odaklı hassasiyetler neticesi ile sosyal mesafe kurallarının ve Hijyen protokollerinin daha fazla uygulandığı bir iş yönetim süreçleri olacak. Ama biz bunu bu döneme özel geçici olacağını düşünüyoruz. Salgın ortadan kalktığı zaman alışmış olduğumuz tatil şekline dönmeyi ümit ediyoruz.
Türkiye’nin Turizmdeki Salgın Sonrası Konumu:
Dünyada turizm faaliyeti tekrar faaliyete geçecekse bunun ilk varış noktalarından biri Türkiye ve özelinde Antalya olacaktır, olmalıdır. Bu dönemde hem salgını yönetme becerisi; hem de sağlık alt yapısı ile misafirlerde oluşabilecek endişeleri giderecek tüm önlemleri hem altyapı hem de uygulama olarak alan ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Bu noktada kaynak pazar olarak gördüğümüz ülkeler salgını kontrol altına alıp uçuşlara başlama noktasına geldiklerinde ilk açmaları gereken destinasyon Türkiye ve özelinde Antalya olmalıdır.
Otellerin Hazırlığı:
Otellerimiz açıklanan genelgeler ve sertifikasyon kriterleri ile yol haritası belirlenmiştir. Ayrıca otellerimiz zaten hijyen uygulamaları yüksek, misafir memnuniyetinde çok başarılı tesislerimizdir. Bu geçici dönemde covid-19’a özel uygulamaları gerçekleştirip, hazır haldeyiz. Fakat burada beklentimiz kaynak pazarlardan uçuşların başlamasıdır.
İç Pazar:
Tüm Dünya Ülkelerinde olduğu gibi bizim ülkemizde de ilk turizm hareketi iç pazarla olacaktır. İç pazar bizim ilk kaynak pazarımızdır. Her zaman desteklenmesi gereken ana pazarımızdır. Biz de bu dönemde iç pazar hareketi için özel uygulamaları yapacağız.
Salgın Sonrası Turizm:
Turizm sektörüne inancımız tam. Türkiye bir turizm ülkesi ve 40 yılı aşan bilgi birikimi ve deneyimi vardır. Paydaşlarımızla yılların geliştirdiği işbirliklerimiz vardır. Uluslararası tur operatörleri Türkiye ile gerçekleştirdikleri iş modelinde her zaman kazanmışlardır. Yatırımlarının karşılığını almışlardır. Bu çerçevede Dünya turizminde normalleşme başladığında ve hayat normale döndüğünde Türkiye turizmde tekrar başarı hikayesi yazacaktır. Turizm hedeflerini gerçekleştirecektir.