Turizm Sektörü Gelecekten Umutlu!
Son dönemde en çok konuşulan konuların başında gelen ‘Otellerde Korona Sertifikasyonu’ başta olmak üzere, bölgelerindeki son durumu değerlendiren turizmciler, her şeye rağmen gelecekten umutlu olduklarını vurguladılar.
Turizm Dosyası Instagram canlı yayına bağlanan Turizm Aktüel Dergisi ve İnternet Dergisi Sahibi Hasan Arslan, Antalya Kemer Çamyuva’da yer alan MG Hotel White Lilyum ve MG Hotel Moms İşletme Sahibi Murat Gökhan, Türkiye Gastronomi Derneği Danışma Kurulu Üyesi Metin Özer, Eden Group’un sahibi Hilmi Selimoğlu, Çanakkale Kum Hotel Sahibi Kemal Pazarbaşı ve Sultanahmet Ottoman Hotels Grup Genel Müdürü Serdar Balta, Halil ÖNCÜ’nün sorularını cevaplayarak gündemi değerlendirdiler.
İnsanlar bir an önce seyahat etmek ve tatile gitmek istiyor!
Programa katılan Turizm Yazarı ve Turizm Aktüel Dergisi Sahibi Hasan Arslan yaptığı değerlendirmesinde “15 Haziran’dan sonra, 20 Haziran gibi yavaş yavaş oteller kapılarını açmaya başlar. Başladıktan sonra sorunlar bitmiyor tabii ki. Turistler nasıl gelecek. Uçaklar kalkmıyor. Bunların hepsi yatıyor. Bunlar muamma. Önce uçuşlara izin verilmesi lazım .Uçuşlar başlamadığı sürece işimiz zor. Vakaların azalması hepimizi umutlandırıyor. Umarım daha da aşağılara iner. İnsanlar bir an önce seyahat etmek ve tatile gitmek istiyor. Karantina süresi biterse iç turizmin canlanacağını düşünüyorum. Bütün evde kalanlar karantina sonrası mutlaka bir yerlere kaçmak isteyecekler. Bu arada Korona Sertifikasının bütün maddelerini okudum. 240 maddeden oluşuyor. Bunları yerine getirmek otelciler için oldukça zor. Otelciler arasında müzakere ediliyor. Bu konuda otelcilerin tepkileri var. Biz bunların hiç birisini yerine getirmeyiz diyorlar” dedi.
Sertifikasyon sisteminde belli konularda hazırız!
Antalya Kemer Çamyuva’da yer alan MG Hotel White Lilyum ve MG Hotel Moms İşletme Sahibi Murat Gökhan, yaptığı açıklamalarında son dönem sektörde konuşulan Korona Sertifikası konusuna değinerek; “Çok zor. O kadar maddeyi yerine getirebilecek otelci çok az. Ayrıca bunu tam olarak uygulayabilirse grup oteller uygulayabilir diye düşünüyorum. Bu sertifikasyon sisteminde belli konularda hazırız. Zaten biz normal şartlardaki kendi otelimizi 1 Nisan’da açıyorduk. Fakat Coronavirüs olayı olunca açamaz olduk. Şu anda her iki otelimiz de hazır vaziyette bekletiyoruz. Zaten normalde de hijyen şartlarına uyuyoruz. Ama esas önemli olan nokta bundan sonraki ve istenilen şeylerin yerine getirilebilmesi. Şu anda Türkiye’de Antalya olarak, hemen hemen virüs konusunda en az etkilenen şehirlerden bir tanesiyiz. Seyahatler açıldığı zaman ilk başlangıçta zaten iç turizm başlayacak. Buraya da en çok Coronavirüsün en yoğun olduğu iller olan İstanbul, İzmir gibi şehirlerden misafirler gelecek. Bunlarda bizim gözümüzü korkutmuyor değil” dedi.
Antalya’nın bu durumda avantaj ve dezavantajlarını da açıklayan Murat Göhhan; “Antalya’nın en büyük avantajı virüsün en az bölgelerden bir tanesi olması. Dezavantajı da bölgede çok fazla otelin olması. Çamyuva otelleri olarak biz sezona hazır vaziyette bekliyoruz. Açma konusunda birçok otelin bizim gibi tereddütleri var. Bu sene biraz zor gibi gözüküyor. Acentelerle anlaşmamızı yapmıştık. Onlar ödemelerini geri aldılar. Vermiş oldukları çekleri geri istiyorlar ki onları da kendilerine verdik. Bunun yanında biz kiracıyız. Mal sahibimize de gerekli bilgileri verdik. Karşı taraftan da belli bir kolaylık bekliyoruz” diye konuştu.
Özellikle turizm sektörü ağır bir darbe aldı!
