Baraner: “Panik Yok”
Hüseyin Baraner, koronavirüsünün Türkiye’de ortaya çıkmasının ardından virüsün Türkiye’ye etkisi hakkında yazdı.
Hüseyin Baraner
Panik yok!
Çok açık yazmak istiyorum. Korana Virüsünün etkisi piyasalarda artarak yıkıma devam ediyor.
Avrupa piyasaları şokta:
Şirketlerin kasaları boşalıyor, banka hesapları eriyor. Önümüz Paskalya, hemen sonrası Yaz. Sezon başlıyor başlamasına da, nasıl bir sezon olacağını henüz tam bilen kimse yok. Gerçekten kimse bilmiyor, bende bilmiyorum. Şu an masadaki forecastlar el yakıyor, ‘nakit yok!’ sezon hazırlıkları için taze para girişi bekleyenleri de beklenmedik telaş sardı: Durum bazı işletmeler için gerçekten vahim ancak korkunun ecele faydası yok! Olumlu ve yapıcı düşünmek mecburiyetindeyiz . Zaten tur operatörleri ve uçak şirketleri alarmda.
Harıl harıl çalışılıyor
Nisan ayı sonları için umutlar artıyor. Zira virüs artık her yerde, önemli olan korunmak. Belki yaz aylarında bile kalacak. Ancak hayat devam edecek. Bence Nisan ayından itibaren histeri ve korku azalacak. Şimdi sektörde herkesin birbirine hoş görülü destek zamanı. Bu konuda bir güzel hareket de Alman meslektaşlarımızdan geldi. Alman seyahat acenteleri tur operatörleri için destek kampanyası başlattı. Almanya’da 20 seyahat acentesi, çeşitli tur operatörlerinin kriz departmanlarına tatlı ve pasta dolu paket gönderdi. Seyahat acentaları çok zor günler geçiren tur operatörlerinin yorulmadan çalışan ekiplerine ve servis sağlayıcılarına bu vesile ile teşekkür etmek istediklerini belirttiler. Tur operatörlerine birde mektup ekleyen seyahat acentaları “Çevre felaketleri, terör ve savaşlardan sonra hiç kimse bir virüsün güzel endüstrimiz için bu sonuçlara yol açacağını düşünmezdi. Müşterilerimizin sakinleşmesi, mevcut rezervasyonlarımızın iptal olmaması ve yeni satışlar için her gün tezgahta savaşıyoruz.
Biz vazgeçmiyoruz!
Bu paket ile siz tur operatörlerine cesaret vermek, moral vermek ve sizleri güçlendirmek istiyoruz. Yarının ne getireceğini kimse bilmiyor” diye yazdılar. Mektubun son bölümünde ise “birlikte başaracağız! ” sözleri ise sektörün bu krizde kenetlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Hediye ve tatlı paketleri Schauinsland-Reisen, Aida, TUI, TUI Cruises, Nicko Cruises, Alltours, Chameleon, FTI ve DER Touristik’e gönderildi. Kampanya fikri, Apolda’daki Fernweh seyahat acentesinden Kevin Walther ve Bochum’daki Sonne und Mehr seyahat acentesinden Marion Schlotter ile bir görüşme sırasında ortaya çıktı.
Bizde Türkiye’de hemen proaktif önlemler almalıyız.
Birinci adım olarak; Türk turizm paydaşlarının – en kötü senaryoda bile- muhtemel maddi ve manevi yıkımını önleyen, radikal fiyat indirimlerini frenleyen, hizmet akışındaki aksaklıkları engelleyen tedbirlerin sektörün geniş çaplı katılımı ile alındığının fotoğrafını ve bilgisini yurt dışı piyasalar ile ivedilikle komunike etmeliyiz.
Piyasalar ve müşteriler bilmek isteyecek. İSTİYOR!
