We-Flytour-GM-Banner-Animation
We-Flytour-GM-Banner-Animation
Anasayfa Sektörel Haberler 3. TÜRSAB TURİZM KONGRESİNİN İLK GÜNÜNDE NELER OLDU?

3. TÜRSAB TURİZM KONGRESİNİN İLK GÜNÜNDE NELER OLDU?

Beste GÜÇER

TÜRSAB’ın bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği TÜRSAB Turizm Kongresi dün Antalya’da başladı. 17-18 Şubat 2025 tarihleri arasında Antalya Gloria Golf Resort’ta “Eğitim, İletişim ve Dayanışma” temalarıyla düzenlenen kongreye 1500’ün üzerinde kayıt yapıldı. Kongrenin açılış konuşmalarını Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, TÜRSAB Başkan Yardımcıları Hasan Eker ve Davut Günaydın, TTYD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin ile TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Yağcı gerçekleştirdi.

Üst düzey ve geniş bir katılımın olduğu kongreye; TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyeleri, Disiplin ve Denetim Kurulu Üyeleri, Başkan Başdanışmanları, Bölge Temsil Kurulu Başkanları, İhtisas Başkanlarının yanı sıra basın mensupları, seyahat acentası temsilcileri, otelciler ile sektörün farklı alanlarında çalışan turizm profesyonelleri katılım gösterdi.

TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya: “Mesleğimiz sürekli öğrenmeyi gerekli kılıyor”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizmin dünyanın en zor işlerinden biri olduğunu ve insanları mutlu etme hedefiyle icra edildiğini belirterek, “Biz turizmciler bu zor işi başarmaya çalışıp başkalarını mutlu ederken, onların hayallerini gerçekleştirirken çoğu zaman kendimize zaman ayıramayız. Kendimizi sıkça ihmal ederiz. Halbuki bizim de bilgimizi tazelemeye, trendleri takip etmeye, kendimizi geliştirmeye ihtiyacımız var. Mesleğimiz sürekli öğrenmeyi gerekli kılıyor. Meslek örgütü olarak en önemli görevlerimizden biri de meslektaşlarımızın sektörle ilgili güncel bilgilere ulaşmalarını sağlamaktır. Bu bilinçle yaptığımız çalışmaların en önemlisi de bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz TÜRSAB Turizm Kongresi’dir. Kongremize katıldığınız için burada bizlerle birlikte olduğunuz için hepinize şahsım ve kurumum adına canı gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

Firuz Bağlıkaya: “İnsan merkezli, insan odaklı anlayıştan asla vazgeçmemeliyiz”

Turizmin küresel ve yerel ekonomiden ulusal ve uluslararası siyasete, dönemsel mevsim hareketlerinden çok daha uzun vadeli iklim değişikliklerine, ulaşımdaki gelişmelerden teknolojiyle birlikte farklılaşan tüketici beklentilerine kadar her konudaki gelişmeden etkilendiğine işaret eden Bağlıkaya, etkeni bu kadar çok olan bir sektörde başarıya ulaşmanın yolunun farklı pencerelerden olaylara bakarak fikir dünyamızı zenginleştirmekten geçtiğini kaydetti. Türkiye gibi güçlü bir şekilde turizme odaklanmış ülkelerin sektörü sadece bir ekonomik faaliyet alanı olarak değil aynı zamanda yerel kalkınmanın anahtarı olarak da gördüğünü vurgulayan Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti:

“Turizme sadece ekonomik kazanımlar üzerinden değil, sosyal açıdan da bakmamızda fayda var. Dünyanın dört bir yanından farklı kültürlerden insanların birbirlerini daha iyi tanıması ve birbirlerini kucaklamasını sağlayan turizm barışı tesis eden yapısıyla da çok özel bir önem taşıyor. İnsan merkezli, insan odaklı anlayıştan asla vazgeçmemeliyiz.”

Bağlıkaya: “Seyahat acentaları hünerlerini çalışarak gösteriyor”

Sektörün; depremler ve pandemi gibi birçok badire atlattığını hatırlatan Bağlıkaya, “Hepsine direndik ve her musibetten ders çıkarıp daha iyiye daha güzele varmak için yolumuza devam ettik. Biz daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz. Biz ülkemizi dahada iyi bir konuma getirecek turizm sonuçlarını gerçekleştirecek güçteyiz. Bunun için hünerlerimizi hesaplamalar, istatistikler üzerinde değil büyüteceğimiz pazarlarda elimizde çantalarımızla koşturarak gösteririz. Tıpkı bugüne kadar olduğu gibi…” şeklinde konuştu.

