Türkiye sonbahara hazırlanırken, dünyanın bazı yerlerinde insanlar yaz telaşı içinde. Soğuk kış günlerinden kaçmak, sonbaharda yaz tatili yapmak için farklı noktalardaki turizm merkezleri sizleri bekliyor.
Sonbahar kapıda. Ceket ve hırka mevsimi yaklaşıyor. Buzlu soğuk içeceklerin yerini kupalardaki sıcak kahveler alıyor. Havanın soğumasını bazıları sabırsızlıkla beklerken, bir grup insan da sandaletlerinden vazgeçmek istemiyor. Eğer ikinci gruptaysanız ve yazın bitmesini istemiyorsanız size önerdiğimiz bu beş rota yüreğinize su serpecek.
Tulum
Tulum, Meksika’nın 32 eyaletinden biri olan Quintana Roo’nun içinde yer alan, Maya uygarlığına ait antik Coba şehrinin bir limanı. Denizin hemen kenarında, 12 metre yüksekliğinde bir uçurumun tepesine kurulan şehir, Mayalar tarafından inşa edilip, yaşanan son yerleşim merkezlerinden biri. Meksika’nın Yucatan Yarımadası’ndaki Tulum, Karayip Denizi kıyısındaki bir yerleşim. Dünyanın en güzel kumsallarından birine sahip. Yarımada diğer Maya yerleşimlerine de yakın. Dinmeyen rüzgarıyla özellikle kite board’cular için cennet. Sahilde Karayip Denizi’nin tüm nimetlerinden yararlanmak mümkün. Günümüzde Meksika’nın üçüncü en çok ziyaret edilen arkeolojik bölgesi olan Tulum, turkuaz denizi ve bembeyaz kumsallarıyla dünyaca ünlü Cancun’un 120 km güneyinde. Çevresi üç-beş metre yüksekliğinde surlarla çevrili olan kent, tarih boyunca hem deniz hem de kara ticaretinde önemli bir durak olmuş. Surlara konumlanmış beş dar giriş noktasından erişilen şehrin içinde görkemli bir kale, saray, tapınaklar, cenaze evi, senato binası ve gözlem kuleleri var.
Macera sporları yapılıyor
Otomobil kiralayacak olursanız birkaç saat yol yaparak etraftaki diğer Maya kentlerine gidebilirsiniz. Dünyanın yeni yedi harikasından birisi olan Chichen Itza bunların arasında. Ayrıca, dünyanın dört bir yanından kite board meraklıları Tulum’a geliyor. Ders de veriliyor. Gün boyu sahilde bir uçtan bir uca giden kite board yapanları izlemek çok güzel. Etraftaki mağaralara dalış turları düzenleniyor. Karayip Denizi ortasındaki bir mercan kayalığının üstünde deniz gözlüğüyle yüzmek, büyüleyici bir dünyayı gözetleme şansı sağlıyor. Otellerin bulunduğu Cabanas bölgesindeki kuş parkı da görülmeye değer.
Abu Dabi
Birleşik Arap Emirlikleri’nin gözde kenti Abu Dabi bu mevsimde bunaltıcı sıcakların yerini ılık havalara bıraktığı bir kent. Özellikle eylül ve şubat arasında tercih ediliyor. Aslında bir ada olan ve köprülerle ana karaya bağlanan Abu Dabi, yaklaşık bir saat mesafedeki en büyük rakibi Dubai gibi ülkenin politik, ticari, finansal ve kültürel merkezi olma yarışında. 2010’da açılan Ferrari Dünyası otomobil meraklılarının en çok ziyaret ettiği yerlerden biri. Üstelik burada sadece otomobiller yok. Dünyanın 240 kilometreyle giden en hızlı roller coaster’ı da parkın ziyaretçilerinin yüreğini ağzına getiriyor. Şehrin bir başka özelliği de dünyanın en ünlü markalarına ev sahipliği yapan lüks alışveriş merkezlerine sahip olması. Kentte görülecek yerlerin başında; Sheikh Zayed Camisi, Corniche adını taşıyan sahil yolu, Emirates Palace ve geleneksel Bedevi yaşantısını görebileceğiniz Heritage Müzesi bulunuyor. Abu Dabi’yi sadece tarihi binaların gezildiği, diğer zamanlarda sadece alışveriş yapılabilen bir şehir olarak düşünmeyin. Güzel müzeleri, çeşitli spor ve doğa etkinlikleriyle de öne çıkıyor. Safari herkes için uygun değil ama adrenalininizi yükseltmek istiyorsanız ideal. Bedevi çadırları, deve kervanları, Arap müziği ve yemekleri, şimdiye kadar gördüklerinizden çok farklı bir gün batımı ve ardından harika bir mehtap… Hepsinden önemlisi mücadeleyi, yaşama tutunmayı öğreten, sert gibi görünmekle birlikte insanı sarıp sarmalayan çöl. Abu Dabi’nin her seyyahın gönlünü çelecek bir güzelliği var.
