Covid-19 Pandemisi Sonrası Turizmde Yalnızlık ve Sakinlik
Burhaniye Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Oğuzhan İlban, GM Dergisi’nin okurları için yazdı!
Bugün dünya Covid-19 pandemisi etkisindeyken,ne yazık ki sonuçlarından en çok etkilenen sektörlerin başında turizm sektörü gelmektedir. Daha önceki yazımda Koronavirüs (Covid-19) pandemisinin turizm sektöründe yaratacağı etkilere değinmiştim. Bu köşe yazımda ise öncelikle,Koronavirüs (Covid-19) pandemisinden sonra turizm sektörünü canlandırmak için hangi turizm trendlerine önem vermemiz gerektiğine değinmek istiyorum. Böyleceaslında çok fazla dikkate alınmayan, ancak pandemi sonrası üzerinde durmamız gereken bu yaklaşımlara yönelik farkındalık artabilecektir.
İnsanların hangi turizm çeşitlerine yöneleceklerinin bilinmesi büyük önem taşımaktadır
Dünyamızda yaşanan birçok olumlu ya da olumsuz durum turizm sektöründe sürekli değişime neden olmakta ve bu değişim sonucunda da birçok alternatif turizm yaklaşımı ortaya çıkmaktadır. Pandemi sonrası turizmi geliştirmek için öncelikle salgın sonrası insanların hangi turizm çeşitlerine yöneleceklerinin bilinmesi büyük önem taşımaktadır. Koronavirüs (Covid-19) sebebiyle insanlar kalabalık ortamlara girmemeye özen göstermekte ve birbirleri arasındaki fiziksel mesafeye(sosyal değil; bu konuya da bir parantez açacak olursak sosyal olarak birbirimizden uzaklaşmak çok doğru bir tabir değil, burada dilden, kültürden, misafirperverlikten, gelenekten uzaklaşmak adına da birçok şey çıkartılabilmektedir; bu nedenle fiziksel mesafe daha doğru bir kullanım olacaktır) hijyene daha fazla dikkat etmektedirler. Dolayısıyla pandemi sonrasında bu hususlar, turizm faaliyetlerinin şeklini yoğun bir şekilde etkileyebilecektir. Tam bu aşamada, turizm işletmelerinin bu turizm faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirileceği ortamları oluşturmaları önem arz etmektedir. Dolayısıyla yazımda değineceğim diğer bir konuda; turizm faaliyetlerinin sağlıklı ortamlarda ve biçimde turistlere sunulabilmesi için turizm işletmelerinin hangi hususlara dikkat etmeleri ve hangi önlemleri almaları gerektiğidir.
Pandemi sonrasında insanların turizm eğilimleri nasıl olacak?
Daha önce de belirttiğim üzere pandemi, insanların kalabalık ortamlardan kaçınmasına, diğer bireyler ile arasındaki fiziksel mesafeye daha fazla dikkat etmesine neden olmaktadır. Burada aklımıza“pandemi sonrasında insanların turizm eğilimleri nasıl olacak, insanlar hangi turizm yaklaşımlarına yönelecekler?” gibi sorular gelebilir. Aslında bu sorulara vereceğimiz cevaplar,pandemi sonrasında turizmi canlandırmak için cevap aramamız gereken elzem sorular arasında yer almaktadır.
