We-Flytour-GM-Banner-Animation
We-Flytour-GM-Banner-Animation
Anasayfa Güncel Covid-19 Sonrasında Turizm Sektörü Nasıl Şekillenmeli?

Covid-19 Sonrasında Turizm Sektörü Nasıl Şekillenmeli?

GM TURİZM VE YÖNETİM DERGİSİ

Covid-19 Sonrasında Turizm Sektörü Nasıl Şekillenmeli?

COVID-19 pandemisi günümüzde birçok sektörü olumsuz etkilediği gibi turizm sektörünü de olumsuz etkilemektedir. Pandeminin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için yeni normale adapte olmak önemli konulardan biri haline gelmiştir. Ülkemizin de yoğun olarak mücadele verdiği Covid-19 hastalığını, turizm bağlamında değerlendirmeden önce, insanoğlunun genel bir tahlilini yapmak daha doğru olacaktır. İnsanoğlu hayatın her evresinde, özgürlüğüne düşkün, keyif almaya çalışan, sosyal aktivitelerini, ilişkilerini, yalnızlıktan değil birliktelikten keyif alarak kuran bir varlık değil midir? Benim gibi sizlerde bu sorunun cevabını evet olarak yorumluyorsanız, şu sorunun cevabını da öngörüyor olmalısınız.

covid-19

Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Oğuzhan İlban yazdı.

“Covid-19’dan sonra, insanoğlunu evinde tutmak mümkün olacak mıdır?”

Peki; insanoğlunu evde tutmak zor ise, COVID-19 pandemi sonrasında turizm işletmeleri yeni normale adapte olmak için neler yapmalıdır? CODID-19 pandemisi sonrası hangi alternatif turizm çeşitlerine eğilim artacaktır? COVID-19 pandemisi sonrasında yeni normal için gerekli uygulamaları yapan turizm işletmeleri pazarlama faaliyetlerini nasıl gerçekleştirmelidir? Gibi sorular aklımıza gelmektedir. Şimdi bu soruları sırasıyla cevaplamaya geçelim;

Öncelikle COVID-19 pandemisi sonrasında yeni normale adapte olmak için turizm işletmeleri neler yapmalıdır? sorusuna cevap vermek gerekmektedir. Çünkü yeni normale adapte sürecini başarılı bir şekilde tamamlayamayan bir işletme özellikle pazarlama faaliyetlerinde büyük sıkıntılar yaşayabilirler. Bu doğrultuda, öncelikle turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeler COVID-19 pandemisini doğru teşhis edebilmeli, insan-insan etkileşiminden doğan bu sektörde misafirlerin korku ve endişelerini, isteklerini, ihtiyaçlarını ve beklentilerini doğru belirleyebilmelidir. Örneğin, tatile çıkmayı düşünmektesiniz ve size göre dünyanın en güzel yerinde bir konaklama işletmesi seçtiniz. Eğer konaklama işletmesinin pandemi sonrası için yarattığı bir sağlıklı tatil imajı yoksa, o konaklama işletmesine gitme isteğiniz minimum seviyeye düşecektir ve hatta gitmeme kararı alacaksınızdır. Bu örnekten de hareketle, konaklama işletmeleri öncelikle yeni normalde sağlıklı tatil ve güvenlik içerikli mottolar üretmeli, hijyene önem vermeli ve yaptıkları bu faaliyetleri hedef pazarlarına duyurmaları önem arz etmektedir. Burada en önemli nokta; işletmenin yeni normal kapsamında gerekli olan tüm tedbirleri alması, dolayısıyla sağlıklı ve güvenli turizm mottosunu ön plana çıkarması gerekliliğidir. Ayrıca yeni normalde sunacakları hizmetlerin sağlıklı ve güvenli olduğunu tescilleyen zorunlu ve zorunlu olmayan sertifikalar alınması hem müşteriler hem de çalışanlar açısından büyük önem taşımaktadır. COVID-19 sonrası yeni normale adaptasyon sürecini tamamladık ve gerekli olan tüm sertifikaları aldık, peki bundan sonra ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle COVID-19 pandemisi sonrasında insanların hangi alternatif turizm faaliyetlerine yöneleceklerini iyi analiz etmemiz gerekiyor.

