AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi havacılık hukuku uzmanı Yrd. Doç. Dr. Banu Bozkurt Bozabalı, Barcelona’dan havalanıp Düsseldorf’a gitmekte olan Lufthansa-Germanwings Havayolları’na ait 4U 9525 sefer sayılı Airbus A320 yolcu uçağının düşmesiyle havacılık endüstrisinin temelden sarsıldığını ve hatta Germanwings’in iflas noktasına gelebileceğine vurgu yaptı.
150 kişinin hayatına mal olan olayın güvenlik sistemlerinin temelden değişmesine neden olabileceğini belirten Bozabalı, uçağın düşürülmesiyle ilgili kasıt iddialarının yasal makamlarca kanıtlanması halinde havayolu şirketi ile sigorta şirketlerinin çok zor durumda kalacağına hatta iflas noktasına gelebileceklerine vurgu yaptı.
SINIRLI TAZMİNAT GEÇERSİZ
Kazayla ilgili ilk bulgulara bakıldığında Lufthansa-Germanwings Havayolları’nın kazada ölen yolcuların yakınlarına sınırlı tazminat teklifinde bulunamayacağını kaydeden Bozabalı, “Uçağın ikinci pilotu olarak görev yapan Alman Andreas Lubitz’e yönelik suçlamalar kanıtlandığı takdirde bu işin çok ağır sonuçları var. Şöyle ki; havayolu şirketi ve onun sigortacısı bu kaza sonucunda hayatını kaybeden kimselerin yakınlarına karşı sınırlı tazminat sorumluluğunu ileri süremeyecek. Bu da çok önemli bir mali yük anlamına gelir” diye konuştu.
TÜM TALEPLER ÖDENMEK ZORUNDA
Sınırlı tazminat hakkının uygulanamayacağı hallerde yolcu yakınlarının talep ettiği tazminat miktarlarına karşı itirazda bulunulamayacağını vurgulayan Bozabalı, şöyle dedi: “Germanwings Havayolu şirketinin tabi olduğu IATA, AB ve Alman mevzuatı uyarınca şirket 1999 Montreal Konvansiyonu ile öngörülen sorumluluk hükümleri kapsamında yolcuların ölümlerinden doğan hukuki zararlardan sorumlu olacaktır. Konvansiyon hükümleri uyarınca şirket, 100 bin euro Özel Çekme Hakkı’na (ÖÇH) (yaklaşık 300 bin lira) kadar olan tazminat talepleri için her durumda sorumlu olup; bu tutar dahilindeki taleplerde herhangi bir savunma yapmaksızın bunu ödemeyi kabul etmektedir. Bu tutarı aşan talepler halinde şirket savunma yapabilmekte ve aşan tutarı ödemekten kurtulabilmektedir. Ancak Konvansiyon uyarınca kazanın taşıyanın ve/veya adamının (olayda 2. pilotun) kusur yani kast veya ihmalinden doğduğu anlaşılırsa taşıyan sınırlı sorumluluğu ileri süremeyecek ve yolcu ve/veya yakınlarının tüm taleplerini ödemekle yükümlü olacaktır.”
YAPTIRIMLAR ÇOK AĞIR
Elde edilen son bulgulara hukukçu gözüyle bakıldığında Germanwings şirketinin sınırlı sorumluluğunun ortadan kalktığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Bozabalı, “Şirket yolcu yakınlarının destekten yoksun kalmaya ilişkin her türlü taleplerini karşılamak zorundadır. Örnek vermek gerekirse, hayatını kaybeden yolculardan birinin hamile eşinin doğum yapması durumunda şirket hem annenin eşinin varlığından yoksun kalması dolayısıyla artan maddi ihtiyaçlarını karşılamak hem de bebeğin en az 18 yaşına gelene kadar babasız büyümesi dolayısıyla ortaya çıkabilecek tüm masraflarını tazmin etmekle yükümlü olacaktır. Burada sorumlulukla ilgili son olarak bu sorumluluk kapsamında manevi zararın yani ölümden duyulan elem, üzüntü, ıstırap ve buna bağlı psikolojik zararların tazmin edilmeyeceğini; Konvansiyon hükümleri ve uygulamasının buna engel oluşturduğunu belirtmek gerekiyor” dedi.
10 PİLOT UYGULAMASI
Kokpitteki pilot sayılarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Bozabalı şöyle dedi: “Kazaya kokpitte yalnız kalan 2.pilotun sebep olması dolayısıyla şu anda havacılık sektöründe hummalı bir biçimde uçuşlarda kokpitte aynı anda en az 2 pilotun birden bulunmasının zorunlu hale getirilmesi tartışılmaktadır. Pilotlar uluslararası sivil havacılık kuralları gereği belirli saat limitleri kapsamında uçabilmektedirler. Bu sınırı aştıkları takdirde uçmalarına izin verilmez. Burada kokpitte geçirilen zaman uçuş süresinden sayılacak mıdır? Sayılacak ise bu halde kısa mesafe uçuşlarında asgari 3; uzun mesafe uçuşlarında asgari 6 hatta 10 pilot bulundurulması gerekecektir ki bu da havayolu şirketleri açısında maliyeti arttırıcı bir konudur. Ancak kokpitte bulunulan süre uçuş süresinden sayılmaz ise bu halde pilotun herhangi bir müdahalede bulunmaması gerekecektir. Ancak büyük olasılıkla 2016 yılı başında bazı önlemler yürürlüğe girecek ve her uçuşta mesafeye göre 3 ila 10 pilot görev alacaktır ve bu doğrultuda da bilet fiyatları artacaktır.”
Hürriyet Gazetesi/ Salim Uzun