İnsanlar yalnız seyahat etmeye yönelecek
Peki,insanlar pandemi sonrası hangi turizm yaklaşımlarına yönelecekler? Son yıllarda turizm trendlerinde sürekli değişim meydana gelmekte ve alternatif turizm yaklaşımları ortaya çıkmaktadır. Bunlardan önemli bir tanesi de‘yalnız seyahatlerdir (Solo travel)’. İnsanlar yeni yerleri görmek, yeni maceralara atılmak, daha özgür olmak, kişisel gelişim sağlamak gibi birçok nedenden dolayı yalnız seyahat etme eğilimi göstermektedirler. Şöyle ki; 2019 yılında yapılan rezervasyonların yaklaşık %18’ini yalnız seyahat edenler oluşturmaktadır ve bu oran bir önceki yıla göre yaklaşık %6’lık bir artış göstermiştir. Aslında bu veriler bize tek başına seyahate katılanların sayısının daha da fazla olacağının bir işaretidir. Buradan hareketle koronavirüs (Covid-19) pandemisi insanların kalabalık ortamlardan kaçınmasına ve diğer insanlarla arasındaki fiziksel mesafeye dikkat etmesine bağlı olarak, insanların pandemiden sonra yalnız seyahat etmeye yönelecekleri kanısındayım. Diğer taraftan grup turları minimum düzeye inecek ve bireysel turlar daha fazla ön plana çıkacaktır.
Hijyen koşullarını sağlanmalı
Dolayısıyla turizm işletmelerinin yalnız seyahat eden ve artık ailece seyahate çıkmaktan çok eşiyle seyahate çıkacak turistlere yönelik gerekli pazarlama çalışmalarını yapmaları gerekmektedir. Bu anlamda turistler tarafından daha fazla tercih edilen destinasyonların, bu durumun farkında olarak gerekli hijyen koşullarını sağlamaları ve hastalığın yayılmasıyla ilgili mücadele kapsamında gerekli şartları yerine getirmek için hızlı bir şekilde hareket etmeleri zaruridir. Tabiî ki bu durumda yalnız seyahat edenlerin hangi cazibe merkezlerini tercih ettikleri önemli bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada da ilgili destinasyonlardaki turizm işletmelerinin, müşteri bilgi sistemlerindeki verileri acil olarak gözden geçirmesi ve bu tüketici kitlesini hedef kitle olarak belirleyip, pazarlama çalışmalarını bu duruma göre güncellemeleri önem arz etmektedir.
Ayrıca sadece turizm işletmeleri değil, turistik destinasyondaki yerel yönetimlerin de sağlıklı ve güvenli çevre koşullarını oluşturmaları gerekmektedir. Bu arada maliyetlerde oluşacak yükselme eğilimli değişikliklerinde şimdiden itinayla üzerinde durulması, grup turlarına göre yüksek maliyetli olan bireysel tatilin artma eğilimine karşılık sağlıklı ve güvenli tatil mottolarıyla çekicilik unsurlarının yaratılması da oldukça önemli gibi duruyor.
‘Sakin Şehir’(Cittaslow)
Ülke genelinde pandeminin biraz daha kontrol edilebilir olmasının ardından fazla insanla bir arada bulunmaktan çekinen insanlar, kalabalığın olmadığı daha sakin turizm merkezlerini tercih etme eğilimi göstereceklerdir. Dolayısıyla ‘sakin şehir’(Cittaslow)olarak adlandırılan ve belirli bir ziyaretçi kısıtlaması bulunan turizm merkezlerinin pandemi sonrasında önemli cazibe merkezi olacağı düşüncesindeyim. İşte tam burada Türkiye’de sakin şehir olarak tanımlanan (Şavşat, Artvin; Akyaka, Muğla; Gökçeada, Çanakkale; Seferihisar, İzmir; Taraklı, Sakarya; Yenipazar, Aydın; Yalvaç, Isparta; Perşembe, Ordu; Vize, Kırklareli; Halfeti, Şanlıurfa; Uzundere, Erzurum; Göynük, Bolu; Köyceğiz, Muğla; Ahlat, Bitlis; Gerze, Sinop) cazibe merkezlerinin pandemi sonrası gerekli hijyen, fiziksel mesafe ve benzeri önlemleri almaları gerekmektedir. Bununla birlikte özellikle iç turizm pazarında keşfedilmemiş ve aşırı kalabalığın olmadığı bir çok destinasyonunda (Özellikle Batı Karadeniz) bu süreçte ön plana çıkartılması için çok önemli bir fırsat olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca bu cazibe merkezleri pandemi sonrası tanıtımlarla ön plana çıkarılmalı ve gerekli olan tanıtım çabaları da şimdiden planlanmalıdır. İlgili mottolar hazırlanmalı ve öncelikle iç turizme yönelik hazırlıklar yapılmalıdır. Unutulan sakin şehirler yeniden canlandırılmalı ve bu süreçte diğer destinasyonlara da örnek olacak uygulamalarla turizmin canlanmasında öncelikli sırada yer almalıdır.
