Kapadokya’da Balon Krizi!
Türkiye’nin kültür turizminde önemli yeri olan Kapadokya’nın sembolü balon uçuşlarında ciddi problemler gündemde.
Rekabet Kurumu geçtiğimiz aylarda Kapadokya’daki 30 balon firmasına rekabet soruşturması açmıştı. Soruşturma sürerken balonlarla ilgili ciddi kriz yaşanıyor. Hürriyet Yazarı Jale Özgentürk’ün köşesinde yer verdiği bilgilere göre Dorak Turizm’in 25 balon firmasını bir konsorsiyum çatısında bir araya getirmesiyle başlayan tekelleşme iddialarına Rekabet Kurumu soruşturması yanıt verecek.
‘800 dolara çıkan fiyatlar var, komisyonlar haraca döndü’
Özgentürk yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Bu süreçte konsorsiyum dışında balon uçuşu yapmak isteyenlerin engellendiği belirtiliyor. Bireysel rezervasyon yapan turistlerin ise rezervasyonlarının iptal edildiği söyleniyor. Rekabet Kurumu’ndan şirketlere denetimler yapılıyor. Fakat soruşturma hala sonuca ulaşamadı. Turizmcilerin iddialarına göre bölgede turizmin en yoğun olduğu bugünlerde ise turizme zarar verecek ciddi sorunlar var. Görüştüğüm turizmciler bu sorunları şöyle sıralıyor:
“Gelmeden önce rezervasyon yaptıran, parasını ödeyen turistlerin rezervasyonları gerekçe gösterilmeden iptal ediliyor. Onlarca turist mağdur olmuş durumda. Balon uçuşlarının fiyatları açık arttırmayla belirlenmeye başlanmış. Borsa oluşmuş. 800 dolara kadar çıkan fiyatlardan bahsediliyor. Komisyonlar haraça dönmüş halde. Normalde ortalama fiyat 200 Euro civarında.” dedi.
Bazı firmalar soruşturmadan çıkarıldı
Rekabet Kurumu soruşturması 30 firmaya açıldı. Ardından Royal Balon ve Havacılık, Maccan, Göreme, THK Gökçen Havacılık, Ürgüp ve Air Kapadokya soruşturmadan çıkarıldı.
Turizmciler KAB’dan endişeli
Özgentürk, geçtiğimiz günlerde TBMM’de yasalaşan Kapadokya Alan Başkanlığı sistemiyle ilgili turizmcilerin endişeli olduğunu bildirdi. “Bölge turizmcileri alan yönetiminin de bir süre sonra yanlış kullanılacağını düşünüyor. Turizmciler, yönetimin başında valinin olduğunu ve her vali değişiminde sistemin aksayacağını, belediyelerin tamamen by pass edildiğini dile getiriyorlar. Bölgeyi bilen burada turizmcilik yapan sivil toplum örgütlerinin de yönetimde yer alması gerektiğini anlatıyorlar.” İfadelerine yer verdi.