Golf meraklıları buraya
Abu Dabi’de tüplü dalış, deve yarışları gibi farklı etkinlikleri de bulabilirsiniz. Golf ise tüm bunların arasında ayrı bir yere sahip. Eğer golften hoşlanıyorsanız dünya standartlarında golf kulüpleri ve yarışmaları ile şehir sizi mutlu edecek. Otomobil yarışı tutkunlarının şehre akın etmesine neden olan Abu Dabi Grand Prix kentteki gelişim ve değişimin bir diğer kanıtı. Çölde buz pateni yapmak isteyenlere Abu Dabi buz pateni alanı bu imkanı sağlıyor. Paten yapmasını bilmeyenler ise tecrübeli öğretmenlerden ders alabiliyor. Haftanın yedi günü açık olan pist, Zayed Sports City içinde.
Belize
Orta Amerika’da Karayip Denizi’nde bulunan Belize 1981’de bağımsızlığını ilan eden minicik bir ada ülkesi. Güneşli havası ve güzel sahilleriyle tanınan Belize’de deniz mevsimi bütün yıla yayılıyor. Özellikle tüplü dalış meraklılarının gözde rotası olan ülkede üç mercan adası bulunuyor. Eğer dalış yapmak istemiyorsanız sahiller deniz kayağı için de çok uygun. Belize’nin en ünlü adası Caulker. Sloganı “sakinleş” olan adanın ana caddesi kumsal bir patika. Yol boyunca küçük fırınlar ve deniz ürünleri hazırlayan tezgahlardan alışveriş yapabilirsiniz. Avustralya’dan sonra dünyanın en uzun mercan resifine sahip olan bu sularda, günübirlik dalış ve şnorkel turlarına katılabilir, manta vatozları, barakudalar, köpek balıkları ve tropik balık sürüleriyle yüzebilirsiniz. Hol Chan Sualtı Koruma Alanı’nı ve Blue Hole’u ziyaret edip, Swallow Caye civarında deniz ayısı gözlemine çıkmanız da mümkün.
Saint Martin
Karayipler’deki St. Martin Adası’nın yarısı Fransa’ya yarısı da Hollanda’ya ait. St.Martin o kadar küçük ki bütün adayı arabayla 2 saatte dolaşmak mümkün. 75 bin nüfusa sahip adada bize göre kasaba onlara göre ise iki büyük şehir var. Fransızların başkenti Marigot, Hollandalıların ise Philisburg. Ada nüfusunun yarısından fazlası bu iki şehirde ikamet ediyor. St.Martin’de koylar arasına gizlenmiş birbirinden güzel 36 plaj var. En güzelleri Hollanda bölgesinde toplanmış. Bu plajlardan biri olan Mullet Bay, tertemiz kumsalıyla adeta kartpostalları andırıyor. Bu plajlar arasında sıradışı olanı Maho Bay plajı. Prenses Juliana Havalimanı’nın hemen yanında yer aldığından dünyadaki ilk uçak manzaralı plaj olma özelliğini taşıyor. Okyanus üzerinde alçalmaya başlayan uçaklar plajın neredeyse 10 metre üzerinden geçip havalimanına iniyor. Ada tatilde dinlenmek isteyenlere göre değil. Özellikle Orient Plajı sabahlara kadar süren partileriyle biliniyor. Rüzgar sörfü ve parasailing tutkunlarının çok tercih ettiği bu plajda Fransız mutfağından örnekleri tatmak mümkün. Gece eğlencelerinin gözde merkezi Tantra adlı gece klübü. İki katlı bu mekanda her hafta dünyaca ünlü DJ’lerin performansını dinleyebiliyorsunuz. Üstelik eğlenirken yanınızdan Beyonce ya da Jay-Z gibi dünya starlarının geçmesi olası.