Türkiye Gastronomi Derneği Danışma Kurulu Üyesi Metin Özer’de yaptığı açıklamalarında zor bir süreçten geçtiklerini belirterek; “Salgının verdiği ağır bir fatura bizleri bekliyor. Özellikle turizm sektörü ağır bir darbe aldı. Haliyle içinde bulunduğum yiyecek içecek bölümünü de çok etkiledi. Bu konuda hizmet konusunda bir takım sıkıntılar oldu. Bu süreçte de tabii ki, önümüzdeki dönem daha iyi ne yapabiliriz bunun çalışmaları yapılması lazım. Büyük gruplar başta olmak üzere sektör bu işe daha önem vermeye başladı. Pandemiye uygun koşullar yaratılarak haliyle yeni hizmet akışlarını da oluşturacaklar. Hizmet sektöründe de bir takım yenilikler bizi bekliyor. Bu konuda çalışmalar olması da haliyle gerekiyor. Coronanın vermiş olduğu bazı değişikliklerde, otellerde özellikle hizmet akışında, personelin eğitimi ile ilgili, otellerdeki hijyen kurallarına uygun eğitimlerin verilmesi o koşullara yakın, hijyen konuların yakın, hijyen departmanlarının kurulması çok önem kazandı. Gördüğümüz kadarıyla bu yıl yurt dışından bir turist akışı olmayacak. Haliyle bizimde iç turizme yönelik çalışmalarımız olacak”dedi.
İlk etapta açık büfelerin kalkması zor!
Metin Özer koronavirüs sonrası ilk etapta açık büfenin bir anda kalkmasının zor olduğunu söyleyerek “Koronanın vermiş olduğu yenilikler ilgili otellerde bir takım çalışmalar olacak. Bizde bu konuda çalışıyoruz. Bundan böyle ileriki süreçte tatil anlayışı da değişecek. Örneğin, restaurantta bir maşadan yüz kişinin alacağı durumlara, daha az maşa kullanımı tercih edilmesi adına yenlikler geliştirilecek. İnsanlarda bir tereddüt olacak. 15 Mart’tan öncesi gibi insanlar artık daha rahat olmayacak. Bu yenilik içinde hizmet anlayışı da değişecek. Otellerden bundan sonra daha çok yetişmiş elemana ihtiyaç duyulacak. Daha çok profesyonel bakış açısı oluşacak. Bu tür konulara da ümitsiz bakmıyoruz. Daha yenilikçi ve profesyonel çözümler ile bu durumu da aşacağız” dedi.
Çanakkale ve Assos’un şansı çok yüksek!
EDEN Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Selimoğluda programda Çanakkale ve Asssos Bölgesinin koronavirüs sonrası en şanslı bölgelerin başında geldiğini söyledi. Hilmi Selimoğlu; “Bizim müşterimiz yerli müşteri. Biz her yıl Edirne’den İstanbul’dan, Bursa’dan, Balıkesir’den,İzmir gibi Türkiye’nin dört bir yanından misafiri Assos’ta ağırlıyoruz. Yaz tatilinde misafirlerimiz çoluk çocuk bölgemize gelirler. Korona’dan sonra bizim şansımız biraz daha fazla. Önemli olan koronanın bitmesi ve sezonun açılması. Yurt dışı sadece Batı Anadolu ve Kültür turları bizden geçer. Bunun dışında secur müşteri bizde olmaz. Assos Bölgesi Çanakkale, Gelibolu Bölgesi bir çanak gibiyiz. Assos ayrıca Kazdağlar’ının altında, oksjeni bol , denizi çok güzel olan bir bölge. Sertifikasyon konusunu bizde takip ediyoruz. Tüm gelen mesajları ve elimize ulaşan taslağı inceliyorum. Burada bir bilgi kirliliği olduğunu görüyorum. Şu ana kadar bizlere ulaşan bilgiler görüşten ibarettir. Son olarak Bakanlığın net bir şekilde açıklayacağı sertifikasyon sistemine bakmak lazım. Tecrübelerime dayanarak söyleyeyim, bu açıklanan taslak maddeler içinden cımbızla bazı maddeler alınacak ve onlar uygulanacaktır” dedi.
Bizim Türk insanı tatil yapmadan duramaz!
Hilmi Selimoğlu geçtiğimiz dönemlerde de birçok krizler yaşadıklarını ve bunu da atlatacaklarını söyleyerek; “Birçok krizler yaşadım. Buda atlatılır. Dünyada bir gevşeme var. İspanya, İtalya gibi ülkeler biraz gevşemeye başladı. Rusya, biraz daha geciktirecek gibi geliyor. Sonuçta Antalya’nın hayatı da Rusya’dır. Almanya ve Hollanda gibi ülkeler önümüzdeki dönem açılır diye düşünüyorum.
Bizim Türk insanı tatil yapmadan duramaz. Bu anlamda bizim Çanakkale, Asssos gibi bölgelerimiz daha avantajlı olacak. Çünkü bölgemiz, insanların aileleri ile birlikte, otomobiline binip,rahat bir ulaşımla gelip tatil yapabilecekleri en güzel bölgelerdir” diye konuştu.
Çanakkale’yi Koronadan sonra turizmde şanlı görüyorum!