Turistlerde güven algısı oluşturulması son derece önemli
Turizm, insan ilişkilerini en üst seviyeye çıkaran hizmet sektörlerden biri olduğu için,insan sağlığıyla ilgili koruyucu önlemlerin alınması ve turistlerde güven algısı oluşturulması son derece önemlidir ve bu dönemde de bir o kadar da zor ve kaygı verici aşamadadır. Covid-19 pandemisi ardından turizm sektöründe bazı önlemler alınması ve bu önlemler nezdinde sektörün normalleşme sürecini de en az kayıpla geçirmesi bir o kadar önemlidir. Bu turizm pazarında hizmet veren konaklama işletmeleri, ulaştırma işletmeleri, yiyecek içecek işletmeleri ve rekreasyon işletmelerinde yeni uygulamaların geliştirilmesi hem hastalığın yayılmasını ve bulaşmasını önleyecek, hem de insanların kendilerini güvende ve huzurlu hissetmelerini sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Bilhassa konaklama işletmelerinde alınabilecek önlemlere göz atacak olursak; ana departmanlarda hayati olarak yapılması gerekenleri kısaca okuyucularımıza ve işletmelere hatırlatmakta fayda görüyorum. Muhakkak bu konuda Bakanlığın “Konaklama İşletmelerine Yönelik Covid 19 Yönetim Kılavuzu” şu sıralar hazırlık aşamasındadır.Bende naçizane bu süreçte önemli olarak gördüklerimin altını çizmek isterim.
Yönetim
- Yönetimler öncelikle sağlık ekipmanlarını ve en az bir sağlık çalışanını otellerinde tam teçhizatlı bir şekilde bulundurmalıdır.
- Otel girişlerine dezenfeksiyon tünelleri kurulmalıdır.
- Misafirlerin kimlik bilgileri net olarak kayıt altına alınmalıdır.
- Misafir ve personel girişlerinde ateş ölçer ile kontrol edilip kayıt altına alınmalı. Yüksek ateş belirtisi olan kişiler için içeride ve dışarıda karantina alanları yaratılmalıdır.
- Lobide, restoranda, ortak kullanım alanlarında gruplaşmaların en aza indirilebilmesi için oturma dizaynları fiziksel mesafeye uygun olarak yapılmalı ve bu durumu özendirici ve bilgilendirici levhalar bulunmalıdır.
- Ortak alanlar sık sık dezenfekte edilmeli, misafirlere hem güven verilmeli hem de özendirici olunmalıdır.
- Herhangi bir şüphe olabilmesi durumunda medikal tulumlar bulundurulmalıdır.
- Fitness, hamam, sauna gibi kapalı alanlar bir süre daha kullanıma açılmamalı, misafirlerin açık alanlarda spor yapabilmeleri sağlanmalıdır.
- Çocuk alanları da kapalı alanlar gibi etkin kullanılmamalıdır.
- İşletmenin her alanında dezenfektan istasyonları olmalı ve misafirlerin bu istasyonları kullanmaları özendirilmelidir.
- Satın alımlarda ve depolamada her ürün dezenfekte edilerek depolara alınmalı ve gerekli kontroller yapılmalıdır.
- Doluluk oranları azaltılmalı. En azından % 50’lik taşıma kapasitesine satış gerçekleşmemelidir.
- Güven içerikli sağlıkla ilgili mesaj ya da sloganlar üretilmelidir.
- Havuz ve sahillerde şezlong mesafeleri ve oturma düzenleri fiziksel mesafe kuralına uygun olarak ayarlanmalıdır.
