Antalya Demre ilçesinde yer alan Myra Antik Kenti’nde süren kazılarda yine önemli eserler bulundu.
‘Anadolu’nun Pompeisi’ olarak nitelendirilen Myra’da geçen yılki kazılarda bulunan toprak heykelcik dizisine bu yıl da yenileri eklendi.
Demre’de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Akdeniz Üniversitesi’nce Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütülen Myra-Andriake kazılarının bu yılki bölümünde yeni heykelcikler ve objeler bulundu. Myra Antik Tiyatrosu’nun Orkestra Bölümü’nde sürdürülen kazılarda 2020 yılında yapılan açmalarda ortaya muhteşem bir heykelcik koleksiyonu çıkmıştı. Bu heykelcik koleksiyonu geçen yılın önemli arkeolojik keşiflerinden biri olmuştu. Aynı noktada yürütülen kazıların bu yılki bölümünde yaklaşık 1,5-2 metre derinliğinde 5 heykelcik, kozmetik kapları ve 2 urguentarium bulundu. Bulunan eserler binici, rahibe, eros, erkek ve çocuğunu taşıyan kadın heykelciklerinden oluşuyor. Yer yer boyları bile korunmuş durumdaki heykelciklerin geçen yıl bulunan koleksiyonun devamı niteliğinde olduğu açıklandı.
‘YENİ PARÇALAR ELİMİZE GEÇTİ’
Yeni buluntularla ilgili olarak Myra-Andriake Kazıları Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik, “2020 kazılarında elimize geçen müthiş ‘Terra Cota’ koleksiyonu, çok çeşitli figürlerden tanrı, yarı tanrı, çok çeşitli insan ve hayvanlardan oluşan bir koleksiyon ortaya çıkmıştı, tiyatro sondajlarında. Bunlar genellikle 4’üncü yüzyılın sonu ile milattan sonra 1’inci yüzyılın sonuna kadar uzanan bir 300-400 yıllık tarih dilimine ait eserlerdi. Bu sene aynı açmalara devam ettik. O koleksiyona ait yeni parçalar elimize geçti. Enteresan şekilde yine farklı. Bütün koleksiyonlar farklı farklı kalıplarda, farklı figürler ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu sene yine elimize geçen parçalar, geçen yılki koleksiyonda bulunmayan parçalar oldu. Çocuğunu taşıyan değişik kadınlar, başka kadın figürünleri, erkek figürünleri, Terra Cota figürünleri, binici heykelcikleri ve tabii eros figürü de yoktu. Olmayanlar da tamamlanmaya devam ediyor. Açmalarımız devam ettikçe bu koleksiyonlar, daha değişik buluntularımız seramik ve diğer eserler de ortaya çıkıyor. Onlar da birbirlerini tamamlayarak, zaman içinde büyük bir bilgi grubuna ulaşmış olacağız. Daha önemlisi Myra’nın Roma Tiyatrosu’nun altında kalan Helenistik dönem ve öncesine ait kültür katmanları ile ilgili izlere ulaşmış oluyoruz” diye konuştu.