TÜRSAB’tan Covid-19 Dünya Ve Türkiye Turizm Raporu
Tüm dünyayı etkisi alan koronavirüs salgınında 2020 yılını geride bırakmaya hazırlanıyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), bu süreçte elde edilen verileri ve gelişmeleri değerlendirdi. Sektörün sorunlarını dile getiren ve nelerin değiştiğini tüm ayrıntılarıyla açıklayan bir rapor hazırladı. ‘COVID-19 Sürecinde Türkiye ve Dünya Turizmi Değerlendirmesi’ başlıklı raporda; salgının dünya ekonomisine etkileri, bu süreçte küresel tüketici tercihleri, aşı çalışmaları, güvenli seyahat önerileri ve yeni seyahat trendleri konuları kapsamlı bir şekilde ele alınıyor.
Dünya, 2020 yılını benzeri görülmemiş bir küresel sağlık pandemisiyle geçirmektedir. 2019 yılı sonunda Çin’in Hubei eyaletine bağlı Vuhan kentinde
ortaya çıkan Koronavirüs (Covid-19), çok kısa bir sürede dünya çapına yayılan bir salgına dönüşerek, 215 ülkeye yayılmıştır. 27 Kasım 2020 itibariyle dünya genelinde virüs nedeniyle enfekte olan kişi sayısı 61 milyonu aşarken, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 1,5 milyona yaklaşmıştır. Salgının etkileri yayılarak devam etmektedir. Günlük, sosyal ve iş hayatını derinden etkileyen salgın nedeniyle dünya ekonomisi de çok ciddi zarara uğramaktadır. Covid-19 salgınına ilişkin aşı ve tedavi yöntemleri üzerine çalışmalar hız kazanırken, salgının ekonomiye yansımaları ve etkileri de araştırılmaktadır. Bu raporda genel olarak Korona virüsü salgınının dünya ekonomisine, tüketici eğilimlerine ve turizm sektörüne etkileri ile salgın sonrasında nasıl bir dünyanın bizi beklediğine ilişkin öngörüler yer almaktadır.
KORONAVİRÜS SALGINININ DÜNYA EKONOMİSİNE ETKİLERİ
Salgın öncesi süreçte dünya ekonomisi için 2020 yılında ortalama yüzde 3’ler düzeyinde büyüme beklentisi mevcut iken Covid-19 virüsünün uluslararası bir salgına dönüşmesi dünya
ekonomisinin resesyona girmesine neden olmuştur. Uzmanlar, dünya ekonomisinde tarihin en ciddi daralma dönemlerinden birinin yaşandığını kaydetmektedirler. Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre 2020 yılında, salgın nedeniyle küresel ekonomide yüzde 4,4 oranında daralma yaşanacak. Dünya ekonomisindeki bu daralma, 1930’larda yaşanan “Büyük Bunalım”dan bu yana görülmeyen bir daralma olarak değerlendirilmektedir.