Çin’in resmi haber ajansı Xinhua’nın muhabir, kameraman ve foto muhabirlerinden oluşan bir ekibi Kuşak ve Yol İnsiyatif’inin 10’uncu yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde 9 araçlık bir konvoyla İpek Yolu güzergahı üzerinden geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye geldi. Ekip Xinhua’nın başlattığı ‘Chasing Dream Along the Belt and Road’ etkinliği için Çin’in Chongqing şehrinden 26 Temmuz tarihinde karayoluyla yola çıkmıştı.
Etkinlik Çin’de Chongqing, Shaanxi, Ningxia, Gansu ve Xinjiang eyaletlerini ve Kazakistan, Özbekistan, Türkiye, Sırbistan, Almanya, Fransa, İspanya ve Portekiz dahil olmak üzere 15 ülkeyi kapsıyor. Xinhua ekibi bu noktalarda Kuşak ve Yol İnsiyatifiyle ilgili çeşitli röportaj ve çekimler yapıyor, makaleler yazıyor, posterler hazırlıyor, belgesel, kısa videolar ve vloglar çekiyor ve canlı yayınlarla birlikte çeşitli haber paketleri üretiyor. Bu yayınlarda artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik dahil olmak üzere yüksek teknoloji kullanıyor.
Bu kapsamda İstanbul Conrad otelde Çarşamba akşamıKuşak ve Yol İnsiyatifi temasıyla ‘Çin Gecesi’ adı altında bir kültürel iletişim etkinliği düzenlendi. Çin’in İstanbul Başkonsolosu Wei Xiadong, yaptığı konuşmada Kuşak ve Yol İnstiyafinin 10 yıl boyunca coğrafi engelleri aşarak küresel çapta önemli bir işbirliği platformu haline geldiğini söyledi.
Xiadong, “Çin bu ay Pekin’de 3. Kuşak ve Yol zirvesine ev sahipliği yapacak. Uluslararası toplumla birlikte deneyimlerini özetleyerek bir plan hazırlayacak. Kuşak ve Yolu yüksek kalitede inşa etme konusunda yeni bir sayfa açacak ve bu iş birliği yolunu dünyanın yararına daha geniş ve kapsamlı bir şekilde aşmak için çalışacaktır” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Timuçin Güler ise Türkiye ve Çin ikili ilişkileri binlerce yıl öncesine dayanıyor. Çin Türkiye’nin Doğu Asyadaki en önemli ticaret ortağından biridir. Kuşak ve Yol İnsiyatifi de bu bağlamda çok önem kazanıyor. Bundan 10 yıl önce Çin girişimiyle hayata geçirilen eski İpek Yolu’nun 21. yüzyılın sunduğu olanaklarla canlandırılarak Asya, Afrika ve Avrupa’yı karadan ve denizden birbirine ekonomik anlamda bağlamayı hedefleyen Kuşak ve Yol insiyatifi de işte tam bu noktada önem kazanmaktadır. Turizmin gelişmesi, ülkeleri ve kültürleri yakınlaştırırken toplumlar arasında da güçlü ilişkiler kurulmasına imkan tanımaktadır. Buradaki kilit rol şüphesiz 10. yılını kutladığımız Kuşak ve Yol projesinin gelecek yıllara taşınması için de geçerlidir” diye konuştu.
Xinhua’nın Yeni Medya Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Wang Zhenjie de “Haber, röportaj ve etkileşimli karşılıklı öğrenme yöntemiyle dünyaya Kuşak ve Yol’un 10 yıllık uygulamalarını canlı ve çok boyutlu bir şekilde anlatmak için buradayız. Xinhua Haber Ajansı Yeni Medya Merkezi olarak, buraya gelen tüm konuklara, arkadaşlarla birlikte çağın misyonunu üstlenmek, medya sorumluluklarını yerine getirmek, İpek Yolu hikayeleri anlatmak, kültürel etkileşimi ve entegrasyonu ilerletmek, somut ve gerçekçi işbirlikleri geliştirmek, aktif keşifleri ve yenilikleri deneyimlemek için hazırız” ifadelerini kullandı.
Wang Zhenjie ayrıca Xinhua’nın mobil uygulamasında yeni Kuşak ve Yol kanalı’nın açıldığını ve Türk şirketlerinin bu uygulama sayesinde Çin ile işbirliklerini geliştirebileceğini söyledi. Zhenjie, “Bahsedilmeye değer bir detay da; Xinhua Uygulamasındaki bir yeniliktir. Kuşak ve Yol kanalı açıldı, tarafların Kuşak ve Yol işbirliğinin gelişmesi ve karşılıklı bir kazanç olması için bir platform oluşturuldu,ö dedi. “Buradan kendilerini tanıtıp Çin piyasasına giriş yapabilir, Çin şirketleriyle işbirliklerini derinleştirebilirler. Öte yandan bu platform, Çinli şirketlerin, Çinli markaların, Çin kültürünün daha fazla ve daha iyi şekilde yurt dışına ve dünyayla paylaşılmasında yardımcı olabilir” dedi.