Davut Günaydın: “Dünyadaki bütün stratejileri takip ediyor ona göre çalışmalar yapıyoruz”

Daha sonra söz alan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Davut Günaydın, “Siyasetçisinden filozofuna, tarihçisinden yazarına kadar herkes bizim meslekten bahsediyor. Dalay Lama, ‘senede bir kere bir yere seyahate gidin’ diyor. Bu güzel sözler varken biz hiçbir zaman boşta kalmayacağız. Kriz olduğunda hemen üstesinden geliyoruz. Kriz profesörü olduk” şeklinde konuştu.

TÜRSAB’ın hayata geçirdiği çalışmaları aktaran Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyadaki bütün stratejileri takip ediyor ona göre çalışmalar yapıyoruz. Sağlık turizminde güzel çalışmalar yapıyoruz, her ili geziyoruz. Uçak bileti ile ilgili sorunları çözmek için çalışıyoruz. Üyelerimize yeşil pasaport için girişimlere başladık. Önümüzdeki günlerde görüşmeler gerçekleştireceğiz. Vizelerle ilgili yaşanılan sorunların çözümü için ilgili mercilerle neredeyse her hafta bir toplantı yaptık. Hala da çalışmalarımız devam ediyor. Ancak biz yurt dışından turist getirirken de vize sıkıntısı yaşıyoruz. Özellikle Hindistan, Irak gibi pazarlarda sorun yaşıyoruz. Bunları aşmaya çalışıyoruz. Türkiye’ye gelen turistin yüzde 80’ini seyahat acentaları ve tur operatörleri getiriyor. Turiste dair bütün sorumluluğu biz alıyoruz. O nedenle sizler Türk turizmine Allah’ın bir lütfusunuz.”

Hasan Eker: “Kongre, üyelerimize dokunduğumuz en önemli faaliyetlerimizden biri”

Kongrede konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kongre Koordinatörü Hasan Eker, 4 yıl önce “Eğitim, İletişim, Dayanışma” sloganıyla başlayan TÜRSAB Turizm Kongresine gösterilen ilginin kendilerini çok mutlu olduğuna değinerek, “Kongre, üyelerimize dokunduğumuz, fayda sağladığımız en önemli faaliyetlerimizden biri oldu. Katılım her sene daha da artıyor” dedi.

Kongrede; arzı, talebi, pazarlamayı, ekonomiyi konuşarak geleceği daha iyi öngörmeye çalışacaklarını ifade eden Eker, şunları belirtti: “Üyelerimize yeni misyon ve vizyonlar kazandırarak gelişmeleri için çaba sabrediyoruz. Son yıllarda güçlükleri aşarak bugünlere gelen TÜRSAB sizlerin yanındadır. Kongreye emeği geçenlere ve destek verenlere teşekkür ediyor, verimli bir kongre dileklerimle saygılar sunuyorum.”

Oya Narin: “Türkiye’nin üçüncü turizm hamlesini gerçekleştirmesi gerekiyor”

Konuşmasına Bolu’daki yangında hayatını kaybedenlere baş sağlığı dileyerek başlayan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, turizm sektörünün Türkiye ekonomisinin en büyük taşıyıcılarından biri haline geldiğini söyledi. Turizmde sağladığımız sürdürülebilir büyüme ile Türkiye’nin dünyanın önemli oyuncularından biri haline geldiğini hatırlatan Narin, birinci ve ikinci turizm hamlelerinin ardından üçüncü turizm hamlesini gerçekleştirmesi gerektiğini kaydetti. Bunun için yeni bir plan ve program yapılması gerektiğinin altını çizen Narin, şunları kaydetti:

“Suudi Arabistan gibi, Yunanistan gibi rakipler yeni bir vizyona girmemiz gerektiğini hatırlatıyor bize. Pazarlama çalışmalarına önem verilmesi gerekiyor. 2023 yılında TTYD’nin projeksiyonu 132 milyar dolar gelir elde edeceğimizi göstermektedir. Türkiye’nin turizm potansiyelini artırmak ve için daha çok çalışmalıyız. Sizlerin ortaya koyduğunuz vizyon, turizmin geleceğini şekillendirecek. Bu yüzden TTK önemli bir işlev üstleniyor.”