İnsanlar yalnız seyahat etmeye yönelecek

Pandemi, insanların kalabalık ortamlardan kaçınmasına, diğer bireyler ile arasındaki fiziksel mesafeye daha fazla dikkat etmesine neden olmaktadır. Burada aklımıza“pandemi sonrasında insanların turizm eğilimleri nasıl olacak, insanlar hangi turizm yaklaşımlarına yönelecekler?” gibi sorular gelebilir. Aslında bu sorulara vereceğimiz cevaplar,pandemi sonrasında turizmi canlandırmak için cevap aramamız gereken elzem sorular arasında yer almaktadır. Peki,insanlar pandemi sonrası hangi turizm yaklaşımlarına yönelecekler? Son yıllarda turizm trendlerinde sürekli değişim meydana gelmekte ve alternatif turizm yaklaşımları ortaya çıkmaktadır. Bunlardan önemli bir tanesi de‘yalnız seyahatlerdir (Solo travel)’. İnsanlar yeni yerleri görmek, yeni maceralara atılmak, daha özgür olmak, kişisel gelişim sağlamak gibi birçok nedenden dolayı yalnız seyahat etme eğilimi göstermektedirler. Şöyle ki; 2019 yılında yapılan rezervasyonların yaklaşık %18’ini yalnız seyahat edenler oluşturmaktadır ve bu oran bir önceki yıla göre yaklaşık %6’lık bir artış göstermiştir. Aslında bu veriler bize tek başına seyahate katılanların sayısının daha da fazla olacağının bir işaretidir. Buradan hareketle koronavirüs (Covid-19) pandemisi insanların kalabalık ortamlardan kaçınmasına ve diğer insanlarla arasındaki fiziksel mesafeye dikkat etmesine bağlı olarak, insanların pandemiden sonra yalnız seyahat etmeye yönelecekleri kanısındayım. Diğer taraftan grup turları minimum düzeye inecek ve bireysel turlar daha fazla ön plana çıkacaktır.

Sakin Şehir’(Cittaslow)

Ülke genelinde pandeminin biraz daha kontrol edilebilir olmasının ardından fazla insanla bir arada bulunmaktan çekinen insanlar, kalabalığın olmadığı daha sakin turizm merkezlerini tercih etme eğilimi göstereceklerdir. Dolayısıyla ‘sakin şehir’(Cittaslow)olarak adlandırılan ve belirli bir ziyaretçi kısıtlaması bulunan turizm merkezlerinin pandemi sonrasında önemli cazibe merkezi olacağı düşüncesindeyim. İşte tam burada Türkiye’de sakin şehir olarak tanımlanan (Şavşat, Artvin; Akyaka, Muğla; Gökçeada, Çanakkale; Seferihisar, İzmir; Taraklı, Sakarya; Yenipazar, Aydın; Yalvaç, Isparta; Perşembe, Ordu; Vize, Kırklareli; Halfeti, Şanlıurfa; Uzundere, Erzurum; Göynük, Bolu; Köyceğiz, Muğla; Ahlat, Bitlis; Gerze, Sinop) cazibe merkezlerinin pandemi sonrası gerekli hijyen, fiziksel mesafe ve benzeri önlemleri almaları gerekmektedir. Bununla birlikte özellikle iç turizm pazarında keşfedilmemiş ve aşırı kalabalığın olmadığı birçokdestinasyonunda (Özellikle Batı Karadeniz) bu süreçte ön plana çıkartılması için çok önemli bir fırsat olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca bu cazibe merkezleri pandemi sonrası tanıtımlarla ön plana çıkarılmalı ve gerekli olan tanıtım çabaları da şimdiden planlanmalıdır. İlgili mottolar hazırlanmalı ve öncelikle iç turizme yönelik hazırlıklar yapılmalıdır. Unutulan sakin şehirler yeniden canlandırılmalı ve bu süreçte diğer destinasyonlara da örnek olacak uygulamalarla turizmin canlanmasında öncelikli sırada yer almalıdır. Hala devam eden Covid-19 pandemisi sürecinde turist davranışlarının ne şekilde etkileneceğine yönelik araştırmaların yapılması ve sonuçların paylaşılması bilimsel olarak sektörde yer alan yöneticilere ve sektör temsilcilerine fayda sağlayacaktır. Sadece yalnız seyahat edenlere,  sakin şehirlere değil aynı zamanda kamp, karavan, yat ve marina ve özellikle ikinci konutlara yönelikte hazırlıkların yapılması oldukça önemli gözükmektedir.  COVID-19 sonrası hangi alternatif turizm çeşitlerine eğilimin artacağı iyi analiz edildikten sonra, belki de en önemli konulardan biri olan pazarlama faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirileceğidir.

Yeni normal sürecine adapte olmak için tüm tedbirleri alan bir turizm işletmesi aldığı tüm tedbirleri pazarına duyurması gerekmektedir ve bunu yaparken kullanılacak pazarlama faaliyetleri büyük önem taşımaktadır.

