Bu yılın 7 ayında Antalya’ya 2016’ya kıyasla 2 milyon fazla turist geldi. AKTOB Başkanı Yağcı bu artışın tamamının Rusya kaynaklı olduğunu açıkladı. Almanya, Benelüks ve İskandinav ülkelerinden gelen turist azalırken, artış sadece Rusya pazarında yaşandı.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, ocak-temmuz döneminde Antalya’da 2016 yılına göre oluşan yaklaşık 2 milyon fazla turistin tamamının Rusya kaynaklı olduğunu bildirdi. AKTOB Başkanı Yağcı, yaptığı yazılı açıklamada, temmuz ayı havalimanı giriş verilerine bakıldığında, Rusya’dan gelen turist sayısının, en çok turistin geldiği 2014 yılına göre yüzde 3 arttığına, diğer kaynak pazar Almanya‘dan gelen turist sayısının ise geçen yıla göre yüzde 4 düştüğüne dikkati çekti.
Ukrayna, Beyaz Rusya, Romanya, Moldova, İran, Kazakistan, Litvanya, Kosova, Ürdün ve Irak’tan temmuz ayında gelen turist sayısının 2014 yılını geçtiğini belirten Yağcı, İngiltere pazarında da geçen ay yüzde 9 büyüme gerçekleştiğini vurguladı. Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Sırbistan’da 2016 yılına kıyasla büyüme gerçekleştiğine fakat 2014 yılı rakamlarına henüz ulaşılamadığına işaret eden Yağcı, Danimarka, Hollanda, İsveç, Belçika, Finlandiya, Norveç, İsviçre ve Avusturya pazarlarındaki düşüşün de devam ettiğini bildirdi.
Turizme Rus turist iyi geldi
Antalya’ya temmuzda gelen toplam turist sayısının 2016 yılının aynı ayına göre yüzde 76 arttığına, 2015 yılı temmuz ayına göre yüzde 8, 2014 yılı temmuz ayına göre de yüzde 9 ekside bulunduğuna dikkati çeken Yağcı, 2017 yılındaki büyümenin ana unsurunun Rusya pazarı olduğunu belirtti. Yağcı, şunları kaydetti: “Ocak-temmuz arası kümülatif olarak geçen yıla kıyasla büyümenin yüzde 100’ü Rusya kaynaklıdır. Her ne kadar bazı pazarlarımızda büyüme olsa da Almanya, İskandinav ülkeleri ve Benelüks ülkelerindeki düşüş ancak diğer pazarların artışıyla dengelenmiştir. Fakat 2016’ya kıyasla oluşan 2 milyon fazla turistin tamamı Rusya kaynaklıdır. Bu da bize şunu gösteriyor ki 2018 yılında Avrupa pazarında özellikle Almanya, Benelüks ve İskandinav ülkelerinde büyümeye mutlaka geçmeliyiz.”
