Her yöneticinin ekibindeki çalışanları bir arada tutması ve onları kurumun stratejik hedefleri doğrultusunda ortak amaca yöneltmesi, onun en önemli önceliği. Ayrıca İK açısından baktığımızda da aynı önem bütün kurum için söz konusu. Her çalışanın da kendine ait kariyer beklentisi ve çalışma tarzı mevcut. Öyleyse yöneticiler çalışanlarını ortak paydada buluşturmayı nasıl sağlayacak?
Yöneticilerin görevi kurumu ileriye taşımak ve öngörülebilir kişisel gelişim ortamını sağlamak. İşte size ekibinizin enerjisini yükseltecek ve birlikte takım olarak daha iyi çalışmalarını sağlayacak birkaç sihirli sözcük:
BAŞARI: Başarıya inanmayan bir ekip düşünülemez; ancak öncesinde bu inancı sizin onlara gerçekten gösteriyor olmanız çok önemli. Bu inancı üstlendikleri zaman kendilerini daha iyi hissedeceklerinden çalışma performansları da yükselecektir. Başarı kültürünün ekibinizde oluşmasını sağlayın. Başarıya ve başarılı olmaya olan inançlarını sağlam tutun. Bu sayede müşteri memnuniyetini de sağlamış olacaksınız.
GÜVEN: Eğer siz ekibinize karşı söylediklerinizi yapıyorsanız, işiniz oldukça kolaylaşır. Sözler ve eylemler eşleşirse en iddaalı planlar bile insanların kafalarında bir gerçeklik haline gelir. Ayrıca kişisel düzeyde güven hayati önem taşımaktadır. Ekibinizdekileri güvende hissettirin. Böylece onlar da kendilerine verilen görevleri sizi güvensiz hissettirmemek için yerine getirmeye çalışacaklardır.
İLETİŞİM: Çalışanlarınızı dinlemek ve onlara kendilerini anlatacak ortam sağlamak iletişimin önemli adımları. İş hakkında değişiklikler olabilir, giderilmesi gereken sorunlar ya da gelecek günlerde işin nereye gideceği hakkında konuşulması gereken toplantılar olabilir. Ekibinizdeki her çalışanın diğer çalışanlarla ve sizle iletişim halinde olmasını sağlayın. Ekip birbirini anladıkça sorunlar daha kolay çözülecek ve ufukta gözüken hatalar henüz daha oluşmadan önlem alınabilecektir.
ŞEFFAFLIK:Hiç kimse karanlık bir ortamda bulunmak istemez. Özellikle finansal performansı paylaşırken bu konu çok önemli. Ekibinizle çalışırken bilgi akışının şeffaf olmasını sağlayın. Bunu yaparsanız ekibiniz de kendi içinde şeffaf olacaktır. Özellikle gelecekteki performansı ve stratejiyi tartışmak böyle bir ortamda daha sağlıklı kararların verilmesini sağlayacaktır.
SÜREÇ:Bu kelime aslında önemsiz gibi görülebilir; ancak en önemlilerinden. Amaca ulaşırken nasıl bir strateji izlediğiniz, hangi kararları aldığınız ve kararları nasıl uyguladığınız önemli oluyor. Bazen başarısız olabilirsiniz. Bu çok normaldir. Önemli olan zaferden çok sürecin nasıl yürüttüğünüz. Bazen bir başarısızlığın arkasında öğretici geçen bir süreç bulabilirsiniz ve bu durum zaferinizden daha kıymetli olabilir. Süreçte birlikte hareket ediyor olmak çok önemlidir. Bu anlayışı ekibinize aşılamanızda fayda var.
REKABET:Aslına bakarsanız rekabet DNA’mızda, doğamızda olan bir kelime. Ekibinize her an rakipleriniz olduğunu, her gün bir yenisinin doğabileceğini fark ettirin. Fark ettikleri anda bu durum eğlenceli ve ilham verici bir ortamı oluşturabilir. Rekabet psikolojisi her açıdan inovasyonun da yolunu açacaktır.
REFAH:Takımınızı önemseyin ve refah fırsatına onların da ulaşmasını sağlayın. Ücretsiz kahvaltı ve meyve sağlayabilirsiniz ya da yıllık tatil için fırsat tanıyabilirsiniz. Unutmayın ki sağlıklı çalışan mutlu çalışandır. Refahın yolu sadece bunlardan geçmiyor, hayal gücünüzü kullanın!
ESNEKLİK:Hiçbir şey yerinden oynamayan bir taş değildir. Her çalışanın işi yapma tarzı farklı olabilir. Eğer işi olması gerektiği gibi yerine getiriyorlarsa bu sorun olmamalı. Günün daha önemli konusu işin nasıl bittiği olmalıdır.
MERİTOKRASİ:Yetenek ve kişilerin bireysel üstünlüğünü ön plana alan bu yönetim anlayışını belirlemek yönetici açısında önem taşıyor. Bunu etkili performans yönetimi ve performans değerlemesi ile yapabilirsiniz. Ayrıca kişilerin belirgin yeteneklerinde uzmanlaşmasını sağlayabilirsiniz. Karşılığında promosyonlar, primler gibi ödüllerle de bunu kutlayabilirsiniz. Bu çalışanlarınızın kendilerini değerli hissetmelerini sağlayacaktır.
İLİŞKİLER:Ekibinizdeki çalışanlarla aranızda sağlıklı ilişkilerin olması işi daha kolay yürütebilmenizin anahtarı olabilir. Öncelikle unutmayın ki çalışanlarınız iş yerinde sadece çalışmak için bulunmuyorlar. Zamanlarının büyük kısımlarını orada geçiriyorlar. Bu nedenle onlara olan tutumunuz destekleyici ve yaptıkları işe karşı saygılı olmalı. Bu tarzınız onları motive edecektir ve iş yerinde bulunmaktan keyif alacaklardır. Elbette bunun sonucu olarak işler daha iyiye gidecektir. Böyle bir yönetim tarzının çalışanları kuruma bağlama açısından da oldukça önem arz ettiğini unutmayın. Kaynak : banaisbul.com ekibi