Nevzat Çelebi: “Korona Günlüğünden”
Nevzat Çelebi koronavirüs salgını hakkında yazdı. GM Turizm ve Yönetim Dergisi okurları için yazan Çelebi’nin “Korona Günlüğünden” adlı yazısını sizler için paylaştık.
Yaşadığımız çağ bizi sert bir dönüşüme zorlarken, bireylerin ve toplumların ihtiyaçları ve beklentileri de hızla farklılaşıyor. Geleceğin yön değiştirdiği tarihsel anlar vardır.
Şimdi bizler, işte o anlardan birini, bir dönemi yaşıyoruz.Yaşadığımız gün itibariyle, Yoğun belirsizlik halinin bir arıza, sıkıntı değil de, bir özellik olduğu bir dünyada nasıl yaşayacağımızı belirlememizin vakti geldi galiba. Günümüze kadar trendler ile oluşan değişim ve dönüşümler, günümüz itibariyle, korkular ve yaşam sevgisi, yaşama arzusu, tutkular ve bağlılığın yanı sıra deneyimlerin var edeceği yeni bir döneme itiyor tüm dünya insanını.
Bu dönem; “MİLLENNİAL AGE” olarak adlandırılıyor.
Bu çağın getirisi olarak ta, bir çok sektörde, radikal değişimlere hazır olunması öngörülüyor. Bugünün dijital dünyası, iş yaşamından beklentileri ve çalışan profillerindeki yetkinlikleri de hızla değiştirmeye devam ediyor.Dünya Ekonomik Forumu yayımladığı ‘’İşin Geleceği’’ raporunda 2022 yılına kadar öne çıkan öncelikli yetkinliklerden birisinin ‘’duygusal zeka’’ olduğunu belirtirken, geleceğe hazırlanmak ve oyunda kalmak istiyorsak, yaşamakta olduğumuz bu “ ev de kal “ günlerini en iyi şekilde değerlendirip, yeni çağa, yeni döneme öncü olacak biçimde değişime, dönüşüme kafamızı yormamız, kolları sıvayıp, çağın gerektirdiği yetkinliklerle, turizm ve hizmet sektörünü ilgilendiren değişim ve dönüşümü tüm tesislerimize yakışır biçimde adapte etmemizin tam zamanı diye bakmalıyız.
Bu krizin tüm acılarını kendimize güç yapıp, milenyum çağı turizm hizmet sektörü değişimlerinde öncülüğü kaçırmamalıyız.
Yoğunlaşması Sektörün Ve Yatırımların Geleceği İçin Çok Hayırlı Olacaktır
Turizm sektöründe ki tüm aktörlerin korona sürecinin bitişiyle beraber, yeni dönemin beklenti ve gerekliliklerini araştırıp, oluşturup, bu gereklilikleri gerek yapısal ve yatırımsal anlamda, gerekse, eğitimsel anlamda gidermeye odaklanması ve yoğunlaşması sektörün ve yatırımların geleceği için çok hayırlı olacaktır kanaatindeyim.
Bahsedilen milenyum çağında, turizm ve otelcilik sektöründe ki değişim ve dönüşüm, (yenilikler) iş, işleyiş olarak çok kısacık sürede hemen yapılıverecek, oluşacak bir şey gibi görünmüyor.
Şöyle kısaca üç beş kalem konuya bakarak bile bunu anlamak mümkün
Hava limanlarında, giriş, çıkış esnasında ki güvenlik kontrolleri kadar sağlık kontrolleri de öne çıkarılacak. Otellerde, alışıla gelmiş genel alan ve oda temizlik hijyen prosedür ve işleyişleri bile baştan aşağı değişeceğe benziyor. O kocaman havuzlara önceki yıllarda ki gibi, beş yüz, bin, hatta daha fazla insanın gireceğini düşünmüyorsunuzdur umarım.
Her öğün kurduğumuz büfelerde, yüzlerce, binlerce insanın yine o kepçeleri, maşaları sırayla ellerine alıp, yemeklerini tabaklarına alacaklarını düşünüyorsanız, siz kafanızda konaklama sektörünü bitirmişsiniz zaten.
Çok şey, ama, gerçekten çok şey nitelikli bir şekilde, hızla değişecek görünüyor.
Sektörel donanımımız ve bilgimiz, tüm sektör paydaşlarımızla hep beraber birlikte, iş ve işleyişimizi isteyerek değişime, yeniliğe götürürsek hepimiz bu işten büyük avantajlarla ve öncü olarak başarıyla çıkarız.
Diğer yandan; Bu değişime hızla ayak uyduramaz ve isteyerek bu değişime, dönüşüme katılımcı olmaz isek, bedeller ödeyerek yaralar alarak değişmek zorunda kalırız gibi görünüyor.
Bu krizin diğer tarafına, yani sonuna ulaştığımızda ve toparlanma başladığında, değişimin yeniliğin neydiğini gerçekten göreceğiz
Esas o zaman itibariyle çok şey öğrenmeye başlayacağız.Ayrıntılardan emin olamayız ama değişimin kendisi kesin olan tek şey olarak karşımızda duruyor. Her birimizin kendimize veya, karşımızdaki çok insana sorduğumuz soru; Her şey, ne zaman normale dönecek? Göründüğü kadarıyla, asla bizim kafamızda ki eskiye alıştığımız normale dönüş olamayacak gibi. Dünya çözülüyor. İstesek de, istemesek de, dünyamızda yaşamımıza dair çok şey değişecek. Bizim; Yeni dünya düzenini anlamanın yanı sıra, yaşam becerilerimize ağırlık vererek, değerlerimize sarılarak hayatımıza devam etmemiz şart görünüyor.
Sağlık, huzur ve mutluluk dolu güzel günler dileğim ile evde kalın.