Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çolakoğlu, “Ülkemiz turizmde son dönemlerde çok hızlı gelişen hızlı büyüyen ülkelerden bir tanesi. Bu büyüme ve gelişme esnasında birtakım sorunlarla karşılaşıyoruz ama bazen bu sorunları dile getirmiyoruz ve günü, ayı ve o yılı kurtarmak üzere çaba sarf ediyoruz” dedi.
Turizm sektöründe yaşanan sorunları değerlendiren TUROYD Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çolakoğlu, sektör ile turizm eğitimi veren üniversiteler arasındaki iş birliği sürecine dair açıklamalarda bulundu.
“Turizmdeki En Büyük Sıkıntılardan Birisi Personel Sorunu”
Turizm sektöründeki sorunları ele alan Çolakoğlu, “Turizmdeki en büyük sıkıntılardan birisi personel sorunu. Yani nitelikli iş gücü kaybı. Özellikle de pandemi döneminde bu çok ciddi anlamda hissedildi. Pandemiden sonraki süreçte hızla gelişen turizmin karşısında biz bütün şehirlerde, bütün destinasyonlarda personel sıkıntısı yaşıyoruz. Çünkü turizmde 12 ay çalışılabilirlik sıkıntısı var. Resort bölgelerinde sadece dört beş ay çalışıp ondan sonrasında ne yapılacağı ile ilgili sıkıntılar var ve dolayısıyla turizme bakış açıları, turizmde çalışma istekleri çok fazla yok. Bu, en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi. Yatırımların planlamasını yaparken fizibilite çalışmalarını düzgün yapmıyoruz. Bir bölgede arz-talep dengesini düşünmeden yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Bu yatırımlar sonucunda o bölgenin satılabilirlik rakamlarını aşağıya çekmeye başlıyoruz. Ülkedeki ortalama turistlerin harcama rakamlarının düşüklüğünden bahsediyoruz. Yatırımları doğru bölgelere, doğru yerlere yönlendirebilirsek bu rakamları da yükseklere çekebiliriz diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
Turizmin çeşitlendirilmesinin sektöre önemli katkılar sağlayacağını söyleyen Çolakoğlu, “Ülkede turizm çeşitlendirilmeli. Sadece kitle turizmiyle biz bu kadar büyüdük. Sadece deniz, kum güneş üçlemesi değil hem Anadolu’ya turizmi yaymak hem ülke genelinde bu işi yapmak hem de 12 ay yapmak adına mutlaka ülkedeki turizmi çeşitlendirmek zorundayız. Son dönemlerde de gastronomi turizmi öne çıkmaya başladı. Çok başarılı örnekleri var ülkemizde. Bunlar desteklenmeli. Turizm politikaya alet edilmemeli ama mutlaka turizmin bir politikası olması gerekir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Turizm Geliştirme Ajansı’nı kurarak ülke tanıtımına doğrudan katkılar sunacak çalışmalar yürütmekte. Bu çalışmaların daha etkin ve daha hızlı bir şekilde yapılması ülkenin turizmden hak etmiş olduğu rakamları alma konusunda çok büyük etmen olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Turizm Eğitimleri ile Sektör İş Birliğini Yeterli Bulmuyoruz”
Üniversitelerde verilen turizm eğitimlerinin sektör için yeterli düzeyde olmadığını dile getiren Çolakoğlu, “Ülkemizde verilen turizm eğitimleri ile sektör iş birliğini yeterli bulmuyoruz. Ülkemizdeki personel sıkıntısının ana kaynaklarından bir tanesi de bu. Üniversitelerle sektör iş birliğinin istenilen düzeyde olmaması. Sektöre personel yetiştiren üniversitelerimiz sektöre sadece yönetici yetiştiriyorlar. Halbuki sektöre ara eleman ihtiyacımız da var. Ara eleman yetiştirip o ara elemanları sektöre kazandırdıktan sonra onların yönetici olmaları gerekirken üniversitelerimizin birçoğu yönetici yetiştiriyor. Ama insanlara hizmet eden bir sektörde alt kademelerden başlayarak yukarı doğru çıkmanın en güzel örneklerinin sergilendiği turizmde, bu algıyı yerleştirmemiz gerekiyor. Üniversitedeki hocalarımız, yöneticilerimiz ders programlarını yaparken hangi derslerin daha önemli olduğunu sektörle paylaşırlarsa daha faydalı olur. Amaç, nitelikli öğrencileri nitelikli eğitim vererek mezun etmek. Ama çok sayıda turizm eğitimi veren üniversite açarak bu işi çözmek mümkün değil. Az olsun ama iyi eğitim versin. Eğitim verdikleri öğrenci arkadaşlarımız da mezun olduktan sonra sektörde kalmasını becerebilirse o zaman başarılı bir eğitim süreci yaşamış oluruz. Bunu başaramadığımız takdirde mezun olanların sektöre geri dönüş oranı yüzde 20 ile yüzde 30’ları geçmemekte. Gerisi başka sektörlere geçmekte” ifadelerine yer verdi.
“İklim Dostu Turizm Bir Farkındalık Programı”
İklim Dostu Zirvesi Ankara programının, farkındalık kazandırmak amacıyla düzenlendiğini söyleyen Çolakoğlu, şu açıklamaları kaydetti:
“İklim Dostu Zirvesi Ankara ile Ankara Kent Konseyi olarak turizm sektöründeki paydaşları bir araya getirdiğimiz için bu konuda son derece heyecanlıyız. Çünkü gün geçtikçe dünya üzerinde turizme bakış açısı ve turizmden beklentiler farklılaşmaya başladı. Ülkemizde de hep turizmden övgüyle söz ederken turizmden elde etmiş olduğumuz gelirler ve ağırlamış olduğumuz misafir sayılarına baktığımız zamana çok ciddi rakamlardan bahsediyoruz. Ama bunu gelecek nesillere de aktarabilmemiz için birtakım kurallara uymamız gerektiğini düşünüyoruz. Son dönemde de iklimler ile ilgili yaşadığımız sıkıntılar dünya genelinde had safhalara ulaşmış vaziyette. Dünyamızdaki tüketmiş olduğumuz birtakım şeyleri yerine koyabilecek olan çalışmalar yürütürsek dünya daha uzun soluklu yaşanacak bir yer halinde olur. İklim Dostu Turizm de bunu önemseyen, hem ülkemizde hem de dünyada karbon ayak izimizi daha aza indirgeyecek, karbon salınımı en az miktara indirgeyecek çalışmalar yürüten bir farkındalık programı. Biz de Ankara Kent Konseyi olarak bu farkındalık programını şehrimizde ‘İklim Dostu Ankara’ olarak yola çıktık. Bunu otellerimize indirgeyip iklim dostu oteller yaratabilmek adına Ankara’da buna önayak olduk. Bu organizasyonun ilkini aslında turizmin en yoğun olduğu Antalya’da düzenlemiştik. Ama ikincisini Başkent’te düzenleme konusunda ciddi istekli davrandık. Ankara’da farkındalık yaratmak istiyoruz.”