Xanadu Island Genel Müdür Yardımcısı Aytek Özkan 2022 yılının getirileri ile ilgili tahminlerini bizlerle paylaştı; otellere, sektöre ve yatırımcılara önerilerde bulundu.
2022 yılında en önemli noktası ne olacak?
Öncelikle herkesin yeni yılını kutlarım. Covid-19 ile geçen iki yıl bizlerde, toplumda ve sektörde maddi ve manevi tahribatlar bıraktı. Bu bağlamda, 2022 yılı için covid-19 bizlerle olmaya devam edecek. Son günlerde en son mutasyon şeklini alan covid-19’un Omicron varyantı, başta İstanbul olmak üzere ülkemizde ve tüm dünyada olduğu gibi vaka sayılarının adeta rekorlar kırdığını görüyoruz.
Bu yıl da turizm işletmeleri, 2023 yılında adını “Güvenli ve Yeşil Turizm Sertifikası” olarak değiştirecek olan “Güvenli Turizm Sertifikası”nda yer alan kurallar ve önlemlerle operasyonlarını devam ettireceklerdir.
Yine pandemi etkisiyle, 2021 yılı enflasyon rakamlarının tüm dünyada korkulan seviyelere geldiğini, enflasyonu 40 yıldır lügatında bulundurmayan ülkelerde dahi enflasyon verilerinin %6-10 arasında gerçekleştiğini görmekteyiz. TÜİK, bu oranı Türkiye’de 2021 yılında %36 olarak açıkladı. Tabi, gıda fiyatlarında halkın hissettiği oran ise %60-70 ortalamalarında. Dünyada parayı kontrol eden FED ise enflasyon ortamının 2022-2023 yılında kalıcı olmasını bekliyor.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de enflasyonun başta gıda, sağlık, akaryakıt ve turizm olmak üzere tüm sektörlerde 2022 ortalarına kadar artmaya devam edeceğini göstermektedir. Konaklama sektöründe oda fiyatlarının doğal olarak döviz bazlı hesaplanmasından ötürü, %100’e varan artışlar karşısında, iç pazarın bu artışa ne cevap vereceğini bekleyip göreceğiz.
2022 yılında, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanabilecek olası bir çatışma ortamı Türk turizminde tedavisi olmayan yaralar açacaktır. Bodrum bu yıl, Ukrayna’dan toplam 143.529 misafir (Antalya’da: 1.223.158 ), Rusya’dan ise toplam 95.098 misafiri (Antalya’da: 3.543.314) ağırlamıştır.
5 milyonun üzerinde Rusyalı ve Ukraynalı; Bodrum ve Antalya’yı tercih ediyor. Evet, coğrafya bir kader, alın yazısı olgusudur. Fakat başta Türkiye Cumhuriyeti olarak, AB, NATO ve ABD’nin yaşanabilecek olası gerginlikleri önlemek adına, her iki ülkeye diyalog çağrısında bulunmaya devam etmesini temenni ediyoruz.
Siz 2022 yılında neler hedefliyorsunuz?
2022 yılında en içten temennimiz sağlık olacaktır. Sağlığımız tehdit altında iken, dolaylı olarak ekonomik ve sosyal yaşamın ne derece etkilendiğini yaşayarak tecrübe ettik. Bu sebeple 2022 yılı için en büyük hedeflerimizin başında sağlık gelmekle beraber, çalışan arkadaşlarımıza odaklanıyoruz. Başka bir deyişle, önceliğimiz insan; çalışanlarımız ve onların aileleri. Onlara yapacağımız yatırımlar, vereceğimiz eğitimler, yaratacağımız imkanlar başlıca hedeflerimiz arasında. Onlara sağlayabildiğimiz imkanlar dahilinde, toplam kalite yönetimiyle birlikte misafir memnuniyetini hedeflemekteyiz.
2022 yılı için, operatörler uçuş planlarını oluşturmaya başladılar. Kapasitelerde %25-35 arasında artış öngörmekteler. Oyuna İngiltere’nin de girmesinin beklenmesiyle, cirolarda ve kişi sayılarında, Bodrum bölgesi olarak baktığımızda +%25 oranını konuşabilmekteyiz. Yurt dışında yapılan anketlerde gördüğümüz üzere, Alman ve Rus misafirlerin bu sezon için tercihlerinin Türkiye olduğunu görmekteyiz. İç pazar için de yapılacak benzer anketlerin, konaklama sektörüne ışık tutacağı fikrindeyim.
Otellere, sektöre ve yatırımcılara yönelik mesajlarınızı alabilir miyiz?
Bu konuda söze, çalışan arkadaşlarımızın öneminin altını çizerek başlamak istiyorum. Tüm sektör bileşenlerinin insan kaynağına önem vermesi olmazsa olmaz bir duruma geldi. Belek bölgesinde çalışmış olduğum 2000’li yıllarda, personel temini için Antalya merkezden otobüsler kaldırılır; işverenin iş göreni seçme şansı bulurdu. Günümüzde ise, iş gören, kendi hedefleri doğrultusunda; sosyal imkanlar, maaş, özlük hakları vb. kriterle işletmelerini seçme şansı buluyor. Bu sebeple yatırımcılarımızın milyon dolarlar veyahut eurolar ile Türk turizmine kazandırmış olduğu tesisleri, bütçelerde ancak +50 bin ila 100 bin dolar veya euro tasarruf edelim düşüncesinden uzaklaştırmak, biz turizm işletmecilerinin asli görevi haline gelmiştir.
Ayrıca konaklama sektöründe, yatırımlara devam edilmesi kanaatindeyim. Ancak bu yatırımların çeşitlendirilmesi; herkesin en iyi, en pahalı ve en ihtişamlı oteli ben yapacağım düşüncesinden uzaklaşmalı. Turizm ve seyahat kavramının içinde yer alan tüketicilerin hepsinin üst gelir grubu olmadığı unutulmamalı, geniş ürün yelpazesinde hizmet verilmelidir.