Nalan Güven : Balkanlar Ve Rusya’dan Misafir Ağırlıyoruz
Radisson Hotel President Beyazıt ve Radisson Hotel İstanbul Sultanahmet otellerinin Koordinatörü Nalan Güven, bu yıl kesintisiz hizmet verdiklerini anlattı. Balkan ve Rusya’dan misafir ağırladıklarını dile getirdi.
Güven : “Otellerimizin lokasyonu İstanbul’un kalbinde olduğu için, kısa mesafeli uçuşların yapıldığı Bulgaristan, Romanya, Rusya gibi komşu ülkelerden misafirlerimizi ağırlıyoruz. Kapalıçarşı ve Sultanahmet Cami gibi tarihi mekanlara yakınlığımız nedeniyle, otelimize talep her dönem yüksektir. Balkanlar ve Rusya’dan gelen turistler, bu yıl bizi besleyen ana damarlar oldu. Bu yıl Mart ayı itibariyle düşüşleri diğer oteller gibi biz de yaşadık. Ancak yaz ile beraber artış trendini yakalayarak, hedeflediğimiz doluluğa ulaşmak için çalışıyoruz. Aşı veya başka bir tedavi çözümünün bulunmasıyla, 2021 yılının turizm için toparlama yılı olacağını söyleyebiliriz” dedi.
Çözüm üretirken, sorundan uzaklaşmamak ve sonuç odaklı olmak gerekiyor
Çözüm üretirken, sorundan uzaklaşmamak ve sonuç odaklı olmanın başarıya giden yol olduğunun altını çizen Nalan Güven, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bir konu hakkında önemli kararlar alınırken, tüm personelin yönetime katılmasının verimliliği arttıracağını düşünüyorum. Kişisel mesleki bilginin gelişimine vereceğimiz önem, yönetim biçiminin temelini oluşturuyor. Emeği, grup çabasına dönüştürmek de, ekip sorumluluğuna olan eğilimi artırıyor. Grup üyelerinin “şapkaları değiştirerek”, yani bir diğerinin yerini alarak, bu dengeyi sağlama yeteneği çok önemlidir. İnsanlar arası ilişkiler samimidir ve yalnız yöneticiler astlarıyla, ustabaşılar personelleriyle değil, herkes birbiriyle ilgilidir. Yönetimin işlevi de, daha iyi bir koordinasyon yoluyla verimliliği ve etkinliği artırmaktır. Yüksek kalitenin, çalışanların servis hizmetini sürekli geliştirmesinden ve servis hizmetindeki yeniliklerden kaynaklandığı görüşündeyim. İçinde bulunduğumuz süreçte, çalışanlarımız ile iletişimimizi ve toplantılarımızı arttırdık. Çalışanlarımızın üzerindeki stresi biraz olsun azaltmak amacıyla, diyaloglarımızı empatiye ve ihtiyaçlara özen göstererek sürdürüyoruz. Kısaca bu dönemde işletmelerin, hem sağlığını, hem de işini kaybetme endişesini aynı anda taşıyan bireylerin hissettiği belirsizlik duygusunun önüne geçmek için, güçlü ve şeffaf iletişim bağı kurması önemlidir. Çalışanlarıyla sık sık iletişim halinde olan yöneticiler, beklentilerini daha iyi anlatırlar ve bu süreci en az hasarla atlatacaklardır” diye konuştu.
Turizmde değerli kaynak, “insan kaynağı”
Hizmet sektörü olan turizmde insan kaynağının önemine değinen Nalan Güven, şunları kaydetti:
“En değerli kaynağımız, insan kaynağımızdır. Özellikle, turizm misafir memnuniyeti üzerine kurulu olduğu için eğitimli, deneyimli, empati kurma becerisi yüksek, çözüm odaklı çalışanlarımız sayesinde başarıyı yakalayabiliyoruz. Ne yazık ki, çoğu zaman otelcilik hizmetleri yeterince önemsenmiyor olabiliyor veya verilen hizmetin kalitesini sürekli olarak artırmaya dayalı bir sistem oluşamayabiliyor. Burada sektör çalışanlarının, başkaları ile değil, kendi yetenekleriyle yarış halinde olmaları ve hedeflerini belirlemeleri önemlidir. Artaş Grubu bünyesindeki otellerimizde, tüm çalışanlarımıza eşit haklar sağlanmıştır ve kariyer planları oluşturulmuştur. Başarılı ve vizyonu olan her çalışanımız için bünyemizde sürekli yeni fırsatlar doğmaktadır” dedi.
Platon: “Kendini yönet, dünyayı yönetecek gücü bulursun”
İçinde bulunan sürecin çalışanlar kadar, yöneticileri de etkilediğini anlatan Nalan Güven, konuşmasında şunları belirtti: “Ünlü düşünür Platon’un dediği gibi “Kendini yönet, dünyayı yönetecek gücü bulursun”. İçinde bulunduğumuz bugünler, çalışanlarımız kadar bizleri de çok etkiledi. Gerek kendi ailemizin sorumlulukları, gerek çalışanlarımızın sorumluluğu ve işverenlerimize karşı yükümlülüklerimiz, her hareketimizi tekrar tekrar gözden geçirmemize neden oldu. Dünyaya sadece yönetici gözlüklerinden değil, çalışanlarımızın durduğu yerden bakma becerisini de bizlere hızlıca kazandırdı. Dolayısıyla önceliklerimizi belirleyip, güne küçük adımlarla başlamak, işimizi bu zamanlarda oldukça kolaylaştırabiliyor. Ben, yoğun baskı altında olduğumda, sürecin geçici olduğunu tekrarlayarak asıl hedefime odaklanıyorum ve çalışmakla beslenen bir karaktere sahip olduğum için, açıkçası çoğu zaman işyerindeki küçük başarılarım bile, beni tekrar tekrar motive ediyor. Sektördeki yöneticiler olarak, pandemi sonrası değişecek alışveriş, beslenme gibi tüketici alışkanlıklarına ve üst standartlarda hijyen beklentilerine hazırlıklı olmalıyız. Elbette, bu süreç son bulacak. Unutmamak gerekiyor ki, tatil ve yeme içme, her ne olursa olsun, insanları rahatlatan ve sosyalleştiren kriterlerdir ve vazgeçilmezdir” şeklinde konuştu.