PAK Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Musa Uyar, acil tedbir alınmazsa turizmde 2017 ve 2018 yıllarının da kaybedileceğini söyleyerek, “2015’te Türkiye’nin turizm geliri bir önceki yıla göre yüzde 8,28 geriledi. Güvenlik endişelerine kapılan Avrupa‘dan gelen rezervasyon iptalleri nedenleriyle 2016 sezonu daha ciddi bir tehdit altında” dedi. Birçok işletmecinin tesislerini satarak sektörden çekilirken kimi tesislerin de kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Uyar, 500 bin turizm çalışanının işini kaybedebileceğini söyledi.
“TURİZMİN GELİR KAYBI, 2 MİLYAR 785 MİLYON 289 BİN dolar”
Türkiye’nin 2014 yılında turizmden 34 milyar 67 milyon 286 bin dolar gelir elde ettiğini hatırlatan Uyar, “2015 yılında bu gelir 31 milyar 281 milyon 997 bin dolara gerilemiştir. 2015’te Türk turizminin gelir kaybı, 2 milyar 785 milyon 289 bin dolardır. Ülkemize gelen yabancı turist sayısı 258 bin azalırken, sadece yabancı turistlerden elde edilen gelirimiz yüzde 8,4 oranında düşmüştür. Bu düşüşün rakamsal karşılığı, 2 milyar 339 milyon 103 bin dolardır” dedi.
“446 MİLYON 186 BİN DOLAR AZALDI”
Gurbetçi olarak nitelenen yurt dışı ikametli Türk vatandaşlarının turist olarak Türkiye’ye katkısı konusunda ise çarpıcı veriler ortaya koyan Uyar, “TÜİK verilerine göre, 2014’te ülkemize turist olarak gelen 5 milyon 564 bin 784 gurbetçiden 6 milyar 289 milyon 260 bin dolar gelir elde edilirken, 2015’te ülkemize gelen 6 milyon 25 bin 370 gurbetçiden sadece 5 milyar 843 milyon 74 bin dolar gelir elde edildi. Buna göre, gurbetçi turist sayısı 460 bin 586 kişi artarken, bu kişilerden elde edilen gelir, 446 milyon 186 bin dolar azaldı” dedi.
“2015’TE 751 DOLARA DÜŞTÜ”
Türkiye’ye gelen turistlerin harcama oranlarını da paylaşan Uyar, “2014’te her bir turist ülkemizde ortalama 828 dolar harcama yaparken, 2015’te her bir turistin kişi başına yaptığı harcama ise 756 dolara gerilemiştir. Yabancı turistler 2014’te kişi başına ülkemize 822 dolar para bırakırken, 2015’te 751 dolara düşmüştür. Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşı turistler ise 2014’te ülkemize kişi başına 1.130 dolar para bırakırken, 2015’te kişi başın harcama ortalama 970 dolar düzeyine inmiştir. Turistlerin ülkemizde yaptığı harcamalarda görülen bu düşüş, ayrıca ele alınması gereken bir durumdur” şeklinde konuştu.
“ACİL TEDBİR ALINMAZSA 2017 VE 2018 DE KAYBEDİLECEK”
2015 yılının son 15 yılın en ağır kayıplarının yaşandığı bir yıl geçtiğini aktaran Uyar, “Özellikle 24 Kasım 2015 tarihinde Rusya uçağının düşürülmesiyle birlikte yılda 4.5 milyon civarında turistin geldiği Rusya pazarında ciddi bir kaybın ortaya çıkması, 12 Ocak 2016’da İstanbulSultanahmet’teki Alman Çeşmesi yakınındaki patlamada 11 Alman turistin hayatını kaybetmesi ve 19 Mart 2016’da İstanbul İstiklal Caddesinde 5 İsrail vatandaşının ölümüyle sonuçlanan patlama ve Ankara‘da birkaç ay içerisinde peş peşe yaşanan ve 200’e yakın insanın ölümüne neden olan patlamalar gibi olaylar yüzünden Avrupa’dan gelen rezervasyon iptalleri nedenleriyle 2016 sezonu daha ciddi bir tehdit altındadır. Geçtiğimiz yılı ağır bir kayıpla atlatan turizmciler iflasın eşiğindedir” dedi.
“500 BİN TURİZM ÇALIŞANI İŞİNİ KAYBEDEBİLİR”
Birçok işletmecinin tesislerini satarak sektörden çekilirken kimi tesislerin de kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun altını çizen Uyar, “Yeni sezona borçlu girerek de olsa ayakta durmaya çalışanların ise ilk yapacağı şey, işçi çıkarmak olacaktır. Birçok bölgede sezon açılmış olmasına rağmen, her yıl iş başı yaptırılan askıdaki turizm emekçileri işbaşı yaptırılmamıştır. Aksine, 150 binin üzerinde turizm çalışanı işten çıkarılmıştır. Temel göstergeler doğrultusunda, yeni sezona yönelik ciddi ve kayda değer açılım sağlanamazsa 500 bin çalışan işini kaybetme tehlikesi altındadır. Hükümetin turizme destek olmak amacıyla hazırladığı eylem planı, ciddiyetten uzak ve çözüm getirmek için son derece yetersizdir. Örneğin, hükümet uçak başına 6 bin dolar gibi bir teşvik verilmesini kararlaştırmıştır. Burada, kişi sayısı ya da mesafe göz ardı ediliyor. Uçaklar dolu da gelse, 100 kişi ile de gelse; yakın ülkeden de gelse, uzak ülkeden de gelse verilen destek değişmemektedir. Bu gerçekçi olmadığı gibi faydalı da olmayacaktır. Bunun yerine, teşvik kişi başına verilmeli, mümkünse mesafe de dikkate alınmalıdır. Bu işi ciddiye alan devletlerde teşvikler genelde bu şekilde uygulanmaktadır. Hükümetin çözüm adı altında sunduğu paket, emekçileri de adeta yok saymaktadır. İşten çıkarmaları önlemeye yönelik hiçbir tedbir ya da teşvik söz konusu edilmemiştir. Oysa turizm kaliteli hizmet gerektirir. Tesislerin çalışan sayısını azaltması, özellikle tecrübeli, eğitimli ve kalifiye elemanların işten çıkarılması durumunda hizmet kalitesi düşecek, bu da turizme yeni bir darbe vuracaktır.Antalya ve Burdur gibi illerde 9 ay çalıştırılan turizm işçilerinin geri kalan 3 aylık SSK‘sının devlet tarafından karşılanması da gerçekçi değil. Çünkü söz konusu illerde turizm sezonu 9 ay sürmemektedir. Bu bölgelerdeki çalışanlar da turistik tesislerden çok şehir otellerinde çalışmaktadır. Bu nedenle onlara yönelik adımlar gerekli olmakla beraber, turizmin gelişmesine ve istihdamın artmasına katkı sağlamayacaktır” şeklinde konuştu.