Yazı dizisinin önceki dört bölümünde yurt dışı destinasyonlar çeşitli yönlerden ele alınmıştır. Kar bileşenleri, risk çeşitlendirmesi, pazara giriş stratejileri gibi alanlarda bilgiler verilmiştir.
Türkiye turizmi tüm bileşenleri ile, tur operatörlüğünden acentecilik ve otelciliği de kapsayarak diğer pek çok alanda global sektör bilgi birikimine sahiptir. Sahip olunan bu alan içerisinde, yurtdışında iş sahipliği bulunan turizm temsilcilerimiz yıllar içerisinde bu yurt dışı bilgi birikiminin oluşmasında büyük rol oynamışlardır. Bu farklı alanın öncüleridir.
Diğer sektörlerde yabancı ülkeler, bilgi birikimlerini global anlamda kullanıp nasıl öncü ülkeler haline gelebiliyorlarsa, Türkiye turizmi de bilgi birikimini global sektörde organize bir hale getirip marka haline gelebilir. Bu turizm bilgi birikimi alanlarından birisi de, önceki dört yazıda vurgulandığı üzere yurt dışı destinasyonların yönetimi konusudur.
Önceki yazıların içeriğindeki bilgi ve önerileri tekrar etmemeye çalışarak, diğer bazı önerileri sıralayalım;
- Yurtdışı destinasyonlardaki bilgi birikiminin artırılabilmesi amacıyla pazara giriş stratejileri organize hale getirilebilir;
Bu durumda kabul görmüş ve prosedür niteliğine gelebilecek bir uygulama ile turizm gruplarının destinasyonlardaki varlıkları organize bir şekilde desteklenmiş olabilecektir.
Marka olmuş organize bir “global destinasyon yönetimi”, her anlamda Türk turizmine katkı sağlayacaktır.
- Finansal Risk Kültürü ve Yönetimi Geliştirilebilir;
Farklı ülkelerdeki destinasyonlarda farklı vade ve farklı para birimleri ile çalışılaceğinden, diğer pek çok riskin yanında finansal çeşitlilik ve risk konusu da gündeme gelecektir.
Yurt dışı destinasyona giriş yapacak turizm işletmesinin/turizm grubunun kazançlarının, finansal riskler ile hazırlıksız karşılaşmaması adına bir turizm risk kültürü oluşturulması önem arz etmektedir. Finanstaki temel ve ileri uygulamaların, ‘Finansal Hedge Ürünleri’ gibi finansal ürünlerin kullanımının bir kültür olarak benimsenmesi, yurt dışı destinasyon yönetimi konusunun finansal gelişimine katkı sağlayabilir.
Böylelikle pek çok riske maruz olan şirket kâr ve cirolarının, finansal riskler karşısında erezyona uğraması konusu berteraf edilmiş olacaktır.
- Eğitim açısından turizm gruplarının/şirketlerinin önemli bir noktası haline gelebilir;
Sektörün, turizm grubunun cazip kılınabilmesi adına bir yurtdışı destinasyon eğitim veya oryantasyonu, süre veya ülkeye bakılmaksızın faydalı olabilecektir.
Sektöre yönetici yetiştirilebilmesi adına gerçekleştirilen diğer uygulamalara ek olarak, yurt dışı destinasyonlardaki turizm tecrübesinin önemini atlamamak gerekir.
Sadece yurt içinde olmayıp, farklı ülkelerde farklı çalışma ve yaşama kültürlerini tecrübe eden, farklı turizm anlayışları ve kontrat yapıları, ticari anlayışı ve iş yapış biçimlerini yerinde gören yönetici ve yönetici adaylarının, global anlamda yetişmesine katkı sağlayacak bir yapı oluşturabilir.
- Yurt dışında Hizmet İhraç Eden Acente Modeli
Temelde yurtdışında bulunan ancak yönetim yapısı Türkiye merkezli bir acente modelinin, diğer yabancı ülkelerdeki yabancı ülke operatörlerine hizmet vermesi durumunda, ayrı bir acente modeli ile desteklenmesi konusudur.
Örneğin, Türkiye yönetim merkezli bir acentenin, İtalya’daki ‘yurt dışı destinasyon’ oluşumunda, İzlanda operatörüne (İtalya’da handling hizmeti) hizmet vermesidir.
Türkiye merkez sabit olacak şekilde, İzlanda ve İtalya tamamen örnek olarak verilmiştir. Türkiye sabit kalarak, pek çok çaprazlama hizmet kanalı oluşturulabilir.
Bu anlamda yurt dışı destinasyon, global bilgi birikimini kullanarak yurt dışında hizmet ihraç eden konumunda olabilecektir. Ayrı bir acente modeli olarak düşünülüp (uçak koltuk teşviği, belirli ciro veya kâr gerçekleşmesi durumunda ekstra teşvikler vb.) çeşitli teşviklerle desteklenebilir.
Yurt dışı destinasyon yönetimimiz marka haline gelebilir. Turizm süresi, 12 ay süresini aşarak, Kuzey ve Güney Yarım Küre sezonları da dikkate alındığında yıl veya Türkiye sezon süresinden daha uzun olabilecektir.
Bu ‘öneri acente modeli’ndeki (‘D’ grubu acente veya yurt dışı acente) teşvikler veya diğer destekler yoluyla mevcut bilgi birikimi, ülke içerisinde kalmayarak global hizmet ihracatına katkı niteliği kazanabilecektir.
GM Turizm ve Yönetim Dergisi’nin 164’üncü sayısında yayımlanmıştır.
Dergi görünümü için tıklayın.