TÜRKİYE, YAŞANMASI,ÖĞRENİLMESİ VE DENEYİMLENMESİ GEREKEN BİR ÜLKEDİR

TÜRKİYE, YAŞANMASI,ÖĞRENİLMESİ VE DENEYİMLENMESİ GEREKEN BİR ÜLKEDİR

Öznur Beyat;”Türkiye Yaşanılması , öğrenilmesi ve Deneyimlenmesi gereken bir ülkedir” dedi.  Gm Dergi olarak Türk turizm profesyonellerine Türk Turizmi Nasıl Tanıtılır sorusunu yönelttik. Side Star Hotels Satış Pazarlama Müdürü Öznur Beyat konu hakkında bizimle düşüncelerini paylaştı.

Öncelikle Türkiyemizin turizmde marka olmasını sağlamamız gerekmekte. Elbetteki turizmde belli bir yeri olan marka değerine sahibiz. Ancak bu markanın daha bilinir ve daha yüksek marka değerine taşıması şart. Türkiye denilince insanların akıllarında ilk sıralarda yer almak için güçlü çağrışım argümanlarına sahip olmamızı sağlamalıyız.

Tanıtımda ilk öncelikli konusu; tanıtım yapacağınız kitleyi iyi bilmenizdir. Buna göre farklar oluşturup slogan belirlenmelidir. Burada amacımız nitelikli turist sayısını arttırarak var olan düşük fiyatlarımızın yükselmesini sağlamaktır. Artık fuarlarda dağıtılan  yığınla broşür, katalog ve benzeri materyaller ile tanıtım maalesef  çok demode. Türkiye dışında yaşayan herkese, ülkemizin kendine özgü değerlerinin, tarihinin, dil ve edebiyatının, arkeolojik varlığının, sanatının, mimarisinin, mutfağının, geleneklerinin, inançlarının ve rol modellerinin dış dünyaya yansıtılması için çaba gösterilmelidir.

Dünyanın birçok ülkesinde birçok müzeyi ziyaret eden bir insan olarak oralardaki müzelerin sergileniş ve işleyiş biçimini hep beğeniyordum. Ancak son olarak İstanbul’da ‘’Türk ve İslam Eserleri Müzesini’’ gezdiğimde bu konuda artık bizim de çok başarılı olduğumuzu görmüş bulunmaktayım. Bu konuda yeni Kültür ve Turizm Bakanımız Sn. Mehmet Ersoy’un da ‘’yeni nesil yaşayan müzeler ‘’projesini gönülden destekliyor ve başarılı buluyorum.

Ayrıca tanıtımın üzerine inşa edilecek temel yaklaşımı belirlerken iki noktaya dikkat etmeliyiz diye düşünüyorum.

1- Gerçeklere dayanması. Bir başka ifade ile tanıtımın başarılı olabilmesi için Mevlana’nın “Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol” felsefesiyle tutarlılık göstermesi gerekiyor.

2- Seçilecek kavramın kendine özgü olması. Böylelikle, rekabetin çok yoğun olmadığı bir açıdan yaklaşım göstererek zihinlerde yer edinmeyi kolaylaştırmayı sağlamalıyız.

İYİ BİR MARKA OLMAK İÇİN MARKA İSİMLERİ KULLANMALIYIZ

İyi bir marka olmak için iyi marka olmuş kişiler ile tanıtım yapmanız ve bunun için de  dünyaca ünlü marka isimler ile yola çıkmamız doğru olacaktır. Ünlü bir yıldız ile tanıtım filmi ve fotoğraf çekimleri gerçekleştirmek. Bunları Televizyon, görsel ve yazılı basınla birlikte online ve sosyal medya tanıtımları ile devam ettirmek en doğru tanıtım olacaktır. Buna ilave tek veya bir iki kelimelik kısa ancak merak uyandırıcı ve vurucu bir slogan kullanmak yeterli olacaktır. Bu açıdan Türk dizi sektörü en iyi örnektir. Çekilen dizilerin mekanları bile ilgi uyandırmış, gerek Ortadoğu’dan gerekse Balkanlardan bunun için ülkemize gelen turistler olmuştur. Bu bağlamda görsel basının ve sosyal medyanın yeri asla yadsınamaz.

Ciddi bir prodüksiyon ile Oscar’ı silip süpürecek olan bir sinema  filmi, Antalya’da Hollywood, Bollywood ve bir çok ülkenin kullanabileceği bir plato kurulabilir. Bu kısım daha da önemlidir zira yaptığınız bu şey kalıcıdır.  Kavram, slogan ve görsel  içerik  için ise  bence;  “Türkiye: yaşanması, öğrenilmesi  ve deneyimlenmesi gereken bir ülkedir”  ana temasının kullanılması gerekmektedir. Bunu ister sinema filminde, ister reklam, tanıtım filminde isterseniz klipte vurguladığınız anda başarılı olursunuz. Son olarak şu kendimden şu  örneği verebilirim ki; Julia Roberts’ın  2010 yılında vizyona giren  ve İtalya’da çekilmiş olan Ye, Dua et ,sev filmini izledikten sonra mutlaka İtalya’ya gitmem gerektiğini hissettirmişti bana ve belki de benden başka  daha milyonlarca kişiye de…2012 yılında da ilk kez İtalya’ya gittim…