TÜRKİYE Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Salda Gölü kıyılarında beyaz kumullardaki kararmaların arttığına dikkat çekerek ‘çok tehlikeli’ uyarısında bulundu. Dr. Kesici, bilimsel araştırmalarla ilgili NASA için dahi olsa göl çevresinde hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
TTKD bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, Burdur’un Yeşilova ilçesinde turkuaz rengi ve bembeyaz kumsallarıyla dikkat çeken Salda Gölü’ne kesinlikle girilmemesi, uzaktan izlenerek yetinilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Dr. Erol Kesici, son günlerde göl kenarındaki beyaz kumullarda kararmaların arttığına, suda salyalaşmaların oluştuğuna dair sorunlara dikkat çekti.
3 milyon yıl önce çöküntü havzasında oluşan tektonik kökenli gölün limnolojik, ekolojik ve jeolojik özellikleri bakımından ülkede tek olduğunu belirten Dr. Kesici, “Meksika’daki Alchichica Gölü’ne benzer özellikleri taşıyan kırılgan bir dokuya sahip, hassas ve ender alanlardan. Salda Gölü toprağının, ekolojik evrimin ve yaşam için en uygun gezegen olduğu bildirilen Mars’ın toprağıyla benzerlik gösterdiği belirtilmektedir” dedi.
AŞIRI KULLANIM VE ÇEVRESEL FAKTÖRLER
Gölün, yoğun ziyaretçi baskısı nedeniyle tehlike altında olduğunu kaydeden Dr. Kesici, “Göl çevresinde araç-insan trafiğinin yarattığı çok ciddi kirlilikler, tarım için yer altı sularının aşırı çekilmesi ve de göl çevresindeki kıyı işgal düzenlemeleri çeşitli amaçlarla hala devam etmektedir. Doğası gereği suyunu dışarıya boşaltamayan ve su kalitesi bakımından oldukça kırılgan olan Salda Gölü’ndeki endemik canlılar da tehlike altında. Son yıllarda artan göl- insan faaliyetleri çevresel boyutta tehdit unsuru” diye konuştu.
Dr. Kesici, gölün beyaz adacıklarının, turkuaz rengi, sodalı su kalitesi ve milyar yıllık fosil oluşumlarla birlikte milyonlarca yıl sonrası biyomineralizasyon (göldeki siyanobakterin ve suyundaki minerallerin faaliyetleriyle) sonucu oluştuğunu söyledi. Gölün, son günlerde artan insan faaliyetleri nedeniyle su seviyesinin azaldığını, kirlilik baskısı yaşadığını dile getiren Dr. Kesici, “Çok kırılgan bir yapıya sahip olan beyaz tortul kayaçların bilhassa göl kıyı kesimlerinde oluşamaması sonucu göl kıyı kesimlerinde, su çekilen alanlarda beyazlıkların yerini kararmalar almaktadır” dedi.
SALYALAŞMA TEHLİKESİ
Yaptıkları son araştırmalarda kıyılardaki siyahlaşmaların yanı sıra kıyı ve su içerisinde kirlilikten kaynaklanan salyalaşmaların da göl için büyük tehlike oluşturduğunu anlatan Dr. Kesici, “Mutlak suretle aşırı alg artışı sonucu oluşan ve kokan bu salyalaşmaların kıyı ve su içerisinden bilimsel yöntemlerle temizlenip ortamdan uzaklaştırılması gerekmektedir” diye konuştu.
‘DOĞAL MİRAS İLAN EDİLMELİ’
Bilimin yapı işgaline yol açmaması gerektiğini söyleyen Dr. Kesici, “Mars’la ilgili bilgilerin araştırılması, yerkürenin Mars’la karşılaştırılması bakımından da evrimin bir parçasının, bir belgesinin yok olmaması yönünden de göl korunmalı, bu izler silinmemeli, kaybolmamalıdır. Salda Gölü ‘doğal miras’ ilan edilerek, yaşama ait süreci öğrenmek için bilim dünyasının doğal laboratuvarı ve insanların da bu miras oluşumu ziyaret edebilecekleri bir doğal müze olarak kalmalı” dedi.
NASA İÇİN DE OLSA İZİN VERİLMEMELİ
Bilimsel araştırmalarla ilgili Salda Gölü çevresine yapılacak hiçbir yapılaşmaya, başka yapılaşmalara yol açmaması için izin verilmemesi uyarısında bulunan Dr. Kesici, “Meksika’daki Alchichica Gölü, NASA’ya oldukça yakın, tamamen korunan bu gölde hiçbir yapılaşma planlaması söz konusu değildir. Bizde de olmasın. Bir üniversite için veya NASA için dahi olsa hiçbir yapılaşmaya izin verilmemeli” diye konuştu.