HÜSEYİN KURT “KDV MUAFİYETİ İSTİYORUZ”
TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve I-MICE Derneği’nin II. Başkanı Hüseyin Kurt sektördeki gelişmeleri değerlendirdi.
Sektör olarak 2018 yılını sıkıntıların atlatıldığı bir yıl olduğunu söyleyen Hüseyin Kurt, “ Sektör olarak da rekorları konuştuğumuz bir yıldı. Bu arada sektörde konuştuğumuz iki gelişme de oldu. Bunlar değişiklik olarak göze çarptı. Öncelikle 18 yıllık bir yönetimden sonra TÜRSAB olarak Firuz Bağlıkaya Başkanımızın önderliğinde yönetimin başına geçtik. Burada bende Sayın Başkanımın iradesi doğrultusunda en genç yönetim kurulu üyesi olarak göreve getirildim. Diğer bir değişiklik de turizmciler olarak yıllardır söylediğimiz sektörden bir Bakanımız yok, dediğimiz durumun ortadan kalkması ve sektörümüzün yakından tanıdığı başarılı Bakanımız Mehmet Ersoy’un bakanlık görevine getirilmesiydi. 2018 yılı 46 milyon turist, 30 milyar gelir ile rekorun olduğu bir yıl oldu. Rekorlar güzel. Biz Ruslar başta olmak üzere, deniz, kum, güneç turistini kolayca getirebildik. Alman ve Avrupa pazarı tekrar geri döndü. İnşallah bu rekorlara 2019 yılı ve sonraki yıllarda da devam ederiz. Bu anlamda da değişen ve gelişen hedefler mevcut. 2023 hedefimizi 70 Milyon Turist, 70 milyon milyar dolar olarak revize ettik” dedi.
M.I.C.E’da Pazar Tamamı İle Yurt İçine Sıkışmış Durumda
Sektörde M.I.C.E segmentinin çok önemli bir yer tuttuğuna da dikkat çeken Başkan Hüseyin Kurt “Bu arada sektörün dışında segmentlere de dikkat çekmem gerekiyor. Sektörümüzü bir binaya benzetecek olursak, binaya dışarıdan bakınca güzel ve rekorlara imza atıyor. Fakat bu binadaki katlara girdiğimizde bu katlarda bir tanesi de benim de içinde bulunduğum M.I.C.E segmenti. Diğer bir deyişle kongre ve toplantı turizmi. Kongre ve toplantı turizminde maalesef işler iyi gitmiyor. İnşallah 2018 yılında yakaladığımız turist sayısı ve gelirini aynı şekilde kongre ve toplantı turizmine de yansıtabiliriz. İşler sıkıntılı geçtiğini söylediğimizde bizlere çok inanmıyorlar ve nasıl oluyor bu diyorlar. Bu rekorların olduğu yılda sizler nasıl bu durumda olabilirsiniz diye soruyorlar. Bir M.I.C.E temsilcisi olarak baktığımızda işler iyi gitmiyor. Neden diye soracak olursanız da uluslararası kongre, toplantı, etkinlik, spor organizasyonu, festival yok. Pazar tamamı ile yurt içine sıkışmış durumda. Yurt içine sıkışan Pazar üzülerek söylemeliyim ki kur darbesi de yedi. Bu nedenle de kurumsal anlamda düzenlenen etkinlik sayısı da çok düştü. Bizler M.I.C.E yapan acenteler olarak daralan pazarda küçük kar marjları ile iş almaya çalışıyoruz. Düşük karların yanında ucu bucağı belli olmayan vadeler ile bu döngüyü döndürmeye çalışıyoruz ”dedi.
Çok İvedi Bir Şeyler Yapılmalı!
M.I.C.E sektörü şehir ekonomisini ayakta tutan segmentlerin başında geldiğini de dile getiren Hüseyin Kurt, “ En önemli sıkıntılarımızın başında M.I.C.E sektörü şehir ekonomisini ayakta tutan segmentlerin başında geliyor. Bugün çok büyük bir M.I.C.E operasyonunda yaklaşık 50 adet tedarikçiyi kullanabiliyoruz. Çok büyük bir eko istemden bahsediyorum. Bu sistemin sac ayakları da acenteler ile birlikte durmuş durumda. Bu durumda çok ivedi bir şeyler yapılmalı. Bakanımız çok şükür bunun farkında. Devir teslim töreninde bunu dile getirmiş ve nitelikli gelir bırakacak turisti geri getirmemiz gerekiyor demişti. Bu nitelikli turistin başında da M.I.C.E Sektörünün misafirleri, gastronomi misafirleri, kültür misafirleri geliyor. Yani deniz, kum, güneş turistinin bıraktığı 600 dolar civarında bıraktığı paranın üç, dört katını bırakabilecek bir profilden bahsediyoruz. M.I.C.E’a katılan katılımcılar tanıtıma da ciddi katkı sağlıyorlar. Bu bakımdan M.I.C.E sektörünü çok hızlı bir şekilde tekrardan hızlıca gündeme almamız gerekiyor.”dedi.
KDV muafiyeti çok istediğimiz konuların başında geliyor!
KDV muafiyetinin çok istedikleri konuların başında geldiğini de dile getiren Kurt, “ Bugün AB ülkelerinde bir organizasyon yaptığınız zaman, organizasyonunun KDV’sini geri alabiliyorsunuz. KDV muafiyeti var. KDV muafiyetini biz de belli bir süre ülkemizde uygulayabiliriz. Delege başı teşvik olabilir. Mesela Belçika bunu çok iyi uyguladı. Brüksel patlamaları sonrası Bilimsel Kongre Fonu başlığı adı altında bir fon geliştirdi ve dedi ki, benim ülkeme gelecek kongrelerde uluslararası iletişim masraflarını karşılayacağım, konuşmacıların masraflarını karşılayacağım, broşür masrafı benden dedi. Ve delege başına 100 Euro teşvik sağlayacağım, dedi. Böylece ne oldu? Tekrar kongre hareketliliğini sağladı. Brüksel dışında, Glasgow, Rotterdam Güney Kore gibi yerleri de sayabiliriz. Yine sigorta mevzuatı konusu var. Bugün baktığımızda ülkemize gelen uluslararası kongreleri sigortalayamıyoruz. Bunun sigorta mevzuatı olarak meclisten geçirilmesini istiyoruz. Buda bizi öne çıkaracaktır. Unutulmamalıdır ki, büyük bir organizasyon yaparken ciddi risklerde almaktayız. Sigorta bu konuda karşı tarafa sunulan önemli bir teminattır.”diye konuştu. / Halil ÖNCÜ-İSTANBUL
