Antalya’nın Manavgat ilçesi Side turizm merkezi sahillerinde kum zambakları, çiçek açtı. Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. İlker Çinbilgel, koruma altında olan, koparılması veya zarar verilmesi yasak olan kum zambağı ve benzeri bitkileri tehdit eden asıl konunun turizm aktiviteleri olduğunu belirterek, “Doğa devamlılığını sağlarsa turizm de devamlılığını sağlar. O yüzden turizm aktivitelerinin doğaya zarar vermeyecek şekilde dizayn ve planlaması yapılmalıdır” dedi.
Akdeniz sahillerinde eylül ve ekim aylarında açan kum zambakları, Manavgat’ın Side turizm merkezindeki sahillere ayrı bir güzellik katıyor. Nergisgiller ailesinden nesli tehlike altında nadir bir tür olan kum zambağı, Türkiye’de Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz’in sahil kumullarında yetişiyor. Güneş bitkisi olan ve kumulların ıslak olmadığı, diğer bitki türlerinin az olduğu açık alanlarda yetişen kum zambağı, turizm baskısı, sahillerin yerleşime açılması ve endüstriyel amaçlarla kumulların tahrip edilmesi nedeniyle nesli tehlike altında kabul ediliyor.
‘KUM ZAMBAĞI, ENDEMİK BİR BİTKİ DEĞİL’
Akdeniz Üniversitesi Manavgat Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Çinbilgel, kum zambağının nergis ve kardelen gibi soğanlı bitkilerin bulunduğu bir ailenin üyesi olduğunu belirterek, “Kum zambağı endemik bir bitki değil. Sadece ülkemize özgü bir bitki değil; ancak nadir bitkilerden. Çoğunlukla Akdeniz çanağında bu türü görebilmekteyiz. Ülkemizde de Akdeniz sahili boyunca bu türü görmek mümkün. Ekosistem olarak kumul alanları tercih ediyor. Genellikle deniz melteminin olduğu kısımlarda daha fazla yetişiyor” dedi.
‘AĞIR CEZAİ YAPTIRIMLAR UYGULANIYOR’
Nesli tehlike altındaki kum zambağıyla soğanlı bitkilerin koruma altında olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çinbilgel, “İnsanların bu soğanlı bitkileri genel tanımıyla geofit bitkileri sökmesi, bir yerden başka bir yere taşıması yasak. Bu durumda ağır cezai yaptırımlar uygulanıyor. Kum zambağı gibi bitkiler mevzuatlarımız ve yasalarımızla korunuyor ve uluslararası sözleşmelerle doğa koruma altında. Ancak şöyle bir durum da söz konusu; bu konularda mevzuatlarımız mevcut ama mevzuatları insanlarımıza aktaramadığımız zaman ya da insanlarımızın doğa ile ilgili bilgilerini artıramadığımız zaman, bilmediğimiz varlıklarımızı ve kaynak değerlerimizi koruyamıyoruz. Değerlerimizi, doğal varlıklarımızı öğrenmemiz, bilgi sahibi olmamız lazım. Bilgi sahibi olmadığımız zaman, doğayı korumak maalesef güç” diye konuştu.
‘GÖZ ALICI, CAZİP VE İLGİ ÇEKİCİ’
Bitkilerin en göz alıcı kısmının çiçekleri olduğunu kaydeden Doç. Dr. Çinbilgel, “Bu nedenle bitkilere, genel olarak çiçek tanımını kullanırız. İnsanların bitkilerde en çok haz duyduğu kısım, çiçektir. İşte kum zambağı da gerçekten çiçek kısımlarıyla göz alıcı, cazip, ilgi çekici ve olağanüstü bir bitki olması açısından önem arz ediyor” dedi. Bu bakımdan kum zambaklarının doğa ve eko turizm için önemli olduğunu anlatan Doç. Dr. Çinbilgel, güneş, kum ve deniz olarak tanımlanan klasik turizmden sıkılan binlerce kişinin her yıl alternatif turizm alanlarına yöneldiğini kaydetti. Kum zambağı gibi bitkilerin tatilcilerce fotoğraflandığını kaydeden Doç. Dr. Çinbilgel, kum zambağı gibi bitkileri tehdit eden asıl konunun turizm aktiviteleri olduğunu belirterek, “Doğa ve turizm, son zamanlarda insanların ilgi duydukları konular arasında yer alıyor. Doğa devamlılığını sağlarsa turizm de devamlılığını sağlar. O yüzden turizm aktivitelerinin doğaya zarar vermeyecek şekilde dizayn ve planlaması yapılmalıdır” diye konuştu.