TÜROFED Başkanı Erkan Yağcı: “Yeni bir rekabet ortamındayız”

Kongrenin açılış konuşmacıları arasında yer alan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Dr. Erkan Yağcı konuşmasına bu ve benzeri kongrelerin sektör için ne kadar önemli olduğunu belirterek başladı. Turizm sektörünün bir değerler zinciri oluşturduğunu ve seyahat acentaları, rehberler, yeme-içme üniteleri, ulaşım ve otellerin sektörün bir parçası olduğunu ifade eden Yağcı, şöyle devam etti:

“Hepimiz bu zincirin içinde bir değer oluşturuyoruz. Hepimizin ayrı bir rolü var. Bu roller turistin çok daha güvenilir şekilde tatil yapmasına olanak tanıyor. TÜRSAB kanunla kurulan, sektörü temsil eden en önemli kurumlarından biri. 2024 yılında 62 milyon turist, 60 milyar dolar turizm geliri elde etti. Bunlar sektör için çok önemli rakamlar. Türkiye turizminin ne zorluklardan bugünlere geldiğini hepimiz biliyoruz. 40-50 milyonlara çıkmak zor oldu ama 70-80 milyonlara çıkmak daha da zor olacak. Çünkü eskiden Mısır, Tunus rakip setiyle rekabet ederken bugün artık İspanya, İtalya, Yunanistan ile rekabet ediyoruz. Yeni bir rekabet ortamındayız. Yurt dışında Türkiye ile ilgili çıkan her olumsuz haber bizim gündemimizde olmalı. Olumsuz haberlere karşı hep beraber çalışmalıyız. Bu büyüklüğe gelen sektörü yönetmek çok zor. Vizyon, zihniyet değişikliğine gitmemiz gerekiyor.”

Kongre birbirinden önemli panellerle devam etti

Açılış konuşmalarının ardından panellere geçildi. İki gün sürecek kongrede; havacılık sektörünün turizmin geleceğindeki rolü, sağlık turizminin gelişimi, seyahat ve turizmin tarihsel süreçteki dönüşümü, kültürel mirasın turizmle etkileşimi, turizmde tüketici sorunları ve güvenliğin gibi önemli başlıklar ele alınacak. Ayrıca, çevrenin turizm ekonomisine etkisi ve sektöre yönelik yasal düzenlemeler kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek. Kongre süresince workshoplar da düzenlenecek.

Kongrenin ilk oturumunu, Türkiye ve dünya çapında havalimanı işletmeciliği konusunda önemli çalışmalara imza atan TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sani Şener gerçekleştirdi. Şener, “Turizmin Geleceğinde Havacılık” başlıklı oturumda deneyimlerini ve öngörülerini aktardı. Havalimanlarının turizm zincirinin önemli bir parçası olduğuna işaret eden Şener, farklı örnekler üzerinden turizmde diyalog kurmanın ne kadar önemli olduğuna ve sorunların çözümünde iletişimin gücüne vurgu yaptı.

Şener: “Turizm katmanları arasındaki iş birliği çok önemli”

Turizm sektörünün çok değişik katmanları olduğunu vurgulayan Şener, katmanlar arasındaki iş birliğine dikkat çekerek, “Bunların konuşması önemli. Rekabet önemli ama rekabet kan davası gibi olmamalı. Önce iş birliği sonra rekabet olmalı Uçaklarımızın, otellerimizin sayısı arttı, siz seyahat acentaları ise bu yolcuları getirenler olarak çok önemlisiniz” şeklinde konuştu. Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla’ya turizmin katkısının 100 milyar dolar olduğunu hatırlatan Şener, “Ancak insanlar da mutlu olmalı. Gayrı Safi Mutluluk da son derece önemlidir” dedi.

