Turizmciler: Yaptırım kararı Türkiye’nin kendi elini kesmesi demek
Hollandalı turizmciler, Türk hükümetinin tatilciler için bir yaptırım uygulamasını düşünmediklerini belirtiyor. Tur operatörlerine göre, Türkiye’nin turistlere ciddi anlamda ihtiyacı var. Olası bir yaptırım kararı ise, Türkiye’nin kendi elini kesmesi anlamına geliyor.
Seyahat acentaları, geçen yılın aynı dönemine göre şu anda Türkiye satışlarında yüzde 30’luk bir düşüş bukunduğunu, sorunun devam etmesi halinde bu oranın ciddi biçimde attacağı endişesini dile getiriyor.
TÜRKİYE HOLLANDA ARASINDAKİ TİCARET HACMİ
Hollanda ile yaşanan diplomatik kriz konusunda Başbakan Binali Yıldırım’ın “Yapılan bu kabul edilemez muameleye misliyle karşılık verilecektir” sözleri ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Onlar ne adım atarsa, biz de 10 katını atarız” şeklindeki açıklamalarının ardından gözler iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere çevrildi. İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacminin, 6-6,5 milyar dolar civarında olduğu belirtildi.
Artı Gerçek yazarı Pelin Cengiz, “Hollanda, Türkiye’de yapılan toplam doğrudan yabancı yatırım tutarı içerisinde ilk sırada yer alıyor. AKP hükümetlerinin iktidarda olduğu dönemde 22 milyar dolarla Türkiye’ye en fazla uluslararası doğrudan sermaye Hollandalılar’dan geldi” diye yazdı.
Pelin Cengiz’in Artı Gerçek’te yayımlanan ‘Hollanda’ya ‘misliyle karşılık’ kolay değil’ başlıklı yazısı şöyle:
Hollanda, Türkiye’de yapılan toplam doğrudan yabancı yatırım tutarı içerisinde ilk sırada yer alıyor. İki ülke arasındaki kriz kime ne getirir?
Almanya ile yaşanan siyasi gerginliğin ardından Türkiye’nin Hollanda ile siyasi ilişkileri de bıçak sırtı bir hal aldı. Hollanda hükümeti, anayasa değişikliği referandum kampanyası için Rotterdam’a gitmek isteyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağının iniş iznini geri çekince, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hollanda’ya sert tepki göstererek, ülkeyi ‘Nazi kalıntısı’ olmakla suçladı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte’den de cevap gecikmedi, “Kızgın olmalarını anlıyorum ama bu açıklama sınırı fazlasıyla aşıyor” diye konuştu.
Gerginliğin arttığı saatlerde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da bir açıklama yaparak, “Hollanda’nın attığı bu adımın elbette bir karşılığı olacak” dedi. Çavuşoğlu, uçağının inişine izin verilmemesi halinde Hollanda’ya ciddi ekonomik ve siyasi yaptırımlar uygulayacaklarını söylemişti. Ardından, Almanya üzerinden Hollanda’ya girmek isteyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, ülkeye karayolu ile gitmeye karar verdi. Ancak, polis Bakan Kaya’nın aracını durdurdu, Hollandalı yetkililer tarafından “istenmeyen yabancı” ilan edilen Bakan Kaya, Nijmegen’den Almanya’ya sınır dışı edildi. Hollanda polisi, Rotterdam’daki Türk Başkonsolosluğu önünde protesto gösterisi düzenleyen Türklere de müdahale etti.
400 yıllık ekonomik ilişki
Gelişmelerin ardından iki ülke arasındaki gerginlik bir türlü son bulmadı, Başbakan Binali Yıldırım, Bakan Kaya’nın Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosluğu’na girişine izin verilmemesini protesto ettiklerini belirterek, “Hollandalı muhataplarımıza bunun karşılığının en ağır şekilde verileceği ifade edilmiştir. Türkiye’ye ve diplomatik dokunulmazlığı bulunan bakanlara karşı yapılan bu kabul edilemez muameleye misliyle karşılık verilecektir” ifadesini kullandı.
Yaşanan bu gerginlikler, akla hemen Türkiye ile Hollanda arasındaki ekonomik ilişkilere çevrildi. Türkiye ve Hollanda arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geçmişi 400 yılı aşkın bir geçmişe dayanıyor.
Yıllık ticaret hacmi 6 Milyar Dolar
Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkiler yaklaşık yüzyıllardır pozitif bir şekilde ilerliyor. İki ülke arasındaki ilişkiler hem siyasi hem ticari olarak ileri düzeyde sayılabilecek seviyedeydi. İki ülke arasındaki yıllık ticaret hacmi, 6-6,5 milyar dolar civarında.
