İkinci vatandaşlık için başvuran Türk vatandaşı sayısında son üç yılda her yıl yüzde 100 artış olduğu belirtiliyor. Artan talep nedeniyle Türkiye’de ofis açan Henley&Partners’ın yönetici orağı Hakan Çörtelek, en büyük talebin zenginlerden geldiğini ifade ediyor. Çörtelek, en talep alan ülkenin ise vizesiz Avrupa sağlayan Antigua&Barbuda olduğunu belirtiyor.
Hürriyet’ten Elif Ergu’nun haberine, Türk zenginlerin ikinci vatandaşlık için yaptığı başvurular son üç yıldır her yıl yüzde 100 oranında artıyor. Vizesiz dolaşım için ikinci vatandaşlığı da iş dünyası sürekli gündeminde tutuyor. İşte bu gündem dünyanın önde gelen vatandaşlık ve oturum şirketi Henley&Partners 2015’in en kapsamlı toplantılarından birini İstanbul’da 18 Eylül’de yapmasına neden oldu. Hatta son üç yıldır her yıl ikiye katlanan bu talep artışı nedeniyle iki ay önce Türkiye şubesini de açtı. Oturum izni ve vatandaşlık konusunda kolaylık sağlayan ülkelerin temsilcilerinin katılacağı Küresel Vatandaşlık Semineri’nde ülkeler “ikamet ve vatandaşlık” konularında koşullarını aktaracaklar. Toplantıya son dönemde vatandaşlık konusunda büyük kolaylık sağlayan Malta’nın Başbakan’ı Dr. Joseph Muscat ve Antigua&Barbuda Başbakanı Gaston Browne da katılacak.
Londra merkezli Henley&Partners’ın yönetici ortağı Hakan Çörtelek ve Türkiye ofisi koordinatörü Tolga Habalı ile buluştuk. Henley&Partners’ın Avrupa, Amerika’da rahatça gezmek, iş yapmak ve bu ülkelerde bir ayaklarının olmasını isteyen Türklerin başvuru adresi olduğunu söyleyen Habalı, “Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Irak, İran ve Suriye gibi ülkelerin kalbur üstü kesimi bize başvuruyor” dedi.
KANADA’DA SÜREÇ UZUN
Henley&Partners hem vatandaşlık ve oturum isteyen kişiler için çalışıyor hem de ülkelere danışmanlık veriyor. Çörtelek hükümetler için yaptıkları vatandaşlık programlarında amacın ülkeye yatırım çekmek olduğunu, 2008 ekonomik krizinden sonra İspanya, Portekiz, İrlanda gibi ülkelerin de vatandaşlık programları hazırladıklarını belirtti. Habalı vatandaşlık ve oturum izni için Türklerin en çok başvurdukları ve ilk akla gelen ülkenin Kanada olduğunu ancak Kanada’nın direkt vatandaşlık vermediğini vurguladı. Habalı “Amerika, Kanada ve İngiltere’nin göçmenlik programları var. Kanada ve İngiltere’de oturum aldıktan sonra mümkün olabiliyor. Kanada vatandaşı olmak, oturum aldıktan 6-7 yıl sonra gerçekleşebiliyor” dedi. Aynı şekilde İngiltere için de bu geçerli.
EN KOLAY KARAYİPLER
Bu yüzden de çoğu işadamının adını bile pek duymadığımız ülke vatandaşlıklarına geçtiğini söyleyen Çörtelek “Bu ülkelerden en büyük kolaylığı sağlayanlar St.Kitts&Nevis ile Antigua&Barbuda. Bazı ülkelerde tamamen yatırımcılara yönelik vatandaşlık imkanları sunuyor. Oturma zorunluluğu getirmeyen ya da minimum oturma zorunluluğu getiren ülkeler var. Karayip’lardeki bazı ülkeler bu konuda öne çıkıyor. Ayrıca Malta vatandaşlık programı ve Güney Kıbrıs bu ülkelerden. Yatırımcı vatandaşlık programı 3 ay ile 1 yıl içinde vatandaşlık almanızı sağlıyor” dedi.
İŞTE EN POPÜLER ÜLKELER
Henley&Partners yetkililerinin anlattıklarına göre en popüler Karayipler. Burada bir ülkenin vatandaşı olup 130 ülkeye vizesiz girebiliyorsunuz. Antigua&Barbuda başta olmak üzere bu ülkelerden vatandaşlık almak 200 bin dolardan başlıyor. Gayrimenkul veya hibe yoluyla vatandaşlık elde edebiliyorsunuz. 200 bin dolar hibe, 400 bin dolar da satmamak koşuluyla alınan emlak bu ülke vatandaşlıklarına girmenizi sağlıyor. Bu ülkelerin vatandaşlığına geçmek için temiz bir geçmiş şart. Bu da hiçbir kriminal geçmiş ve hiçbir ülkeden vize reddi alınmaması demek. Yatırılan paranın da kaynağının gösterilmesi şart.
EN ZENGİNLER BAŞVURUYOR
Tolga Habalı, “Bize en çok yüksek gelir grubu başvuruyor. Türkiye’den son 3 yılda başvurular her yıl yüzde 100 artıyor diyebilirim. Türkiye’den son dönemde mobilite için genelde Malta’ya yöneliş başladı. Mobilite ve güvenlik konusu 2008 sonrasında yoğunlaştı” dedi.
NEDEN VATANDAŞLIK
“İnsanlar daha çok neden ikinci vatandaşlık ya da oturum istiyor?” sorusuna yanıtı Tolga Habalı şu yanıtı veriyor: “Bölgesel olarak en çok karşılaştığımız konu güvenlik. İçgüdüsel olarak güvenlik ihtiyacı olabileceğini düşünüp vatandaşlık almak istiyorlar. Bizim daha çok müşteri kitlemizde gördüğümüz ihtiyaç ise mobilite ihtiyacı. Türk ve Çin fark etmiyor, iş yapan kişiler vize engelleriyle karşılaşıyor. Çinli dolar milyarderi elini kolunu sallayarak gezemiyor. Türkiye’de de büyük ihracatlar yapan işadamları bazen vize alamıyor, bekliyor. Onlar da vizesiz yaşamak istiyor.”