Kongrede Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, “Sınırları Aşan Konaklama Markaları Yaratmak” adlı bir sunum gerçekleştirdi. Türk turizmcisini dünyaya açılmaya davet eden Fettah Tamince, bu konuda Türk turizmciye referans olabileceklerini, Türklerin turizmde zirveye oynayabileceğini belirtti.
“TÜRK TURİZMCİYİ DÜNYAYA AÇILMAYA DAVET EDİYORUM”
Antalya’dan otel markaları çıkarmalıyız diyen Tamince, “Türk otelciliğinin önü çok açık. Antalya’dan ciddi otel markaları çıkarmalıyız. Accor’un 128 ülkede otelleri var ama bilançoları da var. Bu konuda da kendimizi geliştirmeliyiz. Markalaşırken finansal yapıya dikkat etmeliyiz. Bir taraftan da çalışana ulaşma sorunu yaşıyoruz. Bu sorun daha da büyüyecek. Çalışanlarınızın kariyer planlamasına da yardımcı olmalısınız. Rixos ile öğrendiklerimizi yeni markalarda daha bilinçli uyguluyoruz. ‘Biz dünyada tema park işletmeciliği yapacağız’ dedik. Şimdi dünyanın en iyileri ile ortak oluyoruz. Dünya markaları artık kendileri bize geliyor. Dünyada az olan bizde olan önemli özellikler var: İşletmelerimizin başındayız, sermaye yapımız var ve büyüyoruz. Antalyalı otel yatırımcısı hep büyüyor. Kendisine tekne almıyor ev almıyor yeni bir otel alıyor. Bu özelliklerimiz ile dünyaya çok rahat açılabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
TURİZM İSTATİSTİKLERİNDE NİCELİK Mİ NİTELİK Mİ?
Turist sayısının artması, 60 Milyon turist gibi hedeflerin konuşulduğu sektörde daima tartışma konusu olan “nicelik mi nitelik mi?” tartışmasına da değinen Tamince, “Cevabını bilmediğim bir soru ile başlamak istiyorum. Ziyaretçi sayısını artırmak doğru mudur değil midir? Bence bunu derinlemesine tartışmalıyız. Cevap belki olduğumuz yerde durup kalite ve fiyatı artırmalıyız olmalı. Belki de 10 milyon 10 milyon turist sayısını artırmalıyız olmalı. Sürekli yeni oteller açıyoruz. Bunu yaparken çevre ulaşım, personel, su ve hava kirliliği büyük sorun olmaya başladı. Bu böyle devam ederse bizi iyiye mi götürecek yoksa kötüye mi götürecek? Bunu kesinlikle tartışmamız gerekiyor. Çünkü bunu hiç tartışmıyoruz. Türk otelcileri müthiş başarılı işler yapıyor. Onları buradan alkışlıyorum” dedi.
“BİR KİTAP OKUDUM ROTAM DEĞİŞTİ”
Türk otelcisini dünyaya açılmaya davet ederken kendi tecrübelerinden örnekler veren Tamince, dünyaya açılırken yanlış bir strateji izlediğinden, bundan ders çıkardığından bahsetti.
“20 yıl önce ilk yurt dışı otelimizi Kazakistan’da açtık. Bu bizim için son derece değerli bir deneyimdi. Bodrum’a giderken bile pek çok sorunla karşılaşmıştık; yurt dışında ise bambaşka bir sistem vardı. İnşaat, vergi, personel gibi konularda her ülkenin farklı uygulamaları ve çalışma koşulları bulunuyordu. O dönemde bir kitap okumuştum. Japonların savaştan sonra küçük bir adaya sıkışmış büyük bir nüfusu barındırdıklarını anlatıyordu. Kitapta, Japonların, “Amerikalıların gitmediği yerlere gidelim ve oralarda markalaşalım” anlayışını benimsediği yazıyordu. Bugün Ortadoğu ve Asya’da, hatta az gelişmiş ülkelerde Japon markalarının uzun süredir güçlü bir varlık göstermesi bu stratejinin sonucudur. Daha sonra Toyota, ABD’de lider bir marka haline geldi. Bu hikâye bana ilham verdi.
Ben de o dönemde, “Amerikalıların olmadığı yerlerde otelcilik yapalım” diye düşündüm. Ancak şimdi o kitabı okumasaydım diyorum. Otelciliğin gelişmediği, benim bir “Çelebi” gibi karşılandığım yerlere yöneldim. Batı’ya gitmekten çekindim çünkü orada yüz yılı aşkın deneyime sahip köklü markalar vardı. Yine de gittiğimiz her yerde başarılı olduk. Ancak şimdi geriye dönüp baktığımda, Batı’ya yönelseydik ve işe Amerika’dan başlasaydık işler çok daha farklı noktalara gelebilirdi. Şirketimiz büyüyüp olgunlaştıkça, bu stratejik hatamın farkına vardım.”
ACCOR GRUBU İLE ANLAŞMANIN PERDE ARKASI
Fettah Tamince, Accor ile yaptığı Rixos’un yayılmasını hızlandıran ve gücüne güç katan anlaşmanın perde arkasını anlattı.
“2010 yılında Dubai pazarına girdik. Sağımızda Marriott, solumuzda Sheraton vardı. Zorlu bir mücadeleyle orada yer edindik. Başarılarımız arttıkça büyüme ivmesi kazandık. Ortadoğu’daki etkinliğimizi artırdıkça, Mısır, BAE ve Katar’ın önde gelen oyuncularından biri olduk. Devasa uluslararası markalarla masaya oturmaya başladık. Gün geçtikçe, bize “Bu işi bizden daha iyi yapıyorsunuz” diyenleri duyduk. Marriott, hisselerimizi satın almak istedi ve “Siz oteli yapın, sonra bize devredin” teklifinde bulundu. Ancak biz bunu kabul etmedik. Accor grubu ile masaya oturduk ve “Eğer bu markayı birlikte büyüteceksek, yan yana yürüyelim” dedik. Bunun sonucunda Accor ile ortaklık kurduk, hisselerimizi paylaştık ve her şey dahil otel konseptinde birlikte çalışmaya başladık.
Bugün, 20’den fazla ülkede otel işletiyoruz. Accor gibi, 128 ülkede ofisi ve büyük finansal gücü olan bir grupla dünya genelinde büyümeye devam ediyoruz. Bu süreçte Antalya otelciliğini uluslararası platforma taşıdık ve bu da ülkemizden birçok genç yeteneğin dünyaya açılmasına vesile oldu.”
“TURİZMDE BAŞA ÇOK RAHAT OYNAYABİLİRİZ”
Konuşmasının sonunda Türk turizmine ve turizmcisine duyduğu güveni ifade eden Tamince, doğru markalaşma ile Türkiye’nin dünya turizminin zirvesinde olabileceğinin altını çizdi.
“Biz tarımda dünyada bir numara olabilir miyiz, bilmiyorum. Finansta olabilir miyiz, bilmiyorum. Yapay zekada olabilir miyiz, bilmiyorum. Ama emin olun, turizmde markalaşmada başa çok rahat oynayabiliriz, bunu da çok inanarak ve güvenerek söylüyorum. İnşallah hep beraber dünyanın birçok yerinde farklı işler yaparız, oralarda buluşuruz. Dünyaya yayılalım diyorum. Hepinize başarılar diliyorum.”