Konuşmasında bilgi kuramcısı Claude Shannon’dan örnek veren Sani Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilgisayarın babası olarak kabul edilen Claude Shannon örneğini vermek istiyorum. Eğitimi sırasında bir dersi eksik kalınca mantık dersi alıyor. Doğru önermelere 1, yanlış önermelere 0 vermeyi öğreniyor. Bunu bilgisayara uyarlıyor. Dolayısıyla başka ülkelerde neler oluyor, bunu takip ederek sektörümüze uygulayabilmeliyiz.”

Turizmin Geleceği panelinde turizmdeki son gelişmeler tartışıldı

Tüm hızıyla devam eden kongrenin ikinci oturumu olan “Turizmin Geleceği” panelinde ise turizmin ekonomik ağırlığı, uluslararası gelişmelerdeki yeri ve yapısal sorunları ele alındı. 54. Hükümet Turizm Bakanı ve TÜRSAB Eski Başkanı Bahattin Yücel moderatörlüğünde gerçekleşen “Turizmin Geleceği” oturumuna, Ekonomist Prof. Dr. Hakan Kara, Emekli Başkonsolos Gülru Gezer ile Turizm ve Seyahat Acentaları Vakfı (TURSAV) Başkanı Faruk Pekin katıldı.

Bahattin Yücel: Turizm sektörü ekonomideki ağırlığını hissettiremiyor

Moderatör Bahattin Yücel turizmin, Türkiye ekonomisindeki önemine işaret ederek turizmin önemli bir sektör olmasına rağmen turizmcilerin, ekonomideki ağırlıklarını hissettirmekte geciktiklerini kaydetti.

Prof. Dr. Hakan Kara: Katma değeri ve kişi başı geliri artırmamız gerekiyor

Panelde konuşan Prof. Dr. Hakan Kara, “2025 yılı 2024’ten daha kötü olmayacak. Yıllık büyüme oranları kademeli toparlanıyor. Yılın ilk yarısında %2, ikinci yarısında %4 civarında büyümeler olacak. Sermaye girişleri kuru baskılıyor. Enflasyonla mücadele yavaş gittiği için kur artmaya devam edecektir. Faizin daha altında bir kur artışı olacak. Sanayide durum daha kötü, turizmde hiç olmazsa talep devam ediyor. Döviz kuru ile fiyatlar arasındaki ayrışma devam ediyor. Bu süreç devam edemez. Türk Lirası trendlere göre değerli bölgeye geçti. Türkiye’de fiyatlar dünyaya göre daha pahalı hale geldi. Türkiye yeme-içme konusunda pahalı bir ülke oldu” dedi.

Dünyada turizmin pandemi öncesi seviyesini daha yeni yakaladığına dikkat çeken Hakan Kara, “Türkiye pandemi öncesine göre %41 yukarıda. Veriler doğru mu bilmiyorum. Ama oransal olarak artış var. Bizim katma değeri ve kişi başı geliri artırmamız gerekiyor. Kişi başı turizm harcaması ise yatay seyrediyor. Türk Lirası’ndaki değer düşüşü bu trendi etkiliyor” diye konuştu.

Küresel turizmde 2032’ye kadar %36 büyüme beklendiğine işaret eden Kara, “BM güven endeksine göre turizm güven endeksi büyümeye devam ediyor. Küresel ölçekte seyahate ilgi yüksek kalacak. Z kuşağı seyahate ilgisi yükselerek devam edecek. Turizmin yolu açık” şeklinde konuştu.

Emekli Başkonsolos Gülru Gezer: Pazar çeşitliliğine gideceksek iyi tanıtım yapmalıyız

Panelde jeopolitik açıdan Türkiye’nin durumundan yola çıkarak turizmi değerlendiren Emekli Başkonsolos Gülru Gezer ise “Türkiye ürün olarak düşünüldüğünde yurt dışında çok kolay tanıtılan bir ürün değil. Ama turizm hep daha pozitif oldu. Dünyada sürekli politik çalkantılar yaşanıyor. Türk insanı çok dayanıklı. Krizlerde hemen toparlanma yetisine sahibiz” dedi.