- Teması en aza indirmek için misafirler online giriş-çıkış uygulamaları kullanabilirler.
Ön Büro
- Ön büro çalışanları misafirlerle ilk teması kuran çalışanlar olduğu için Covid-19 pandemisiyle ilgili ayrıntılı bilgilendirilmelidir.
- Ön büro personeli mutlaka genç iş gücü ile oluşturulmalıdır.
- Resepsiyon deskiyle misafirler arasında fiziksel mesafeye uygun düzenlemeler yapılmalıdır.
- Sağlık çalışanıyla beraber oluşturulan veri toplama materyalleriyle misafirlerin son 24 saat ve 1 hafta içerisinde konakladıkları yerlerin tespit edilmesi ve ilgili birimlere iletilmesi gerekmektedir.
- Ön büro çalışanlarına Covid-19 virüsüne karşı özel tedbir alınarak uygun kıyafetler giydirilmelidir.
- Resepsiyon çevresine dezenfektan dispanserleri konulmalıdır.
- Rezervasyon alınmadan önce misafirlerin sağlık ve seyahat geçmişleri sorularak kovid testi ve sağlık belgesi talep edilebilir.
- Tüm konaklama işletmeleri akıllı kart uygulamalarına geçmeli, misafirler kartları kullandıktan sonra mutlaka dezenfekte edilerek tekrar kullanılmalıdır.
- Misafirler giriş işlemleri sırasında kullandıkları malzemeleri (Kalem, Giriş Kartı vb) dezenfekte edebilmeli.
Kat Hizmetleri
- Tuvalet, el yıkama havzaları ve banyolar gibi alanlar dezenfektan çözeltisiyle temizlenmelidir. Klor için yeterli temas süresinden sonra yüzeyler temiz suyla durulanmalıdır.
- Servis personeli için çoğunlukla ağartıcı olan bu ürünlerin hazırlanması, kullanılması, uygulanması ve depolanması konusunda eğitimler verilmelidir.
- Temizlik personeli, ağartıcının kullanımını ve nasıl durulacağını öğrenmelidir.
- Olabildiğince tek kullanımlık temizlik malzemeleri kullanılmalıdır.
- Tekstil ekipmanları 60oC’nin üzerinde yıkanmalıdır.
- Tüm odalar ve ortak alanlar günlük olarak havalandırılmalıdır.
- Eldiven maske kullanımı zorunlu hale getirilmeli, misafirlerin ve personelin kullandığı alanların dezenfekte işlemleri sürekli yapılmalıdır.
- Temizlikte kullanılan bezler sık sık değiştirilmeli ve temizliği yüksek ısıda sağlanmalıdır.
- Misafirlerin kullandığı odaların temizliğine geçilmeden önce oda 60 dk havalandırılmalı, temizlik işlemi gerçekleştirildikten 48 saat sonra yeni misafire oda tahsisatı sağlanmalıdır.
- Tüm oda temizliklerine ayrıca dezenfekte işlemi eklenebilir.
- Konaklama esnasında temizlik hizmeti kaldırılabilir. Girişte kirli havlular ve çarşaflar için konuklara torba verilebilir.
- Misafirin kullandığı nevresim, çarşaf, havlu ürünlerinin katlanması sırasında çırpma ve silkeleme işlemi yapılmayacak, toz ve partikül oluşumuna izin verilmemelidir.
Teknik Servis
- Konaklama işletmelerinin tüm alanlarına teknik servis ekibi sürekli ventilasyon desteği vermelidir.
- İşletmelerde kullanılan teknik ekipmanların bakımları, varsa arızalarının yapılması pandemiye uygun teçhizatlar kullanılarak gerçekleştirilmelidir.
- İşletmede herkesin kullandığı alanlara (Kapı kolları, lavabolar, asansör düğmeleri) günlük kaplama gibi çözüm üretilmelidir.
