Duayen turizmci Salih Çene, 2022 yılını değerlendirerek 2023 yılı analizini tehdit ve fırsatlar olarak bizlere aktardı.
2022 yılı ile birlikte, Rusya – Ukrayna Savaşı’nın bize olumsuz etkileri olacağını düşünürken, tam tersine turizm açısından olumlu etkileri olduğunu gördük. Yani bir fırsata dönüştü ve önce savaştan kaçan Ukraynalı zenginlerin, sonrasında da başka ülkelere seyahatleri kısıtlanan Rusların başta Antalya olmak üzere Türkiye’ye yönlendiklerini gördük.
Buna salgın nedeniyle seyahat edememiş ve ne olursa olsun yurt dışında tatil yapmak isteyen Avrupalıların önemli bir bölümü için de fiyat ve hizmet kalitesi olarak rakiplerinden avantajlı olan Türkiye’ye rağbet etmeleri eklenince, 2022 tüm beklentilerin üzerinde verimli bir turizm yılı oldu.
Bir diğer fırsat ta, geçmiş yıllarda düşen konaklama fiyatlarının çok kısa sürede eski seviyelerine taşınmış ve hatta 2023 yılı için daha da arttırılabilmiş olması.
Tur operatörlerinin Türkiye pazarı için uyguladığı paket fiyatlarının taşıma maliyeti ve benzeri maliyetlerin daha düşük olması nedeniyle birçok rakip ülke paket fiyatlarına göre düşük kalması ama aslında konaklama fiyatlarımızın bu ülkelerin altında olmaması, da önemli bir avantaj.
2023 yılının da bütün bu fırsatlar nedeniyle çok iyi geçebileceğini ve hatta bazı yorumculara göre 2019 dan çok daha verimli bir yıl olabileceğini varsayabiliriz.
Ancak, bu olumlu görüntü yanında bazı tehditler de oluştu ve daha başkaları da oluşabilir;
Antalya’ya akın eden birçok Ukraynalı ve Rus turistik tesisleri kullanmak yerine konut kiralama ve hatta satın alma yoluna gittiler. Bunlar her ne kadar ülkemize bir şekilde döviz getirmiş olsalar da, doğrudan turizm gelirlerimize katkıları çok düşük düzeyde kaldı ve hatta bu faaliyetlerde vergi kaçırılmış olması da yüksek bir ihtimal.
Ayrıca, konut satın alıp ve/veya kiralayarak yine başta Antalya olmak üzere birçok şehir ve ilçemize yerleşen bu yabancı misafirler, özellikle konut ve kira ücretlerinin çok yükselmesine neden olarak, yerli halkın zor durumda kalmasına ve tepkilerine yol açtılar.
TL’nin yabancı paralar karşısında aşırı değer kaybı, her ne kadar ülkemizi yabancı misafirler için cazip hale getirmiş olsa da, özellikle taşımacılık, konaklama ve gastronomi sektörlerinde hizmet veren işletmelerin TL fiyatlarının çok yükselmesine ve İç Turizmin olumsuz etkilenmesine yol açtı. Bu durum 2023 yılı için de bir tehdit oluşturmakta.
Ancak, 2023 yılında Türkiye için en büyük risk, önümüzdeki altı ayın gittikçe sertleşen bir seçim ortamında geçecek olması ve bu nedenle ortaya çıkabilecek olumsuzlukların ve istikrarsız ortamın özellikle Avrupa pazarını olumsuz etkileme ihtimali.
Dilerim böyle bir kaos ortamına sürüklenmeyiz ve 2023 yılı ülkemiz için aydınlık, sevgi ve barış dolu, başarılı bir yıl olur.