Sistem çok basit… Günübirlik turlar düzenleniyor. İtalya, bu işi geleneksel balıkçı tekneleriyle adeta bir şova dönüştürmüş. Ağ veya olta ayrımı yok. Ortalama fiyat günlük kişi başı 50 euro civarında. Rusya’da ise buz üzerinde balık avı olarak pazarlanıyor. Özellikle Sibirya bölgesi bu turizmden aldığı payı her geçen gün artırıyor. ABD’de ise nehirlerde yapılan av yaygın.
Tabii geleneksel balık turizmi için bir yasal düzenleme gerekiyor. Türkiye’de bu iş henüz bilinmiyor. Yasal düzenleme yok. Ulaştırma Bakanlığı turistlerin balıkçı teknelerine çıkmasına izin vermiyor. Bu konuda hızlıca bir düzenleme yapılabilir. Avrupa’daki birçok ülkede geleneksel teknenin yanına turistler için konforlu ancak geleneksel yapıda bir tekne konularak sistem yürütülüyor. Böylece güvenlik sorunu çözülüyor. Bizde de benzer bir uygulama hayata geçirilebilir. Gökova’da pilot bir uygulama başlamış durumda. Yine Mersin, Saros, İzmir, Bodrum ve Didim’de birkaç örnek mevcut. Kemer’de ise dere balıkçılığı olarak var. İstanbul’da bir iki girişimcinin projesi söz konusu.
Oysa bu işi yasal olarak güvence altına aldığımızda çok önemli bir potansiyel ortaya çıkabilir. Başta Karadeniz ve Marmara olmak üzere yerel balıkçıların kalkınması sağlanabilir. Karadeniz ve Boğazlar göçmen balıkların geçiş noktaları. Örneğin, Karadeniz’de hamsi ve çingene palamudu, Boğaziçi’nde lüfer, Ege’de karagöz için yerel balıkçılık turizmi açısından çok ciddi potansiyel söz konusu. Bu iş için 6-8 metrelik tekneler ideal. Küçük bir teşvikle hem turizm daha geniş bir mevsime yayılır hem yerel balıkçının geliri artar hem de balık popülasyonu çoğalır. (Para Dergisi)