- Karantina odaları meydana getirilmeli ve ekipmanların rutin kontrolleri yapılmalıdır.
- Sabun ve dezenfektan solüsyon dispanserleri, el kurutma makineleri, tek kullanımlık doku dispanserleri ve diğer benzer cihazların düzgün çalışması sağlanmalı ve düzenli kontroller yapılmalıdır. Arızalı birimler hızla onarılmalı veya değiştirilmelidir.
- Teknik ekipler, dezenfektan istasyonlarının kurulumu ve rutin işlerinin takibinde sürece hakim olmalıdır.
Restoranlar, Kahvaltı Salonları ve Barlar
- Restoran, kahvaltı veya yemek odasına girip çıkarken konuklara, tercihen bu tesislerin girişinde bulunan dezenfektan jel ile ellerini dezenfekte etmeleri hatırlatılmalıdır.
- Büfe uygulamalarında değişikliğe gidilmelidir.
- Her şey dâhil sistem yavaşça yerini oda + kahvaltı, yarım, tam pansiyon satışlarına bırakmalıdır.
- Misafirlerin otele girişlerinde kurulacak aplikasyonlar vasıtasıyla restoranlara gelişleri yine onların inisiyatifleri ile şekillendirilmelidir.
- Mutfak ve servis ekipmanları sık sık değiştirilmeli ve dezenfekte edilmelidir.
- Her servisin ardından büfe yüzeyleri temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli.
- Bağışıklık sistemini destekleyici gıda ve içecekler servis edilmeli
- Yöneticiler tarafından depo ve gıda güvenliği denetimi yapılmalı.
- Masalar arası mesafe 1 metreden az olmamalı ve masalara iki kişi oturtulmalıdır.
- Masa örtüleri ve kapakları yine 60oC’nin üzerinde yıkanmalıdır.
- Restoran çalışanları, el temizliğine dikkat edecek.
- Kahve makineleri, soda makineleri ve diğerleri, özellikle kullanıcıların elleriyle daha fazla temas eden parçalar, en azından her hizmetten sonra ve gerekirse daha sık temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli ya da misafirlerin kendi kendilerine dezenfekte edebilecekleri yeni sistemler eklenmelidir.
- Odalar da yer alan kahve istasyonları ve mini bar hizmetleri, cam ve bardak kullanılmasının temasını önlemek için kaldırılabilir.
Turizmin ilacı: “İç Turizm”
Sonuç olarak hala devam eden Covid-19 pandemisi sürecinde turist davranışlarının ne şekilde etkileneceğine yönelik araştırmaların yapılması ve sonuçların paylaşılması bilimsel olarak sektörde yer alan yöneticilere ve sektör temsilcilerine fayda sağlayacaktır. Sadece yalnız seyahat edenlere, sakin şehirlere değil aynı zamanda kamp, karavan, yat ve marina ve özellikle ikinci konutlara yönelikte hazırlıkların yapılması oldukça önemli gözükmektedir. Yerinden ve yerel yönetimlerin özellikle bu yıl iç turizm pazarı açısından ikinci konut kullanımlarına yönelik gerekli tedbirleri alması, artacak nüfus yoğunluğunu ön görebilmesi de taşıma kapasitesi kullanımı açısından gerekli olacaktır. Son olarak da bir önceki yazımda turizmin ilacının iç turizm olduğunu belirtmiştim ve “sağlıklı turizm” “güvenilir turizm” mottolarının işlenmesi gerektiğini hatırlatmıştım. Bu yazımda da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın tesislere ve personele yönelik hazırladığı sertifikasyon süreci ile ilgili kamu spotları hazırlayarak, tatile çıkmayı düşünen turistleri şimdiden eğitmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Yavaş yavaş normalleşmenin başladığı ve kısıtlamaların azaldığı bu günlerde şimdiden sektörümüze fiziksel mesafeli, sakin, sağlıklı ve güvenli bir sezon dilerim.
GM Dergisinin Diğer Haberleri İçin Tıklayınız!