We-Flytour-GM-Banner-Animation
atf_banner-02
Anasayfa Güncel TYD BAŞKANI MURAT ERSOY, TÜRK TURİZMİNİN ÖNÜNDEKİ ASIL TEHLİKEYİ AÇIKLADI

TYD BAŞKANI MURAT ERSOY, TÜRK TURİZMİNİN ÖNÜNDEKİ ASIL TEHLİKEYİ AÇIKLADI

GM Haber Merkezi

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Murat Ersoy, World Tourism Forum Mediterranean Summit 2016’da yaptığı konuşmada Türk turizminin geldiği nokta ve gelecek için alınması gereken önlemleri açıkladı.
murat-ersoy1

Türkiye dünyada en çok turist çeken 6. ülke konumunda bulunduğunu hatırlatan Murat Ersoy’un açıklamaları şöyle:

Saadet zinciri
“80’li yıllarda otel yatırımları yapmaya başladık. Biz yatırımcılar o dönemde karşımızda tur operatörlerini ve Türkiye’ye olan eğilimlerini görünce çok şaşırdık. İnşaat halindeki otellerimiz tur operatörleri tarafından pazarlanabiliyordu. Bizler de bunun karşılığında tur operatörlerinden çekler alıp bankalara vererek finansman sağlayarak otellerimizi bitiriyorduk. O dönemden bugüne kadar global, ülkesel ve bölgesel krizler oluyordu. Ama bir şekilde bu sistem ilerliyordu. Ta ki 2016 yılına kadar. Tesisi planla, tahsisi al, toptancı zihniyetiyle pazarla, avans çekleri ile finanse et derken güzel bir saadet zinciri oluşmuştu. 2015’in ikinci yarısından sonra ciddi krizler peş peşe geldi. Bir ülkenin 100 yılda başına gelecek tüm olumsuzluklar 2016 yılında Türkiye’nin başına geldi. Çok sarsıldık. Ne olduğunu anlayamadık. Her şey planladığımız o pembe dünya değildi. Bu krizler ileriye dönük riskleri de beraberinde getirdi.

Tur operatörleri rehavete kapıldı
Türkiye o kadar çok talep gören bir ülkeydi ki tur operatörlerinin yüzde 40 cirosunu oluşturuyordu. Talep var, tatilci mutlu bir dahaki tatilini de planlıyordu. Sistem çok güzel çalışıyordu. Tur operatörleri de bu rehavete kapıldı. Tur operatörlerinin cirolarının yüzde 40’ını Türkiye, yüzde 20’sini Mısır oluşturuyordu. 2016 öyle bir sene oldu ki iki büyük destinasyon büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Kimse bu iki büyük destinasyonda kriz yaşanacağını öngörmedi. Buna hazırlıklı değillerdi.

Türkiye’ye yeni bir rakip gelecek
Hiçbir büyük oyuncu artık kapasitesinin yüzde 20’den fazlasını tek bir destinasyona yönlendirmeyecek. Bu sene yaşadıkları krizi ileride yaşamamak için cirolarının yüzde 20’den fazlasında krizi taşımak istemeyecekler. Alternatif yeni destinasyon yaratacaklar. Bundan sonra biz yatırımcıların şunu kabul etmesi gerekiyor: Türkiye’nin önüne kalıcı Avrupa’ya 5 saatlik uçuş mesafesinde yer alacak yeni destinasyonlar rakip olarak çıkacak.

Ne yapacağız?
80’li yıllardan sonra Türkiye’de 65 milyar dolarlık turizm yatırımı oluştu. Türkiye’de 1 milyon 600 bin belgeli yatak var. Direkt ve dolaylı 3 milyon kişi turizm ve turizm kaynaklı sektörlerde çalışıyor. Ne yapacağız? Biz de alternatif pazarlama enstrümanları yaratacağız. Bununla mevcut pazarları kaybetmeden yeni pazarlar ortaya çıkaracağız.

Türkiye uçuş planlamalarında
Ne önlemler almamız lazım? Devlet, sektörün bütün oyuncuları ile tek tek görüşerek ihtiyaçları dinledi ve gerekli önlem paketlerini peş peşe açıklamaya başladı. Bu desteklerinden en önemlisi havayolu ve tur operatörlerine verilen destekti. Bu katkı, operasyonları devam ettirmek için önemliydi. Geçen sene bu katkı 3 aylık veriliyordu. Bu sene bu eksiklik giderildi ve bu süreç 1 yıla çıkarıldı. Birçok tur operatörü bu sayede Türkiye’yi uçuş planlamasına aldı.

Tahsis süreleri uzatılmalı
Alınması gereken bir diğer önlem ise şudur: Tesislerin büyük bir çoğunluğu tahsisli araziler üzerine yapıldı ve süreleri daraldı. Bunların 49 yıl daha uzatılması gerekiyor. Bu sektörün kredibilitesini arttıracak. Tahsis sürelerinin uzatılması en ivedi şekilde hayata geçirilmeli.

