Hüseyin Baraner: “Aramızda Unutanlar Olabilir”
Hüseyin Baraner Yazdı: “Aramızda Unutanlar Olabilir”
Pamfilya yöresi aynı anda antik tarihin derinliklerinden fışkıran medeniyet ışınlarının Akdeniz güneşinin ışıkları ile gökyüzünde kenetlenerek, kol kola girerek Anadolu semaların Toros havzasının en tepelerinden yaylalara, dağ eteklerinden verimli tarlalardan meyve bahçelerini aşarak kumsallara doğru süzülüp, turkuaz denizin dalgalarının koynunda raks ederek bugüne kadar milyonların gönlünde parlayan sönmek bilmeyen bir yıldız.
Antalya bir özlem.
Akdeniz’de Güneş’in en bonkör olduğu noktada Türk Riviera’sında toprağı:
İnsanı yakmadan ısıtan/aydınlatan, doğal verimlilik voltajlı ışıkları ile tüm canlılara hayat veren, gelenin kavuşmaktan , gidenin ayrılıktan gözlerine nem düştüğü
Muhteşem Antalya…
Dile kolay binlerce yıl ışığı, aydınlığı, parlaklığı, sıcaklığı ile farklı ırklara, medeniyetlere vatan, yuva, ev, bark, hane olmuş, kimilerine kale, kimilerine tiyatro diktirmiş bu kadim yörede kafamızı kaldırıp şu güneşe bir baksak.
Antalya Güneşi her gün hiç yorulmadan sanki elinde boya fırçası varmışçasına envai çeşit rengarenk mahsullerinin tüm renk nüanslarını açık hava sanat galerisindeki eserler gibi birbirine uyarlıyor ve bizlere cömertçe sunuyor.
“Her kentin bir hikayesi olması gerekir” diyorlar. Antalya’nın binlerce yıldır devam eden hikayesi var.
Biz mevcut hikayeyi bozmayalım yeter!
Antalya yer yer yaralı, ödemli ve kesik, göğsünde ağır anlamsız can alan, can yakan beton yığınları.
Antalya kendi kendini iyileştirecek güce sahip.
Ve Antalya halen genç, istekli, dinamik ve donanımlı.
Sadece ‘sevgi dolu hiç bir çıkar beklemeden’ sadece etrafınızdaki muhteşemliğe dürüstçe bir bakın.
Göreceksiniz, hissedeceksiniz; hatta her gün geçtiğiniz yollar bile size farklı gelecek.
Antalya gözleri olanlar için bir ‘açık hava renk müzesi’.
Antalya kulakları olanlar için yorgun rüzgarların gelip dinlendiği bir ‘doğa kervansarayı’..
Antalya parmaklarının uçları ile hissedebilenler için kadim taşların enerjisinin heyecana ve tarih merakına dönüştüğü açık bir okul.
Şimdi yine, yeniden Antalya.
Sana soruyorum ah benim portakal tenli, mandalina dudaklı, elma yanaklı, greyfurt memeli, nar bakışlı Antalyam.
Bu yıl başı yeniden aydınlanmaya, aydınlatmaya, parlamaya, ışıldamaya evet diyecek misin?
Antalya medeniyetlerin beşiği,
Antalya Türkiye’nin misafir odası.
Antalya çoğumuzun ekmek kapısı
Reykjavik’ten Viladivostok’a
Oslo’dan Kapstadt’a kadar
Antalya milyonların rüyası …
Sahip çakalım, üzerine titreyelim, koruyalım, ışığına ışık katalım.
Antalya Türk Turizminin kalbi,
Antalya Tatil ruhunun ebedi sahibi,
Antalya memnuniyetin mutluluğun adresi.
Aldığım haberlere göre Antalya bu yılbaşı döneminde hiç görülmedik, yaşanmadık bir şekilde aydınlatılacakmış.
Turizmciler olarak bizde taşın altına elimizi koyalım.
Yerli yabancı ‘yıl yorgunu Antalya misafirleri’ nin gözleri parlasın.
Antalya kış karanlığından/tenhalığından kurtulsun.
Antalya ışıldasın.
Bu ışıldama Antalya’daki değişimin ateşi olsun.
Kış ayları için dünyanın en büyük wellness, zindelik ve spor altyapısı Antalya’da yıllardır göz kamaştırıyor duruyor…
Tekrarlıyorum, dünyanın hiç bir kentinde altı yüzün üzerinde Antalya kadar donanımlı Spa yatırımları yok.
Yatak satmak dündü: Bugün yaşamın mutluluk boncuklarından bir kolye pazarlayarak olağanı sallamak, mevcudu ve standardı yukarıya taşımak.
Işıldadıkça yükselen Antalya..
Işıldadıkça kazandıran Antalya
Işıldadıkça var olan Antalya…
Antalya’da kış ayları için her şey var!
AntalyaVital
Antalya66
AntalyaMe
Antalya4everyday
gibi bir sürü değerli turizmci arkadaşın projeleri var. Kurumsal yaklaşım olmadığı için gerçekleştirmekte zorlanıyoruz.
İvedilikle
“ 1.Antalya Turizm Vizyon Forum” u düzenleyip tüm kreatif ve yaratıcı arkadaşların projelerinin sunmasına imkan sağlanması katılımcı yönetişim için gerçek örnek olacaktır.
Antalya’nın yeni seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşımız Muhittin Böcek’ in yeni, kalıcı, verimli projelere adım atmak istediğini öğreniyoruz.
En doğru zamanlamanın eşiğinde
Parlak, Paylaşımcı, Pırıl Pırıl Projelerin ayak sesleri duyulmaya başladı.
Zaten Antalya’da aydınlıkta üretmek istiyor:
Antalyalılar aydınlıkta yaşamak istiyor.
Ne yazık ki halen İki Antalya var:
Bir gündüz – bir gece!
Geceler genelde karanlık, kapalı ve gölgeli.
Perge, Aspendos, Termesos, çarşılar zoraki uykuda.
Neden?
Bitmedi iki Antalya’da daha var;
Biri yaz, biri kış
Kışın kepenkler kapalı, zihinler tenha, işler vasat…
Neden?
Neyse şimdi yine umutluyuz, iyimseriz, moralliyiz:
Daha katılımcı, daha çevreci , daha hümanist, daha adil, daha duygulu , daha paylaşımcı , daha yeşil, hem de yemyeşil Antalya ..
Yine yorgun bir yılın sonunda gelecek için sakinlerine ve misafirlerine aşık, hatta sırılsıklam aşık: yeni bir anlayış ile Antalya’ya sevda yüklü çalışmalar beklentisi ile umudumuz yeşeriyor yine, yeniden…
Pırıl Pırıl Antalya hasretimiz devam ediyor.