Çanakkale Kum Hotel Sahibi Kemal Pazarbaşı, Çanakkale’de yeni sezona hazırlandıklarını belirtirken bir an önce salgından kurtulmak istediklerini söyleyerek “Hazırlanıyoruz. Sertifikasyon kurallarını şartlarını bekliyoruz. Bununla ilgili beklenti içerisindeyiz. Ne zaman açılacak? Tabi en önemli beklenti de bu. İç turizm açısından Öncellikle beklentimizin dolaşımın açılması. Çanakkale’de durum stabil. Hastalıkla ilgili bir sıkıntımız yok. Burada valimiz ve sağlık çalışanlarımız, hastanelerimiz çok başarılı bir süreç geçiriyor. Çok teşekkür ediyoruz. Çanakkale’yi Koronadan sonra turizmde şanlı görüyorum. Çanakkale her noktanın birleştiği bir merkez. Plajlarımız hazır. Otellerimiz hazır. Bu rekabeti nasıl sağlayacağız önemli olan o. Bakanlığımıza bağlı tesisler ve diğerleri diye ayırıyorum ben bunu. Çünkü biz bunun için yoğun bir ekonomi harcıyoruz. Turizm Bakanlığına bağlı tesisler olarak birçok kriteri zaten yerine getiriyoruz. Hijyen konularını maksimum uyguluyorduk .İlk yapmamız gereken bundan sonra hijyen ile alakalı daha çok insanları uyarmak bunu belgelemek, temizliğe ve personele bu konuda daha fazla dikkat etmek olacak. Bunun dışında çok fazla sorumluluğu olan bir şey yok .Bizi en çok zorlayacak olan şey, kuralları, personeli toplayarak onlara en iyi şekilde anlatmak olacak. Kriterlerin resmi olarak bir an önce yayınlanmasında fayda var. Bunu mecbur kılacaklar mı, isteyene mi verecekler yada sadece belgeyi alan tesisler mi açacak o da belli değil” dedi.
Haziran sonundan sonra iptal yok!
2020 yılı yaz sezonunda Avustralya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerden gelecek grup rezervasyonları olduğunu ve bu konuda iptaller almadıklarını söyleyen Kemal Pazarbaşı “ Şu an için 1 Haziran itibarı ile her şey iptal. Ama enteresan bir şey var. Örneğin Haziran sonundan itibaren sonraki yabancı gruplardan rezervasyonlarımız var. Bunlarla ilgili bir iptal yok. Avustralya’dan dört grubumuz var, İngiltere’den ve Hollanda’dan bir grubumuz var. Bunların hiçbiri iptal olmadı. Buda sevindirici bir durum. Bu durumlar bizi umutlandırıyor. Ama asıl önemli olan bu beladan bir an önce kurtulmak” diye konuştu.
Korona sertifikasyonu PR’ımız açısından çok faydalı olacak!
Ottoman Hotels Grup Genel Müdürü Serdar Balta “ Bu sertifikanın herkese şart koşulmayacağı biliniyor. Arzu eden bu sertifikayı alacak.Tabi tahmin ediyorum alanlarında parlama açısından artıları olacak diye düşünüyorum.Bu arada bir sürü soru işareti var. Bunun içerisinde sadece bakanlık belgeliler mi dahil olacak, belediye belgeli oteller mi dahil olacak ? Tabi konu sağlık olunca açıkçası benim düşüncem bu ayrışmanın olmaması. Biz otellerimiz olarak bunu alma taraftarıyız. Kriterleri iyi okumak gerekiyor. 240 madde söyleniyor. Bununla beraber çok fazla detay olacak .Umarım kriterler çok zorlayıcı olmaz. Herkes şu anda bunu bekliyor. Bu sertifikasyon sadece tesisleri değil, hava yolu ile beraber üç ayakta konaklama,transfer ve taşımacılığı ilgilendiriyor. Uluslararası bir çatı sertifikasyona da oturtabilirse bizim PR’ımız açısından çok faydalı olacak. Biz dersimizi çalıştık, kendimize güveniyoruz ve hazırız mesajı vermesi açısından önemli. Şu anda bu sertifikasyon sisteminin hazırlığını Portekiz yapıyor. Tabii ki bizim tesislerimiz aslında hijyen ya da temizlik açısından dünyada en başta gelen sayılı tesisler. Korona durumundan sonra daha fazla ne yapılabilir buna bakacağız” diye konuştu.
Program Video: https://www.youtube.com/watch?v=LqyVEovUIfc
1 yorum
Bursa dan katılıyorum.2005/2017 dönemi tüm sile 15 oda 40 kişi çoluk,çocuk belek vekundu hotellerinde tatil yaptık.malesef 2018 ve 2019 yerli turizmin büyük miktarda gözden çıkarıldığı dönem dır.çol üst gelir grubu zaten lüks yazlık yat pozisyonunda.yerli turizm kitlesinin büyük çoğunluğu otts azıcık üst gelir durumunda.dolayısıyla antalya 5 yıldız hotelleri 2014/2017 fiyat aralığının güncellemesi sonucu oluşacak makule dönerse iç turizm ciddi hareketlenir.yami ben güzelvardar ailesi 7 gün 15 oda rec.yapabilirim.ancak 2017 de green palace 2 kişi 6 gece eylül 2/8 oda 3000 tl iken 2018 8500 tl olursa büyük kitle oyun dışında kalır.daygılarımla.