Sabah Gazetesi Yazarlar Kulübü, turizmin başkenti Antalya’da “Türk Turizmindeki Fırsatlar ve Finansman Stratejileri” konusunu masaya yatırdı. toplantıda en dikkat çeken nokta ise; SABAH Gazetesi Yazarı Kerem Alkin ise yıllardır turizmde tartışılan ‘herş ey dahil’ olgusuna ilginç bir eleştiri getirmesi oldu.
Alkin, “Nedir bu all inclusive, her şey dahil tam bir gerizekalılık. Salak ABD’li turistlerin Latin Amerika’da başlarına bir şey gelmesin diye tesislere tıktıkları bir sistem. Biz bunu ülkemize getirmişiz. Bu ucuz algısına neden oluyor. Benim ülkem ucuz mu? Dünyanın en güzel ülkesi, 3 kat pahalıya satılması lazım” dedi. Turizm çeşitlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Alkin, “İnsanlar yeni şeyler denemek istiyor. Agroturizm diye bir şey var. İtalya’ya millet çiftçilik yapmaya gidiyor. Gelsinler Antalya’da serada çalışsın” dedi.
TANITIM İÇİN 1453 FİLMİ
Tanıtım stratejilerinin önemine vurgu yapan Alkin, Mısır’ın yaşanan bir terör eylemi sonrası Hollywood yapımı Mumya filmini yaptırmasını ve Fransız bir yazara da Ramses kitaplarını yazdırmasını örnek verdi. Alkin kendi hayalini de şöyle anlattı: “Turizm bir noktadan sonra duygu işi. Türkiye markasını duygu olarak nasıl satacağız. Benim gönlümde yatan, bir İstanbul’un fethi filmi. Ama yakışıklı yeni çeriler, güzeller güzeli bir Rum kız, fetih sırasında bunların arasındaki aşk” ifadelerini kullandı. Linkedin Türkiye eski Direktörü Ali Rıza Babaoğlan da teknolojideki değişime değindi. Dünyada boş evlerin kiralandığı Über sistemini örnek gösteren Babaoğlan, “Dubai’de Über’in yerel bir alternatifini oluşturmak için bir çalışma var. Türkiye için de bunu yapabiliriz. Paylaşım teknolojisi yaygınlaşıyor. Hareketli bir hedefi vurmak için gideceği yeri nişan almak gerekiyor” dedi.