En geç gelecek haftadan itibaren artarak ‘Türk turizm sektörü hangi önlemleri alıyor?’ sorusu ile karşı-karşıya kalacağız. Almanya; Amerika ve İspanya başta olmak üzere bir çok ülke kendi sektörlerini ayakta tutmak için kapsamlı ‘kurtarma paketi” çalışmalarını hızlandırdı. Avusturya bugün birinci dilim olarak 100 milyon Avro ile ilk yaraları sarmak için sektöre vereceğini beyan etti.
Bizden de dünya ya mesaj çıkmalı:
Türkiye hazır ve güçlü. Bakanlık, Türsab, Türofed,Türob ve TTYD bugünlerde dünde olduğu gibi sık sık bir araya gelmeliler. Siyaset ve çekememezlikler ortadan kalkmalı. Kimsenin itibari veya egosu sektörümüzün geleceğinden önemli değil. Gün el ele verip ayakta kalma günü.. Bunları yazarken tüm kurumların çok yönlü tedbir önerileri hazırladığını da biliyorum. Şimdi sıra devlette. Evet, ilk büyük ve rahatlatıcı adım Ankara’dan gelmeli.
En ağır yük Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un omuzlarında.
Ersoy dünya piyasaları ile çok yoğun temasta. Ersoy konuşmalarında “Geç kalmadan 2020 sezonunda olabilecek en yıkıcı durumda bile Türkiye’nin dayanıklı olduğunu hissettireceğiz, devletimiz tarafından oluşturulan kalın bir kalkan altında sezona hazır ve güçlü girdiğimizin algısı ve inancını uluslararası piyasalara göstereceğiz, ayrıca bazı fırsatçı zihniyetlerde de sektörü koruyacağız” sözünü verdi. Bende buradan tüm sektör birimlerimizi dünya otoriteleri ile koordinasyon sağlayıp aşırı dikkat içerisinde piyasa hareketlerine gün ve müşteri kaybetmeden takipçi olmaya davet ediyorum. Bu konuda ayrıca TUROFED Başkanı Sururi Çorabatır ‘ın yurt dışı temaslarının çok yoğunlaştığına bire bir tanık oldum. Bu tecrübe ve donanım aslında tüm sektörümüzde yeterince mevcut.
Sizlere buradan sesleniyorum:
Birleşin heyetler oluşturun yurt dışında tur operatörlerine, hava yollarına, seyahat acentalarına destek ziyaretlerine çıkın.
Ayrıca hep beraber hemen gün geçmeden
1. Bakanlık, Türsab, Türofed ve Türob olarak müşterek bir yurt dışı ve yurt içi pazarlara yönelik şirket ve müşterilere doğru ve koordineli bilgi veren bir kriz ve iletişim masası oluşturalım.
2. İnsanlardaki seyahat motivasyonunu kaybını azaltacak inandırıcı ve güvenilir kampanya ve etkinlik hazırlığında olan yerli ve yabancı seyahat acentalarına ve satış noktalarına çok yönlü en maksimum destek verilerek virüsün ortadan kalkması veya azalması durumunda ilk satışları Türkiye’ye yönlendirmek için ön hazırlıklar başlatalım.
3. Birbiri ile ters düşmeyen, abartıdan ve fırsatçılıktan uzak açıklamalara ve beyanatlara özen göstererek tedbirli ve saygın olalım..
En önemlisi:
4. Türk bayraklı uçak şirketlerinin sezon akışı içinde yara almaması için gerekli tedbirleri şimdiden hazır hale getirelim.
5. Dünya piyasalarına her şeye rağmen otellerimizden hizmet konusunda olumlu sinyaller verelim
6. Mayıs ayında tüm destinasyonlarda açık havada çok akıllı butik etkinlikler gerçekleştirelim.
Dünyadaki tüm turizm paydaşları ve partnerlerimiz ile sıkı ve yapıcı diyalogta olalım. Bu gizemli, inatçı ve yıkıcı Virüs konusunda en dikkatli ve tedbirli ülke imajını öne çıkaralım. Kim ne derse desin; Sağlık bakanlığı iyi çalıştı. Bunu bir köşeye not olarak düşelim.
GM Dergisinin Diğer Haberleri İçin Tıklayınız!