KDV yüzde 4’e düşmeli
Yatırımcılara anında geri dönüş sağlayacak bir destek daha verilmeli. Bu da KDV. Turizm sektörüne uygulanan oran yüzde 8. 2017 ve 2018 için KDV oranını düşürmemiz gerekiyor. Tesisi açık tutturmayı başarırsak anlık etki ve faydayı sağlayabilirsek yatırımcı riski üstlenir ve tesisi açar. KDV’nin yüzde 4’e düşmesi gerekiyor. Böyle olursa tesisler ve yatırımcılar bunu olumlu algılar ve tesislerini açık tutar.

Rusya, Avrupa’yı telafi edebilir
Ağustos ayında Rusya ile olan ilişkilerin düzeltilmesine yönelik ilk adımlar atıldı. Devlet başkanları bir araya geldi ve ardı ardına toplantılar yapıldı. Bankacılık sektörü de Rus rublesi ve TL ile ticaret alt yapısını halledebilirse Rusya’dan iyi bir pay almamız sağlanacaktır. Avrupa pazarında düşüş devam ediyor. Rusya’dan daha fazla pay alabilirsek 2017’de Türkiye’de 2015’ten daha fazla Rus turist görme şansımız olur. Böylece Avrupa’daki kaybı telafi edebiliriz.

Perakende turizm pazarlaması
Bugüne kadar bizi rehavete alıştıran toptancılık anlayışı üzerinden pazarlama yöntemi artık tutmuyor. Çünkü tur operatörleri full charter uçak riskini taşımaya korkar hale geldi. Bu uçakları dolduramadığı zaman haklı olarak çekinir hale geldi. Siz uçuşu koyun riski üstlenin biz de sattığımızı ödeyelim diyorlar. Bu sistem, 10 sene önce İspanya’nın başlattığı modeldir. 2006 yılında İspanya, turizmde toptancılıktan perakendeciliğe geçti ve şu an mükemmel bir şekilde bu modeli sürdürüyor. İspanya turizminin yüzde 70’i perakendecilik sistemi ile çalışıyor. Tarifeli seferleri koyuyorsunuz, tur operatörlerine taşımak istedikleri risk kadar yer veriyorsunuz, tur operatörlerinden kalan boşlukları seyahat acentalarına kullandırıyorsunuz. Bunun adı perakende pazarlamadır. Bu sadece turizm için değil sanayimiz için de önemli bir çözümdür.

Birlik yasası hayata geçirilmeli
Lokal bütçe ve planlamalarla global algı ve pazarlama yaratamazsınız. Birlikte yapmak zorundayız. Nasıl? Sadece devletten beklemeyeceğiz. Devlet ne ayırıyorsa sektör olarak biz de o kadar ayıracağız. Bir araştırma yaptırdık ve dünyanın en başarılı turizm ülkeleri Arabistan ve ABD demeyeceğim Las Vegas çıktı. Bu iki bölgede turizm bakanlığı yok. Bizim birlik yasasını hayata geçirmemiz lazım. Devlet, ne koyuyorsa biz de o kadar yatıracağız. Tek bir yerden lobi ve destinasyon yönetimi yapılacak. Bölgelerimizi ayrı pazarlama stratejileri ile pazarlayacağız. Devletin bu planlamada kanun ve düzenleyici, denetçi ve vergi toplayıcı olması gerekiyor. Bu yatırımları sürdürmek için bu geçişi tamamlamak zorundayız.

Büyük tehlike ne?
Önümüzdeki asıl büyük tehlike ne? Bu tehlikeyi 5 yıl sonra hissetmeye başlayacağımız ve 10 yıl sonra da çaresizce izleyeceğiz. Bu tehlike global rezervasyon portallarıdır. Bu rezervasyon portallarının asıl amacı rezervasyon maliyetlerinin düşürülmesidir. Ama bu krizde ne yaşadık? İstanbul otellerinde bu arama motorlarının talep ettiği komisyon oranları yüzde 50’ye kadar yükseldi. Bu rezervasyon portallarına baktığınız zaman bunlar bu parayı vergi cenneti ülkeler üzerinden yurt dışına transfer ediyor. Bu portallar çok büyüdü. Sadece AR-GE’ye ayırdıkları bütçe 1 milyar doların üzerinde. Bunlara önlem alamayız. Bunu acilen bir devlet politikası haline getirmemiz lazım. Yani bir rezervasyon portalı yaratmamız gerekiyor. Bir alternatif hayata geçirirsek küçük arama motorlarını buna entegre edebiliriz. Yüzde 50 olan komisyon oranlarını yüzde 10’un atına çekebiliriz. Önümüzdeki 5 yıl önlem alınmazsa yüzde 50 rezervasyon payımız bu portalların eline geçecek.” Tourismtoday/ Tuncay Sevin

Yorum Yaz

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.