Divan Turizmde sendikalaştıkları için işten atılan işçiler işe iade ve sendikal tazminat davalarını kazandı. Ancak Koç Holding dava sürecini uzatıyor.
EVRENSEL Gazetesinde yayınladığı haberde Uğur ZENGİN şunları yazdı.Koç Holdinge bağlı Divan Turizm’de Gıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan işçiler işe iade ve sendikal tazminat davalarını kazanmalarına rağmen hukuki süreç uzadıkça uzuyor.
İstanbul Çekmeköy’de bulunan Divan Turizm fabrikasında örgütlendikleri için 2015 yılında işten atılan 55 Divan işçisi, sendikal tazminat ve işe iade davalarını kazandı. Divan’ın mahkeme kararına rağmen işçilerin tazminatlarını ve alacaklarını ödememesi sebebiyle tekrar davalar açıldı. Böylece yargı kararıyla işten haksız yere atıldığı kabul edilen bir işçinin, tazminatı alabilmesi 4-5 yıllık bir süreyi bulabilecek.
“Mahkemeler işçilerin haksız olarak işten atıldıklarını kabul ederek, işe iade ve sendikal tazminat davalarımızı kabul etti. Bu kararlar Yargıtay tarafından da onandı. Bu kararlar sendikal mücadele açısından önemli ve örnek bir kararlardır aslında” sözleriyle dava sonucunu yorumlayan atılan işçilerin avukatı Erkan Ünüvar şöyle devam etti:
“Çünkü bu kararlarla mahkemeler ve Yargıtay, bir işyerinde (yetkili sendika olmasa da) işçilerin sendikal hakları için üretimi durdurarak direniş yapabileceklerini, bunun demokratik bir hak olarak tanınması gerektiğini uluslararası anlaşmalardaki grev tanımının genişliğine de işaret ederek kabul ettiler.”
Böylece daha örgütlenme aşamasında olan sendikal mücadele verilen işyerlerinde artık işçilerin sendikal hakları için direniş yapma ve üretimi durdurma haklarının meşru ve hukuki olduğunu ifade eden Ünüvar, “Bu anlamda bu direnişin demokratik bir hakkın kullanılması olarak kabul edilmesi önemli bir kazanımdır” diye konuştu.
‘YARGI SİSTEMİ YAVAŞ’
Ancak hukuki kazanıma rağmen işçiler alacaklarını hâlâ alamadı. Sendika çalışmasına katılan ve işten atılan tüm işçiler kıdemleri ne olursa olsun 1 yıllık ücretleri tutarında sendikal tazminat alma ve işe iadeye hak kazanmalarına rağmen işe başlatılmadı. Ünüvar bu durumu şöyle yorumladı: “Burada aslında hep yaşadığımız gibi işçiler için sadece hukuki mücadelenin sonuç almaya yeterli olmadığını bir kez daha görüyoruz. Çünkü işverenler yargı sisteminin yavaşlığından davaların uzun sürmesini işçileri yıldırmak için çok iyi kullanıyorlar.”
Divan’ın mahkeme kararına rağmen işçilerin tazminat ve alacaklarını ödememesi sebebiyle tekrar dava açmak zorunda kaldıklarını söyleyen Ünüvar şöyle konuştu: “Patronlar hep yasaların işçilerin lehine olduğundan şikayet ediyorlar ama şu anki hukuk sistemimize göre işçiler işe iade davasını ve sendikal tazminatlarını kazandıkları halde, henüz ellerine mahkemelerin haklı olduklarını kabul etmeleri dışında bir şey geçmedi. Oysa işçilerin alacakları belli, kararlar kesinleşmiş. Bu da işçilerde huzursuzluğa ve tepkiye neden oluyor. Biz davaları kazandık ama alacağımızı alamıyoruz tepkisi var. OHAL, darbe girişimi, hakimlerin açığa alınması vs. gibi adliyelerde yaşanan olumsuzluklar da zaten uzun süren yargılama sürecinin daha da uzamasına neden oldu. Bu davaların bitmesi ve işçilerin alacaklarına kavuşması, temyiz vs. süreçlerini de göz önüne alırsak 2019’u bulacak. Yani 2015 yılında işinden haksız yere atılan bir işçi, alacağını ancak aradan 4-5 yıl geçtikten sonra alabilecek. Yaşadığımız şey bu. 50 işçi aileleriyle birlikte mağdur durumda. Divan işvereninin ve Koç Holdingin burada işyerine sendikayı sokmamak ve sendikal mücadelenin önünü kesmek için gerekirse tüm işçileri işten atmayı göze aldığını, olayı sadece Divan olarak düşünmediklerini, bir sınıf içgüdüsüyle hareket ettiklerini açıkça görüyoruz. Divan işvereni ve tabii ki Koç Holdingin hem kendi şirketlerindeki mücadelenin hem de genel olarak işçi hareketinin gelişmesini önlemek için her türlü yönteme başvurduğunu görüyoruz. Dava sürecinde de aynı şekilde davranıp, süreci uzatmaya çalışıyorlar.
‘KOÇ GRUBU İSYAN OLARAK KABUL ETTİ’
DİSK/Gıda-İş Marmara Bölge Temsilcisi İbrahim Kızılyer ise süreçle ilgili şu değerlendirmede bulundu: “İşçiler 2 gece 3 gün boyunca işyerinde üretimden gelen güçlerini kullandılar. Koç grubu bunu kendisine isyan olarak kabul etti. ‘Bir burun sürteyim’ dedi. Bu bir sınıfın diğer sınıfı karşısına koyarak aldığı bir tutumdur.”
NE OLMUŞTU?
2015’te Koç Holdinge bağlı Divan Turizm AŞ’de sendika çalışmasından dolayı 12 arkadaşlarının işten atılmasına karşılık işçiler, sendikanın tanınması ve atılan arkadaşlarının işe geri alınması için işyerinde üretimi durdurarak 3 gün işyerini terk etmemişlerdi. Buna karşılık patron, Gıda-İş üyesi 55 işçiyi işten atmıştı. Bunun üzerine işçiler adına işe iade ve sendikal tazminat davaları açıldı. Davalar yaklaşık 1.5 yıl sürdü, bu arada işçiler de 250 gün fabrikanın önünde çadır kurup direniş başlattı.