Cape Town
Cape Town Güney Afrika’nın gözde tatil merkezi. Üstelik Türkiye’den gidenler için 30 günü geçmeyen ziyaretlerde vize zorunluluğu da yok. Dünyanın bu en güneyindeki yerleşimi ilk keşfeden Çinliler, sonra Portekizliler, sonra Hollandalılar ve sonra da Britanyalılar olmuş. Ülkenin bu gün 11 resmi dili var. Masa Dağı’nın yüksekliği ile Atlas Okyanusu’nun derinlikleri arasında kurulan bu şehrin verdiği duygu huzur. Şehrin arkasında yükselen Masa Dağı insana sıkışmışlık hissinden çok, güven duygusu veriyor. Cape Town’un en önemli özelliklerinden biri çok çeşitli ve çok kaliteli yemek ve şarap seçenekleri. Şehirde hakim olan Akdeniz iklimi hem dışarıda yemek yemek hem de şehrin sunduğu çok çeşitli açıkhava etkinliklerinden yararlanmak için ideal hava koşulları sunuyor. Cape Town civarında denize girmek için en az 10 koy veya plaj öneriliyor. Bunlardan şehre en yakın olanı Clifton Beach. İlerisinde ‘aslan başı’ diye adlandırılan tepesiyle Camps Bay de şahane kumsalıyla iyi seçeneklerden biri.
Vahşi hayvan safarileri
Cape Town’un çok sayıda safari merkezi var. Buralarda fil, aslan, kaplan, buffalo ve gergedan görebilirsiniz. Ayrıca gün boyu balina izleyebileceğiniz koylar da mevcut. Bir de beyaz köpekbalıklarını izlemek için kafesli sualtı dalışı var ki, bu da zor yaşanabilecek bir deneyim. Cape of Good Hope ise yürüyüş parkurları, doğası ve penguenleriyle Afrika’nın en güzel plajlarından biri olarak kabul ediliyor. Yeri gelmişken Atlas Okyanusu ile Hint Okyanusu’nun birleştiği bu burnun yanlış bir şöhreti olduğunu da vurgulayalım. Her ne kadar Ümit Burnu olarak Afrika kıtasının en ucu kabul edilse de aslında en güneyde yakın mesafedeki Cape Anghulus bulunuyor. Ümit Burnu yolundaki 60’lı yıllardan kalma sahil kasabaları ve penguen plajları için bir hafta sonunuzu ayırmanızda yarar var. Diğer plaj seçenekleri ise Sandy Bay, Noordhoek, Muizenberg, Boulders Beach…
Alışverişin kalbi başkent Marigot
St. Martin vergisiz alışverişin de cenneti. Başkent Marigot’nun merkezinde dünyanın en ünlü mücevher, elektronik, giyim ve saat markaları çok uygun fiyatlarla satılıyor. Marigot’nun her köşesinde çok sayıda mağaza sıralanmış. Ziyaretçilerin buraya gelmesindeki birinci neden de ucuz alışveriş imkanı. 1980’li yıllarda sakin bir köy olan Marigot, gümrüksüz alışveriş sayesinde kısa sürede hızla büyümüş ve bir ticaret merkezi haline gelmiş. Marigot’ya tepeden bakan Fort Louis Kalesi, şehirde görülmesi gereken cazibe merkezlerinden birisi. Kale, 1789 yılında dönemin valisi Jean Sebastien Durat tarafından korsanlara karşı şehrin tahıl depolarını savunmak için yapılmış. Marigot’yu kuş bakışı görebileceğiniz en güzel nokta da bu kale. Fransız tarafında Grand Case, restoranlarıyla ün yapmış bir kasaba, ülkenin gurme merkezi. Zaten kasabaya girer girmez havayı yemek kokusu kaplıyor.