Türkiye’deki olumsuz gelişmelerin dünyada yansımaları olabildiğine değinen Gezer, “Demokratik ülkelerle siyasi ilişkiler kötüye gitse bile iktisadi ilişkiler devam eder. İspanya ile kapasitelerimiz üç aşağı beş yukarı aynı. Farkımız ne ki rakamlarımız arasında önemli fark var? Ortalama bir Amerikalı Türkiye deyince Ortadoğu’da bir ülke olarak algılıyor. Çevremizdeki ülkeler bizi iyi tanıyor evet, ama pazar çeşitliliğine gideceksek iyi tanıtım yapmalıyız. 70-80 milyon turiste çıkacaksak pazar ve turizm çeşitliliği büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

TURSAV Başkanı Faruk Pekin: Karlı, sürdürülebilir ve sorumlu turizm ancak kültür turizmi ile olur

Panelde, kültür turizminin önemini vurgulayan TURSAV Başkanı Faruk Pekin “Turizmde sorunları aşmada çözüm kültür turizmidir” dedi. Mevcut turizm rakamlarının gerçeği ifade etmediğini belirten Pekin, “Türkiye turizminde gerçek girdi çıktı analizleri yapılıyor mu? Son 40 yılda devlet turizme yatırım yaptı. Ancak bunların analizleri yapılıyor mu? Turizmin çevre kirliliğine etkisinin maliyeti nedir? Bunun analizi yapılıyor mu? Bunların hesabını yapmıyoruz” dedi.

Faruk Pekin sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin Akdeniz çanağında mukayeseli üstünlüğü yoktur ama kültürel bir üstünlüğü vardır. Güneş-deniz-kum turizminin lokomotif haline getirilmesi bir dönüm noktasıdır. Asıl rekabet gücümüz kültür turizmindedir. Kültür turizminin özellikleri çok çok farklı. Kültür turizminde tanıtımı öne çıkarmalıyız. İspanya ucuzcu turizm istemiyoruz yaklaşımının sonucunu alıyor. Hindistan kişi başına 2000 dolar ediyor. Antalya’ya gelen turistin yüzde yarımı müzeye gidiyor. Antalya çok zengin bir kültür zenginliğine sahip. Ama bunlar değerlendirilemiyor. Elde çok ciddi bir potansiyel var ama bu potansiyel değerlendirilmiyor. Turizm karlı, sürdürülebilir ve sorumlu olmak zorundadır. Bu da ancak kültür turizmi ile olur.”

Elif Ural: “Seyahat acentalarımız için sağlık turizmi eğitimi düzenleyeceğiz”

Kongrenin ilk gününde masaya yatırılan bir diğer önemli konu da sağlık turizmi oldu. Sektörün katma değeri yüksek ürünlerinden biri olan sağlık turizmindeki gelişmeleri ele almak üzere düzenlenen “Sağlık Turizminin Geleceği” konulu oturum büyük ilgi gördü. Moderatörlüğünü TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural’ın üstlendiği oturuma; USHAŞ Genel Müdürü Behlül Ünver, TOBB Sağlık Meclis Başkanı Özgür Öztan ve OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Turizmi Komite Başkanı Dr. Cengiz Gül panelist olarak katılım gösterdi.

Panelde konuşan TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ural, sağlık alanında çok ciddi teşvikler olduğunu hatırlatarak, bu alanda çalışacak seyahat acentası sayısını artırmak istediklerini kaydetti. TÜRSAB olarak 15 bin TÜRSAB üyesine sağlık turizmi eğitimini nasıl veririz diye düşündüklerini dile getiren Ural, bu kapsamda 2025 yılında birçok şehirde sağlık turizmi eğitim programı planladıklarını açıkladı.

Behlül Ünver: “Sağlık turizminde daha alınacak çok yol”

Panelde konuşan USHAŞ Genel Müdürü Behlül Ünver, Türkiye’nin sağlık turizminde çok önemli bir misyona sahip olduğuna dikkat çekerek, 2028’de sağlık turizminde hedefin 127 milyar dolar, Türkiye’de 20 milyar dolar olduğunu ifade etti. Sağlık turizminde sadece medikal turizmin değil aynı zamanda termal, engelli, sporcu sağlığı ve yaşlı bakımı gibi alanlarında olduğuna işaret eden Ünver, sağlık turizminde daha alınacak çok yol olduğunu dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:

“Termalde 110 kaynağımız 500 tesisimiz var. Türkiye maalesef sağlık turizminde hak ettiği yerde değil. Sağlık alanında çalışan seyahat acenta sayısı artmalı. Türkiye sağlıkta çok iyi olabilir ama bunları dünyaya iyi anlatmamız gerekiyor. Türk Cumhuriyetlerinde yapılacak çok işlerimiz var. Ortadoğu’da Türkiye’ye çok ilgi var. Avrupa’nın sağlık sistemi sıkıntılı. Bizden hizmet talep edecek çok ciddi insan kaynağı var. 1-1,5 saatlik uçuş mesafesine bakıldığında bizden hizmet alacak çok insan var. O nedenle seyahat acentaları bizim için çok önemli. TÜRSAB’a çok teşekkür ediyoruz.”

