Dünyanın marka şehri İstanbul, turizmdeki gücünü prestijli markalarla göstermeye devam ediyor. Şehrin yenilerinden Mandarin Oriental Bosphorus global lüksü, yerel dinamiklerle bezemeyi hedefliyor.
Milliyet’ten Duygu Erdoğan’ın haberine göre, Turizmin dünyaca ünlü lüks markaları, İstanbul’da buluşmaya devam ediyor. Son dönemin öne çıkan yatırımlarından olan Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul bu anlamda global lüksü, yerel dinamiklerle bezediği iyi yaşam formlarıyla buluşturuyor. Genel Müdür Ali Tunç Batum, hem yatırımlarını, hem de turizmin şehirdeki gücünü anlatıyor…
İstanbul’un pandemi ardından gelişen süreçte üst gelir grubu turistler açısından aldığı yol ve gelişmesini değerlendirir misiniz? Şehir otellerinde konaklamalarda ve fiyatlarda artış görülüyor mu?
Pandemi, her sektörü olduğu gibi turizm endüstrisini de çok ciddi şekilde etkiledi. Ama turizm anlamında ülkeler arasında en hızlı toparlanma Türkiye’de oldu. Hatta 2022 yılında Türkiye’nin turizm geliri, bir önceki yılla karşılaştırıldığında yüzde 53 arttı. Türkiye bu yıl, turist sayısında pandemi öncesi rekorlar yılı olarak bilinen 2019 ile başa baş bir ivme gösteriyor. 2023 yılında turizmde 60 milyon ziyaretçi hedeflendi. Bizim öngörülerimiz ve kendi otelimizden gördüğümüz veriler de bunu doğrular nitelikte. Kısaca üst gelir grubu misafirlerimizin alışkanlıklarında çok büyük bir değişiklik olmadı. Marka sadakati bu konuda devreye giriyor.
İstanbul’un en yenilerinden olan otelinizde en çok hangi milletten turist ağırlıyor? 2023 hedefleriniz nelerdir? Yıl boyunca hedeflerinize ulaşmanız mümkün olacak mı?
Ağırlıklı olarak tek bir lokasyon gösteremeyiz. Çünkü Asya merkezli uluslararası bir markayız ve dünyanın her yerinden misafir ağırlıyoruz. Amerika, Avrupa, Asya kıtalarından ve Ortadoğu’dan ziyaretçilerimiz oluyor. Odalarımızın yüzde 80’i İstanbul Boğazı manzarasına sahip. Otelimizin tarihi Dolmabahçe Sarayı’na, yine tarihi Galata Köprüsü’ne ve bu muhteşem kentin sembolü haline gelen Tarihi Yarımada’ya olan yakınlığı da ilgi çeken unsurlar arasında. Çoğu turistik amaçlı gelenler, ama iş için gelenler de var. Hedeflerimize gelince, yılın ilk altı ayında gördüğümüz veriler, hedeflerimizin de önüne geçebileceğimizi gösteriyor. Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul olarak çok fazla etkinliğe, sosyal davetlere, toplantılara organizasyonlara ve enternasyonal düğünlere de ev sahipliği yapıyoruz. Bu yılın ikinci yarısında da devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Üstelik dünyanın en önemli markalarından olan bir restoran zinciri ile anlaşma yaptık. En kısa zamanda Hakkasan Istanbul’un açılışını yaparak, İstanbul’a önemli bir marka daha kazandıracağız.
Otel içindeki restoran, SPA gibi özellikli yatırımlara olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Lüks ve görkemli tarihi yalıların bulunduğu Kuruçeşme semtinde Boğaz’ın en güzel noktasında konumlanan Mandarin Oriental Bosphorus olarak şehirde sadece bir otel olarak değil, kentin en gözde restoranlarını, lüks mağazalarını misafirlerinin hizmetine sunan bir markayız. Asya, Akdeniz ve İtalyan mutfağını sunan Novikov Istanbul, ‘Cibo di Famiglia’ temasıyla hizmet veren bir İtalyan restoranı olan Olea Bosphorus, lüks pastaneciliğin mekanlarından The Mandarin Cake Shop otelimizin ayrıcalıklı yiyecek içecek mekanları arasında.
İstanbul son yıllarda uluslararası organizasyonlarla da yeniden tanıtım atağına geçti. Bu büyük markanın tanıtımı açısından oteliniz nasıl bir yol izliyor?
Şehrimizde gerçekleşen en prestijli ve dünya çapındaki etkinliklerde muhakkak bizler de Turizm Kalkınma Ajansı vasıtasıyla iletişim ve koordinasyon sürecine katılıyoruz. Büyük çapta prestijli etkinliklerde, gerek ev sahipliği yapabilecek genişliğe ve özelliğe sahip etkinlik alt yapısına gerekse kapasiteye sahibiz.
Kongre turizminin potansiyeli büyük
12 ay turizm yapılabilen, dünyanın turizm başkentlerinden İstanbul’u kongre ve etkinlik turizmi alanında yavaşlayan grafiğinin geleceğine ilişkin gözlemleriniz nelerdir?
Grafiğin yavaşlamasının nedeni ne yazık ki pandemi süreci. Türkiye, son yıllarda sadece deniz – kum – güneş ile değil alternatif turizm çeşitlerinden biri olan kongre turizmi ile gündeme geliyor ve bu alanda da önemli gelişmelere imza atıyor. Ülkemizin sahip olduğu doğal, kültürel, tarihi zenginlikler, önemli kongre merkezlerinin varlığı, coğrafi konumu bakımından da kolay ulaşılabilirliği açısından önemli bir avantaja sahip. Bu avantajlar kongre turizminin gelişimi ve ülke ekonomimize katkısı açısından olumlu değerlendirilebildiği takdirde alternatif bir kalkınma aracı ve önemli bir fırsat olacak. Her geçen gün kongre turizmi açısından önemli gelişmeler yaşanıyor. Hatta devlet tarafından gerekli teşvik ve destekler sağlanıyor. Kongre turizminin fark edilen potansiyeliyle Türkiye Turizm Stratejisi 2023’te bu alanda da hedefler eklendi. Bunlar gerçekten kayda değer çalışmalar, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu potansiyelini doğru hamlelerle lehine çevireceğini düşünüyorum.
Türkiye’nin turizm yol haritasında belirlediği sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde markanızın hassasiyetleriyle birlikte, yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Bu konuda çok önemli çalışmalar yaptık. Ve kendimize hedefler koyduk. 2030 Sürdürülebilirlik hedeflerimiz arasında enerji kullanımımızı, yüzde 50 oranda, su kullanımımızı yüzde 40 daha da azaltmak ve yenilenebilir enerji faaliyetlerimizde şimdikinin yüzde 15 üzerine çıkmak gibi maddeler var. Hatta aksiyon planlarımıza yenilerini ekledik ve tamamını hayata geçirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
