Egeli turizmciler, Türkiye – Avrupa Birliği (AB) arasında yapılan Geri Kabul Anlaşması kapsamında ülkemize gelen sığınmacıların kalıcı olmalarının yol açabileceği sıkıntılara dikkat çekti. “Turist kafilesi beklerken sığınmacı kafilesi karşıladık” diyen Ege Turistik işletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, “Sığınmacılarının gelişinin kaçınılmaz, kabulünün zorunluluk olduğunu biliyoruz. Geri kabul anlaşmasıyla gelen sığınmacıların turizm bölgelerinde uzun süre konuşlandırılmayacağını umuyoruz. Aksi halde Ege turizmi bundan olumsuz etkilenecektir” dedi.
Turizm sektörü, sezon öncesi sorunlarına çözüm ve çıkış yolu ararken, Türkiye ile AB arasındaki Geri Kabul Anlaşması doğrultusunda sığınmacıların Dikili ve Çeşme’de oluşturulan merkezlere kabulüyle karşı karşıya kaldı. Anlaşma kapsamında, Yunanistan’ın Midilli adasından 131 sığınmacı iki tekneyle İzmir’in Dikili ilçesine getirildi. Sakız Adası’ndan da sığınmacıların İzmir’in Çeşme İlçesi’ndeki Ulusoy Limanı’nda belirlenen merkeze getirilmesinin planlandığı belirtildi.
ETİK Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Geri Kabul Anlaşması doğrultusunda sığınmacıların Çeşme’ye ve Dikili’ye gelmelerinin bir zorunluluk olduğunun farkında olduklarını söyledi. Sığınmacıların bölgede kalıcı olmamasını, en kısa sürede ülkelerine dönmelerini ya da oluşturulan kamplarda konuşlandırılmalarını beklediklerini anlatan İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu dönemde ilk turist kafilesini beklerken, turist karşılamaya hazırlanırken sığınmacı karşılar hale geldik. Yunanistan adalarını boşaltıyor, turizme hazırlıyor, biz kıyılarımızı sığınmacılarla dolduruyoruz. Burada bir çelişki var. Kıyılarımızın, Ege turizminin nerede olduğunun göstergesi olan bu durumun çalışanların ve esnafın imkanlarını azaltmasından endişeliyiz. Terör kaygısıyla son derece kaotik ve sıkıntılı günlerden geçiren turizmci kar etmek bir yana, ekmeğini nasıl kazanacağını düşünmektedir. Çeşme ve Dikili’nin sığınmacı kampları ile anılması bölge turizmini olumsuz etkileyecektir.”
Yaşam kültürü farklı insanların bir arada yaşamalarının güçlüğünü herkesin bildiğini anlatan ETİK Başkanı Mehmet İşler, sığınmacıların bölgede kalıcı olmasının yaratabileceği olumsuzluklara dikkat çekerken de şunları söyledi:
“Sorunun insani boyutunu elbette göz ardı edemeyiz. Sığınmacıların gelişinin kaçınılmaz, geri kabulünün anlaşmadan doğan bir zorunluluk olduğunu biliyoruz. Demografik yapının değişmesi beraberinde bazı sorunları getirebilecek, sosyal patlamalara yol açabilecektir. Bölgemizde terör tohumlarının atılmasından, terörün yuvalanmasından endişeliyiz. Sığınmacıların turizm bölgelerinde uzun süre konuşlandırılmayacağını umuyoruz. Aksi halde Ege turizmi bundan olumsuz etkilenecektir.” (Fotoğraflı)