Ekonomi Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan resmi veriler şöyle:
“Türkiye ile Hollanda arasındaki ticaret hacmi, hem ihracat hem de ithalattaki artışlarla devamlı bir artış trendi içerisindedir. 2002 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 2,4 milyon dolar iken 2011 yılında 3 katına çıkarak 7,2 milyar dolara yükselmiştir. 2003 ve 2009 yılları arasında ikili ticaret ülkemiz lehine iken 2009 yılından sonra aleyhimize dönmüştür. 2013 yılında ise ihracatın artması ve ithalatın azalması ile birlikte Türkiye Hollanda’ya karşı 177 milyon dolarlık bir dış ticaret fazlası vermiş ancak, 2014 yılında Türkiye Hollanda’ya karşı tekrar dış ticaret açığı vermiştir. 2015 ve 2016 yıllarında ise iki ülke arasındaki dış ticarette ülkemiz lehine dış ticaret fazlası gerçekleşmiştir.”
2015 yılında Türkiye Hollanda’dan 3 milyar dolar civarında ithalata karşılık 3,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiş. 2016’da ise yine 3 milyar dolar seviyesinde ithalata karşılık, ihracat 3,6 milyar dolara yükselmiş.
Hollanda yabancı yatırımda ilk sırada
Hollanda, Türkiye’de yapılan toplam doğrudan yabancı yatırım tutarı içerisinde ilk sırada yer alıyor. AKP hükümetlerinin iktidarda olduğu dönemde 22 milyar dolarla Türkiye’ye en fazla uluslararası doğrudan sermaye Hollandalılar’dan geldi. Türkiye’ye gelen toplam yabancı sermaye içinde Hollandalı firmaların payı yüzde 15,8 ile en yüksek paya sahip. Türkiye’de faaliyet gösteren Hollanda firmalarının sayısı ise 2564 sayısına ulaştı. Hollanda’da bulunan Türk girişimcilerin sayısı da 23 bin civarında.
Toplam yabancı sermayeli firma sayısı açısından da, Alman ve İngiliz firmalardan sonra, Hollandalı firmalar üçüncü sırada geliyor. Bunlardan bazıları, onlarca yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren Philips, Unilever, Shell ve ABN Amro gibi eski firmalar. Son yıllarda Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Hollandalı firmalar, daha çok, emlak ve inşaat sektörlerinde yatırım gerçekleştirdi. Corio, Redevco ve Multi Turkmall gibi büyük Hollanda şirketleri ya yeni ticari projeler üstleniyor ya da yerel firma ve gayrimenkulleri satın alıyor. İnşaat ve pazarlama konularında uzmanlaşmış küçük ölçekli pek çok Hollanda firması, tatil yörelerindeki yerleşim projelerinde yoğun olarak faaliyet gösteriyor.
Hollanda kökenli firmalar tarafından tercih edilen diğer alanlar ise toptan ve perakende ticaret, turizm ve catering, nakliye ve haberleşme, makina sanayi, metal ve plastik işleme, tekstil ve hazır giyim, bilişim, yayıncılık ve eğitim sektörleri. Diğer yandan, Türkiye’nin Hollanda’ya ihracatında en başta gelen ürünler, hazır giyim ürünler. Hollanda’nın bu ürünlerdeki toplam ithalatı içerisinde Türkiye’nin payı yaklaşık yüzde 10.
Turizm en çok etkilenecek sektör
AKP iktidarı temsilcilerinden yükselen yaptırım, misliyle karşılık tehditlerinin ekonomik ve ticari olarak ne anlama geldiği zamanla ortaya çıkacak. Bunun en net örneğini turizm verilerinde görmek mümkün. Türkiye, son iki yıldır yaptırımlar bir yana zaten yaşanan terör eylemleri nedeniyle, başta Almanya, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerden gelen turistler için tatil destinasyonu olmaktan çıktı.
Pazar araştırma şirketi GfK’nın son raporuna göre, Almanların Türkiye rezervasyon oranı geçen yıla oranla yüzde 58 azaldı. Son 11 aylık sürede ise kayıp, 79 bin turist anlamına geldi. Veriler, Hollanda’dan gelen turist sayısının önceki yıla göre yüzde 44 azaldığını gösteriyor. Pazarda son 11 ayda, 25 bin 700 turist kaybedildi. Avusturya’dan gelen ziyaretçi sayısı 11 aylık dönemde yüzde 43.2 azaldı. Kayıp, 9500 turist demek. Bu rakamlar, Türkiye’ye gelen turist sayısında, 1994’ten bu yana görülen en büyük gerilemeyi temsil ediyor.