Şebnem İmece
Trust Global Exhibition Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Avcı, sağlık turizmi için önemli fırsatlara sahip olan Türkiye’nin, turizmin bu kolunda doğru gelişebilmesi ve markalaşması için; kayıt dışı ve yanlış uygulamalar artmadan önce, sertifikalandırmaya geçilip, bu alandaki tüm operasyonların devlet kontrolü ile kayıt altına alınması gerektiğini söylüyor.
Geçtiğimiz hafta Antalya NEST Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen 13.Uluslararası Resort Kongresi’nde “Destinasyonlarda Turizm Ürünü Geliştirme ve Ürün Çeşitlendirme” panelinde konuşmacı olan Trust Global Exhibition Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Avcı, Türkiye’nin sağlık turizmi gelirlerinin resmi rakamların çok üzerinde olduğuna dikkat çekiyor.
“SAĞLIK TURİZMİ GELİRİ KAYIT DIŞILARLA 6-7 MİLYAR DOLARA ULAŞTI”
Panelin ardından sorularımızı yanıtlayan Avcı, şunları söyledi:
“Türkiye bu muhteşem sağlık yapısıyla 15 yılda, rekor bir seviyede gelire ulaştı. Resmi olarak bir milyar dolar diyorlar ama doğru değil bu. Şu anda aşağı yukarı 6-7 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaştı. Bu fark; sağlık turizminin henüz kurumsallaşmamış olmasından ve herkesin serbest çalışıyor olmasından kaynaklanıyor. Şimdi Antalya Havalimanına gitsek baksak, kim kimdir, kim sağlık turizmi için geldi, ne için geldi biliyor muyuz yok? Herhangi bir kayıt, fatura filan var mı? Hayır. Çok büyük paralardan bahsediyoruz. Mesela Tekirdağ’da bir hastaneye yılda günde 50 İngiliz geliyor sadece. Yani iş o kadar büyümüş durumda. Her şey yolunda giderse, sağlık turizmi çok büyüyebilir. Bir sınır yok. Ama bir an önce kurumsallaşması lazım. Tamamen kontrol altına alınması lazım. Evet, Türkiye sağlık turizmi için iyi bir başlangıç yaptı ve önemli adımlar attı. Ama şimdi tüm ülkeler sağlık turizmine girmeye başladı. Dolayısıyla bundan sonra iyi olanlar devam edecek. Sağlık turizmi ülkeye oldukça büyük bir döviz geliri bırakıyor ve bu döviz Türkiye ekonomisine gerçekten iyi geliyor. Bunun için iyileştirme adımlarını atmak çok önemli.”
“KAYIT ALTINA ALMADAN KONTROL ETMEK İMKANSIZ”
“En önemli nokta şu; Türkiye’de bir hasta müracaat ettiği zaman bunun kayıt altına alınması lazım. Bu konuştuğumuz dakikada Türkiye’de kayıt dışı kaç tane hasta tedavi alıyor? Bunu bilmiyoruz. Yalnızca kayıtlı olanları takip edebiliyoruz. Burada şu detayı da atlamamak lazım. Kayıtlı olanlar kendilerine güveniyorlar ki kayıtlı çalışıyorlar. Sağlık turizmi hareketlerini kaydetme konusunda devletin mutlaka kontrolünün olması, bu işlemleri müfettişlerin kontrol etmesi lazım. Mesela saç ekimi ve diş tedavileri konusunda alabildiğine gidiyor. Her gün biraz daha büyüyor. Ama bu büyümeyi kayıt altına almadan kontrol etmek imkansız.”
“KAYIT DIŞI BİZİ ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİ SEVİYESİNE DÜŞÜRÜR”
“Sağlık turizminin ülkemizde görünen yüzü saç ekimi ve diş tedavileri. Ama başka başka tedaviler ve ameliyatlar için gelen çok sayıda hasta var. Bazı ameliyatlar 25 bin dolar tutuyor. 100 bin dolar tutanlar var. Bu doğru faturalandırılmazsa kaydedilemiyor. Bu yalnızca ekonomik olarak değil, güvenlik açısından da büyük bir açık. Her operasyonun devlet tarafından kaydedilmesi, belirli standartlar konulması ve takip edilmesi gerekiyor. Bunlar bir an önce yapılmazsa, ‘Türkiye’de kayıt dışı sağlık turizmi yapılıyor’ gibi bir algı yayılır. Bu da bizi, bunu yapan üçüncü dünya ülkeleriyle aynı kefeye koyar.”