Peki işletmeler bu konuda neler yapabilir?

  • Vizyonunuzu ve misyonunuzu tekrardan gözden geçirerek “sağlıklı ve güvenli turizm” mottosunu ön plana çıkarın.
  • Alanında yetkin olan bir pazarlama ajansıyla en az 3 aylık bir anlaşma yaparak pazarlama faaliyeti sürecinin iyi bir şekilde yönetilmesini sağlayın.
  • Yeni normal kapsamında yapılan çalışmaları hedef pazarına duyurun.
  • Satış ekibinizi gözden geçirin! Sosyal medya ekibinizi gözden geçirin! Satış ve sosyal medya ekipleriniz yeni normale uygun stratejiler, planlamalar üretemiyorlar ise mutlaka profesyonel pazarlama şirketleri ile bir süreliğine de olsa yeni anlaşmalar yapın.
  • Fiyatlama stratejilerinizde bu dönem için düşük fiyat politikaları yerine, promosyonlu fiyatlamaları (erken rezervasyon indirimi, 7 gün kal 5 gün öde, 10 gün üzeri konaklamalarda bölgesel turlar vb.) tercih edin.
  • COVİD-19 sonrası hem personelinize yaklaşımınızla hem de almış olduğunuz tedbirlerle, misafirlerinizde pandemi ile ilgili olarak pandemi sürecinin tüm yönleriyle mücadele edildiği izlenimi oluşturun.

Tüm bu alınan önlemlerle birlikte COVID-19 pandemisinden dolayı turizm işletmeleri için hazırlanmış olan genelgelere ve yönergelere hakim olmak büyük önem taşımaktadır.  Tavsiyeler de dahil olmak üzere bugenelgelerde ve yönergelerde yer alan salgın tedbirlerini kesinlikle uygulamaya koyun ve web siteleri aracılığıyla da misafirlerinizin alınan bu tedbirler hakkında bilgi almasını sağlayın.Genelge kapsamında misafir girişlerindeki prosedürlerde misafirlerin hissedebileceği huzursuzluğu, nazik, güleryüzlü personeller seçerek, anlayışla geçirmeye çalışın. Otel odalarında maske ve dezenfektan kitlerinin olmasını sağlayın, hatta bunları maliyetlerinin çok az üzerinde satışa sunun. Kahvaltısını odasında almak isteyen misafirler için yeni konseptler geliştirin ve bunları makul bir fiyatla sunun.”Sağlıklı ve Güvenli Tatil Yaşatmak İçin Biz Hazırız”, “Vitamin Dolu Tatil” gibi sloganların uygulanabilirliğine yönelik faaliyetler geliştirin. En önemlisi de ‘Sağlık’ alanında başarıyla yürütülen bu sürecin turizm açısından da muhakkak değerlendirilmesi gerektiğidir. ‘Sağlıklı ve Güvenli Tatil Yaşamanın Tek Adresi Türkiye’ sloganı ve benzerleriyle hem iç turizmde hem de dış turizmde bir avantaj sağlayacağımız kesindir. Ancak bu dönemde ve sonrasında turizmin ilacı iç turizmdir. Dolayısıyla önceliğimiz iç pazar olmalıdır ve bölgedeki yerli halk ve yerel pazarlar ihmal edilmemelidir. Hazırlayacağımız tanıtımlar ve otel içerisindeki tüm bilgilendirmeler Türkçe olmalıdır. Fiyat dengesi sağlanmalı hatta iç Pazar fiyatlaması ile vatandaşlarımız daha fazla memnun edilmeli, yabancı ziyaretçilere göre kendilerini daha özel hissetmeleri sağlanmalıdır.

Yeni normalde “Turizmde en sağlıklı ve güvenli tatiller Türkiye’de”, Sağlıklı bir tatil için güvenilir Türkiye’, ‘Pandemi stresine kısa bir mola, Sağlıklı Tatil, Güvenilir Türkiye!’, ‘Sağlığınıza yatırım fırsatı, Türkiye’ye gelin’, ‘Daha mutlu ve uzun yaşam için, sağlıklı ve güvenilir Türkiye tatili seçin’ gibi mottolarlasağlıklı ve güvenilir” turizm günlerinde buluşmak üzere.

 

Unutmayın! İç turizmde hayat var

Yeni normal normalleşmiyor…

 

Fiziksel mesafe                  maske                  hijyen……..

 

 

 

Yorum Yaz

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.