Istanbul Büyükşehir Belediyesi Dış ilişkiler Daire Başkanı Barbaros Büyüksağnak da yaptığı konuşmasında Kuşa ve Yol İnsiyatifinin dünyayı yeniden şekillendirecek kadar önemli bir boyuta ulaştığını söyledi. Büyüksağnak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Çin ile iş birliklerimizi her geçen gün daha da arttırmayı hedeflediklerini belirterek “Özellikle ekonomik, ticari, teknolojik ve kültürel alanlarda Çin ile iş birliklerine açığız” dedi.
Türkiye Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türkiye-Çin İş Konseyi Başkan Yardımcısı Haşim Işık ise Türkiye-Çin arasında gelişen ilişkilere vurgu yaptı. Işık, “DEİK olarak, Çin ile olan ilişkilerimize daima öncelik vermiş bulunmaktayız. Çin, dünyanın en büyük ekonomisi olarak, küresel ölçekte ürün üretme ve dağıtma kapasitesi ile tanınmaktadır. Ayrıca, Çin, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) gibi önemli uluslararası anlaşmaları yönlendirmekte önde bir rol oynamaktadır. Ek olarak, Çin, “Kuşak ve Yol” İnisiyatifi altında cesur altyapı projelerine girişmiştir. Bu ekonomik gücünü daha fazla iş birliği ile güçlendirmenin, en öncelikli hedeflerimizden biri olduğu kesinlikle görülmektedir” ifadelerini kullandı.
Işık, “Kuşak ve Yol girişiminin gerçekleştirilmesi açısından da önemli bir ülke olan Türkiye, Çin ile arasında altyapı inşaatı, ulaştırma, yüksek teknoloji ve finans alanlarında birçok iş birliğini yürütüyor. Bu iş birlikleriyle iki ülke de karşılıklı kazanımlar elde ediyor. Etkili ve büyük ölçekli yatırımlar her iki ülkenin de yerel ekonomik kalkınmasına büyük katkı yapacaktır. Gelecekte büyük ölçekli ileri teknoloji ve dijitalleşme temelli yatırımların karşılıklı olarak her iki ülkede de yapılması ve Türkiye’nin kendine özgü ürünlerinin Çin’e ihraç edilmesi gibi gelişmelerle Türkiye ve Çin arasındaki karşılıklı ticaret ve yatırımların artacağına inanıyorum” diye konuştu.
Gecede Pekin Shengdao Sijiu Likör Kültürü Geliştirme Firması’nın Başkan Yardımcısı Mao Yanyan da bir konuşma yaptı ve firmasının Hong Wei Song içkisiyle projeye destek verdiğini söyledi. Yanyan,
“Bir içkinin arkasında, büyüleyici kalitesinin yanı sıra bir marka hikayesi de vardır” diyerek Hong Wei Song’un Çin seramiğinden üretilen şişelerinden bahsetti.
Yanyan, “Likörün taşıyıcısı ve sanatsal ifadesi olan Hong Wei Song şişesi, tüketicilerin daha iyi bir yaşam sürdürmelerine yardımcı olmayı içeren markanın ilk idealini yansıtmaktadır. Hong Wei Song’un her şişesi, dünyanın porselen başkenti Jingdezhen’de üretiliyor” dedi.
Mao Yanyan şişenin prototipinin, uluslararası seramik ustası, Çinli çağdaş sanatçısı ve Tsinghua Üniversitesi Seramik Sanatı Bölüm Başkanı ve Çin Ressamlar Birliği Seramik Sanatı Komite Başkanı Bai Ming’in bir eseri olduğunu ve 2011 yılında Çin’de bir müzayede 1.265 milyon Yuana satıldığını söyledi.
Sichuan Eyaleti, Emeishan Zhu Ye Qing (Yeşil Bambu Yaprağı) Çay İşletmecisi Operasyon ve Yönetim Merkezi’nin Genel Müdürü Liu Zhilin de yaptığı konuşmada Türk ve Çinlilerin ‘ortak sevdası’ olan çaydan ve onun birleştirici gücünden bahsetti. Zhilin, “Tarih ve kültür açısından Türkiye ile Çin arasında, çaydan dolayı derin bir tarihi bağı bulunmaktadır. Bilindiği üzere çay, Çin’den yola çıkıp İpek Yolu aracılığıyla dünyaya yayılmış, birçok ülkede kök salmış, yerleşmiş, zengin ve çeşitli çay sanatı formlarını ve çay kültürlerini yaygınlaştırmıştır. Türkiye de İpek Yolu üzerinden çay ile buluşmuş, kendine özgü bir çay gelenek ve kültürünü edinmiştir. Çay, Türkiye ile Çin arasındaki dostane ilişkiler için harika imkanlar sunuyor” diye konuştu.