Şahin Turan: “Birinin Kazandığı Diğerinin Kaybettiği Anlamına Gelmiyor”
“Turizmin Game of Thornes’u” başlığı ile başlattığımız yazı dizisinin son röportajını sizlerle paylaşıyoruz.
Side Resort Genel Müdürü Şahin Turan, yok olmaya yüz tutan apart otelciliğin işleyişinden ve değişiminden bahsederken, acenteci ve otelci ilişkileri hakkında “ Herkes kendi çıkarına göre çaba gösteriyor. Ama kazan kazan ilkesi benimsenmeli” dedi.
Sezon iyi bir seyir izliyor, siz de yok mu satıyorsunuz?
Öyle söylemek pek doğru olmaz. Geçen yıllara göre oldukça iyi bir sezon bizi bekliyor. En iyi yıllarımız olan 2013 ve 2014 yıllarındaki seviyeleri yakalayacağımızı umut ediyoruz. Taleplerin yüksek sezona yoğunlaştığını gözlemliyoruz. Bunu sezona yaymayı hedeflemeliyiz. İşte o zaman dengeli bir doluluktan bahsedebiliriz.
Acenteciler ,“İyi sezonlarda otelcilere ulaşamıyoruz” diyorlar, buna katılıyor musunuz?
Bunun kısmen doğruluk payı var. Çünkü acente sayısı çok ya da acentelerin talepleri de çoğaldıkça ve satışlar arttıkça yanıt verememe noktasına geliyoruz. Örneğin; kontenjanımız doluyor, bir pazar çok satıyor ve diğer pazara yer kalmıyor gibi… Sonuç olarak otelci de bu durumda acenteciye olumlu yanıtla dönemiyor. Tabi ki bu işin doğasında insan ilişkileri var. Her zaman acenteci arkadaşlarımızla iletişim halindeyiz. Hiçbir zaman telefona çıkmamak ya da yanıt vermemek gibi bir durum söz konusu değil. İstenilen indirimi yapamamak veya istenilen yanıtı verememek söz konusu olabilir. Bu da işimizin doğasında var.
Peki, kötü sezonlarda acenteciler size nasıl davranıyorlar, siz mi onları kovalıyorsunuz?
Doğrudur. Burada herkes kendi çıkarları doğrultusunda çaba gösteriyor. Bu birinin kazandığı diğerinin kaybettiği anlamına gelmiyor. Ticari ilişkilerde kazan- kazan ilkesini gözetmeliyiz. Her iki tarafında çıkarını kollamak gerek. Ama bu terazide bazen otelcinin tarafının ağır bastığı yıllar, bazen de acentecinin ağır bastığı yıllar olabiliyor… Önemli olan tamamen bir tarafın kaybetmesini engellemek…
Bu yıl terazi de otelciler tarafı mı ağır basacak?
Şu ana kadar ki gözlemlerimiz otelcilerin daha kolay bir sezon geçireceği yönünde. Satışların iyi olacağı bir sezon karşımızda duruyor. Daha çok satış, aynı zamanda acentecinin de daha fazla misafir getireceği ve sürümden kazanacağı bir sezon olacaktır. Yüksek komisyonlar olmayacaktır. Terazinin ağırlığı otelcilere doğru yönelse bile acentelerin de bu yıl kaybedeceğini düşünmüyorum.
Gelelim apart otelciliğe…
Siz nesli tükenmekte olan apart otelciliği sürdürmektesiniz, bu tarz otelcilik Güney’de bitti, doğru mu?
Evet. Şu anda 5 yıldızlı oteller ve her şey dahil konsept ön planda. Apart otellerin sayısı azaldı, ancak yok olmuş değil. Özellikle Alanya ve Side’de apart oteller hala var. Bu tür oteller kendi aralarında ayrılıyor. Özellikle bizim gibi apart otel olan tesislerin sayısı çok azaldı. Biz, 650 yatak kapasiteliyiz. Bu kadar kapasite ile hem her şey dahil, hem oda kahvaltı hem de yarım pansiyon uygulamalarımız devam ediyor.
Biz hem geçmişi hem de geleceği bir arada bulunduran farklı bir konsepte sahip otelleriz. Bu noktada misafir portföyümüz de dikkat çekici. İskandinav misafirlerimizin talepleri apart otel yönünde ve bu konsept onlar için bu bir özgürlük. Onlar otele 24 saat bağımlı kalmayı sevmiyorlar. Dışarıda vakit geçirmek onlar için önemli. Alışveriş yapıyor, turlara katılıyor ve tüketmediği hiçbir ürünün parasını ödemiyorlar. Bu konsepti istemeyen ya da değiştirmek isteyenlere her şey dahil konseptine geçişi sağlayarak esneklik sunuyoruz.
Apartların en önemli misafir kitlesi de yükselişte olan Avrupa pazarı değil mi?
Evet, kesinlikle. Biz, 1996 yılından beri faaliyet gösteren bir tesisiz. Side Resort olarak İskandinav pazarında en iyi aile oteli unvanına sahibiz. Yıllardır da bu unvanımızı koruyoruz. 2016 ve 2017 yıllarında yaşanan olaylardan en çok bu pazar etkilendi ve bu pazarda sektör olarak büyük düşüşler yaşadık. Biz de tesis olarak bu düşüşlerle ilk defa Rusya, Almanya ve iç pazara hizmet verdik. Düşüşlerin yerini bu pazarlarla doldurduk. Geçen yıl da Hollanda pazarına adım attık ki bunun geri dönüşleri bize olumlu yansıdı. Aynı zamanda İngiliz misafirleri de ağırlamaya başladık. Tesis olarak pazar çeşitliliğimizi arttırdık, fakat bunu yaparken birbiri ile uyumlu kültürleri buluşturmaya özen gösterdik. Kısacası tüm Avrupa’yı bir araya getirerek misafir memnuniyetini en üst seviyelerde tutmayı başardık.
