Turizmde son yılların en çok tartışılan konularından olan havalimanı giriş sayılarındaki rekora rağmen otellerdeki doluluk oranları arasındaki farkın en önemli nedeni olarak, turizm amaçlı kullanılan evler gösterildi. Turizmci Kaan Kaşif Kavaloğlu, “Yaklaşık yüzde 15’lik bir kesim bu tarz turizm konutlarında. Yani satın aldıkları, kiraladıkları yerlerde konaklayan bir turizm profili var” dedi.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, son birkaç yıldır turizm sektöründe öne çıkan, yabancı turistlerin havalimanı giriş sayılarındaki rekor artışın otellere yansımamasına ilişkin sebebi açıkladı. AKTOB Başkanı Kavaloğlu, bu yaz döneminde en çok konuşulan Yunan adaları turizmine ilişkin de değerlendirmede bulundu.
TURİZM KONUTLARI İÇİN KANUN ÇIKTI
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın paydaş bakanlıklarla görüşerek konutların turizm amaçlı kiralanmasına yönelik çok önemli bir kanuna imza attığını belirten Kaan Kaşif Kavaloğlu, “Bu anlamda bizim zaten hedefimiz bu. Turizm konutu sayılabilecek konutların legal olarak, kanuni olarak bir kontrol altına alınmasıydı. Bu kanunla da bu sağlandı. Yüzde 80 sağlandı ama şunu da kabul etmek lazım. Ülkemize gelen her turist otellerde tatil yapacak, diye mecburiyet yok. Burada bir rekabet var. Herkesin kendine göre tercihi var. Ülkemizi tercih eden, çocuklu aileler, otelleri tercih edebiliyor. Daha bağımsız hareket edenler, evleri tercih edebiliyor. Bu anlamda kontrol altına alınabilen her yerde turizm şekli, önemli olan bu insanların ülkemize gelmesi. Tabii ki, biz turizmciler olarak otellerimizde tatil yapılması lazım, deriz ama turizmin böyle bir şekli de var. Bunu da kabul etmek lazım” ifadelerini kullandı.
YÜZDE 15’İ EVLERİ TERCİH EDİYOR
Antalya’da kendi satın aldıkları evlerde ve kiraladıkları evlerde tatil yapan turist profili oluştuğunu söyleyen Kavaloğlu, “Önemli olan vergisini ödeyen, denetiminin yapıldığı, kanuni imkanlar çerçevesinde tüm dünyadaki örnekleri gibi rekabet ederek yolumuza devam edeceğiz. Yaklaşık yüzde 15’lik bir kesim bu tarz turizm konutlarında. Satın aldıkları ve kiraladıkları yerlerde konaklayan bir turizm profili var. Bu bir dünya gerçeği. Dünyanın tamamında böyle bir gerçeklik var. Bu bir tercih meselesi. Herkesin tercihine saygı duymamız gerekiyor” dedi.
‘YUNAN ADALARI BİZE RAKİP DEĞİL’
Bu yazın en çok konuşulan konularından olan Yunan adalarının iç turizme etkisine değinen Kaan Kaşif Kavaloğlu, “Antalya’yı etkilemesi zaten mümkün değil. Bu biraz magazinsel bir konuydu. Ege’deki turizmci, otelci arkadaşlarımızı bir nebze etkileyebilme imkanı var. Geçen bir veri açıklandı, eylülün ortasına kadar Yunan adalarını, Yunanistan’ı tercih eden Türk sayısı 225 bin civarında. Dolayısıyla 7 ile 10 milyon yurt içi pazar profili tatil için kendi ülkesini tercih ediyor. Bu anlamda bakıldığında Yunanistan pek de bize rakip olabilmiş gibi gözükmüyor. Ama rakip midir? Evet rakiptir. Güzel ülkedir Yunanistan ama hep söylüyorum, yurt dışında bir tatil imkanı olacaksa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de ada tatili yapabilirsiniz. Kendi ülkemiz, kendi paramızın olduğu bir bölge. Yavru vatanımız. Dolayısıyla ben her zaman Yunanistan yerine, Yunanistan’daki adalar yerine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde tatil yapmayı tavsiye etmekle mükellefim ama bu biraz magazinsel. Oradaki otellerle, buradaki otelleri kıyaslamak lazım. Oradaki restoranlarla buradakilere bakmak lazım. Dönüp dolaşıp aynı şeyleri söyleyip, aynı şeyleri dinlememek lazım. Yunan turizmciler akıllı bir hareketle bunu pazarlamada kullandılar. Bizim bazı arkadaşlarımız da bu konuya çanak tuttular açıkçası. Ama durum öyle gözüktüğü gibi değil, gerçek bambaşka” diye konuştu.