USHAŞ, belgelendirme kriterlerini değiştirecek

Sağlık turizminde Sağlık Bakanlığı’nın çatı olacağı; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı’nın yer alacağı bir koordinasyon kurulu kuracaklarını açıklayan Ünver, “3 milyarı nasıl 20 milyar yapabiliriz buna odaklandık. 1400 olan sağlık turizmi acentasının sayısının artması önemli. Yurt dışında Türkiye ile ilgili çıkan olumsuz haberlerin engellemek için bir platform kurulmasını gerektiğini belirten Ünver, sağlık turizminin oturması için yeni mevzuat çalışmasının devam ettiğini, mevzuatta belgelendirme kriterlerini değiştireceklerini açıkladı.

Özgür Öztan: “Sağlık turizminde güç birliği önemli”

Kongrenin katılımcı ve içerik bakımından çok başarılı olduğunu belirterek konuşmasına başlayan TOBB Sağlık Meclis Başkanı Özgür Öztan, Türkiye’deki sağlık çalışanlarının çok nitelikli olduğunu dile getirdi.  Türkiye’de sağlık turizminin çok hızlı büyüdüğünü hatırlatan Öztan, USHAŞ’ın da çalışmalarıyla Türkiye’nin bu alanda güçlendiğini ifade etti. Sağlık turizminde güç birliğinin önemine dikkat çeken Öztan, şunları kaydetti: “TOBB olarak bir güç birliği istiyoruz. Birlikte hareket etmeliyiz? Hem acentalarımız hem hastanelerimiz hem kamu hem de STK’ların birlikte hareket etmeli. Rakip ülkeler arasında başarılı örnekler var. En başarılı ülkeler bunu milli mesele haline getirip birlikte çalışmışlar. Dolayısıyla yapılacak ortak çalışmaları çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”

Dr. Cengiz Gül: “Sağlık turizminde tüm tarafların birlikte çalışması gerekiyor”

OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sağlık Turizmi Komite Başkanı Dr. Cengiz Gül, sağlık turizminde pazar payını artırmaya odaklandıklarını belirterek, hazırladıkları araştırmanın sonuçlarını paylaştı. İyi hizmet sunmanın nitelikli insan kaynağı ve alt yapıyla olacağını vurgulayan Gül, şunları kaydetti: “Sürdürülebilirlik için; aracısından kural koyucusuna kadar tüm tarafların büyük önemi buluyor. Sağlık alanında 30 yıl profesyonel yöneticilik yaptım. Hep birlikte iş yapmak çok önemli. Bizdeki çürükleri de ayıklamak lazım. Hizmet sunucuları yurt dışından hasta istiyor ama hastanın nasıl geldiğine bakmıyor. O yüzden TÜRSAB gibi güvenilir kurumla ve üyeleriyle çalışmak gerekiyor. Çünkü TÜRSAB üyesi olmayan çok sayıda aracı var. Bizim de içimizdeki çürüklerini ayırmamız gerekiyor. Medikal turizm için her şehre hasta gitmez. Nereye ne yapılacağını hep beraber karar vererek hareket etmeliyiz. Eksik yaptığımız, ucuz yaptığımız ve birbirimize sahip çıkmadığımız her işten gol yeriz. Aracısından kamu kurumlarına her alanı yönetmek gerekiyor. İyi olanı iyi anlatmak, tanıtmak lazım. Pazar payımızı artırabilmemiz için denetlemelerin artması, kamu ve özel sektörün ortak çalışması gerekiyor. Çatı yapı olması önemli.”

İlk günü başarılı bir şekilde tamamlanan 3. TÜRSAB Turizm Kongresi, ikinci gününde de önemli oturumlarla devam edecek.

Yorum Yaz

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.