Coffeetainer’da Turizm Sohbetleri
Kahvenin en kaliteli halini sunan Coffeetainer ve GM Turizm ve Yönetim Dergisi işbirliği ile her ay sizlerle “COFFEETAINER’DA TURİZM SOHBETLERİ”nde buluşacağız. Bu sohbetlerde hem kahveden hem de turizmden önemli konuları ele alacağız.
Bu serinin ilkini ise bu yıl 30 basamak yükselişiyle Fortune 500 Türkiye’nin en iyileri listesinde 111. sırada yer alan teknoloji pazarının inovatif isimi İATİ şirketinin CCO’su (Chief Commercial Officer) Burak Akpınar ile gerçekleştirdik. İşte o özel röportajın detayları…
Burak Akpınar- Ezgican Aydoğan- Selçuk Meral
Coffeetainer ve son gelişmeler hakkında bize bilgi verir misiniz. En son İstanbul’da şube açacağınızı biliyoruz. Ne aşamada şu an?
Ezgican Aydoğan: Bir ay içinde İstanbul Nişantaşı Teşvikiye’deki yeni şubemizi açacağız. Antalya’da şu an üç şubemiz var. İlk ve Merkez şubemiz, Nashira Park’dır. Aynı zamanda bu şubemizde barista eğitimlerimizin verildiği, kendi personelimizin yetiştirildiği ve diğer firmalara da destek verilen Coffeetainer Academi’yi kurduk. Daha sonra Mall of Antalya da ikinci şubemiz ve son olarak da üçüncü şubemizi Lara’da, İstanbul’da da dördüncü şubemizi planlıyoruz. İstanbul’da başka düşüncelerimiz de var. Bizim tarzımız; sıcak ortamlar, çalışılabilir, muhabbet edilebilir ve küçük mağazalar…
Ezgican Bey; siz kahve ile bilinen bir iş yapıyorsunuz, Burak Bey; siz de aynı zamanda bilinen bir turizmi farklı yapmaya başladınız. İATİ bu konuda hangi aralığı gördü ve oradan yeni bir dünya açtı turizmciye ve seyahat severe?
İATİ CCO’su (Chief Commercial Officer) Burak Akpınar
Burak Akpınar: Bildiğiniz üzere bizim geçmişimiz tur operatörlüğüydü. Daha sonra biz online Travel hizmeti vermeye başladık. Şu an da yaklaşık 85 ülkede 40 bin alt acenta ile franchise ofislerimizle Ortadoğu’da, Avrupa’da, Afrika’da ve Uzakdoğu’da faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Günde yaklaşık 17 bine yakın bilet satıyoruz. Bununla birlikte 22 bin rezervasyon işlemi gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında otel ve transfer satışımız da var. Dünyanın her yerinde tur satışlarımız mevcut. Türkiye’de bilet pazarının yaklaşık yüzde 39’unu elimizde tutmaktayız.
Yaklaşık 95 hava yolu şirketinde satış birincisiyiz. Fortune Dergisi geçtiğimiz ay ilk 500 şirketi açıkladı. Bu sıralamada, şirketi ilk kurduğumuzda yaklaşık 7 yıl önce ilk 500 firma arasında 444’üncü sıradaydık. Yaklaşık 7 yıl içerisinde 111’inci sıraya kadar düştük. Seneye hedefimiz 85. Sıraya inebilmek.
Kahve ile birlikte hangi motivasyon sizi inovatif bir sunum yapmaya yöneltti. Sıradanlaşmış herkesin yapabildiği ve bileşenleri basit olan ürüne inovatif bir yaklaşım kattınız bu macera nasıl başladı ve bu başarılı noktalara nasıl ulaştı?
Coffeetaıner’ın Yaratıcısı ve Kurucusu Ezgican Aydoğan
Ezgican Aydoğan: Kahve benim en büyük tutkularımdan biriydi. Başarı, her zaman aşkla ve tutku ile başlar. Ben, turizm için yurt dışı fuarlarına katıldığımda mutlaka fuar sonrasında o ülkenin gurme kahvecisini ve kavurmacısını ziyaret ederim.
Bunu her gittiğim ülkede yaptım ve sonuç birçok farklı lezzetli kahve ile bende belli kahve kültürü oluştu. Bunun dışında Türkiye’de kahve içilen ortamları gözlemledim ve çok amaçlı ortamlar olmadığını fark ettim. Bu konuda neler yapabileceğim üzerine fikirler oluşturdum. Bunun oluşumu için yaklaşık üç sene boyunca bir araştırma yaptım. Biz araştırdıkça daha başka kahve çekirdeklerinin de olduğunu keşfettim.
Coffeetainer ile hem kahve içilebilen hem de çalışma ve toplantı mekanı olarak kullanılabilen konsept kahve mağazaları oluşturdum. En önemlisi de nitelikli çekirdek kahvenin en iyisini bu mağazalarda misafirlerimizle buluşturduk.
Burak Bey siz kahve seviyor musunuz?
Burak Akpınar: Bayılırım. Özellikle Coffeetainer’ın kahveleri vazgeçilmezlerimden…
Turizmci olmanın bu konudaki etkisi nedir?
Ezgican Aydoğan: Turizmin her dalındaki insanlar sadece otelciler değil, acentalar ve İATİ’nin anlattığı öyküler bizim için gurur verici. Bir Türk firmanın dünya çapında bu şekilde başarılı olması bunu herkesin bilmesi gerekiyor ve bununla her Türk vatandaşın övünmesi gerekiyor.Türk turizmcileri her dalda gerçekten bence çok başarılılar. Doğal olarak da otellerinde her otelci en iyiye ulaşmayı istiyor. Aquapark’ta en iyi Aquaparklar, “All Inclusive” oteller, en iyi yiyecek- içecek derken kahveyi unutuyoruz.
Biz çay tüketen bir kültüre sahibiz. Kahve içmeye başlayınca, kahvecilerin ne kadar gelişebileceğini gördük. Dedik ki otelimizde biz de o zaman misafirlerimize kahvenin en güzelini vermeliyiz.
İATİ olarak sizin de felsefeniz Coofeetainer gibi, var olanı özgünleştirerek hizmete sunmak değil mi?
Burak Akpınar: Kesinlikle. Bizim gelişmemizdeki en önemli etken; var olanın dışına çıkarak farklı ürünler oluşturmak. Bu her zaman önceliğimiz oldu. Bu bakış açısıyla yaklaşarak yurt dışı faaliyetlerimizi başlattık ve şu an da yurt dışında 85 ülkede faaliyet gösteriyoruz. 2020 yılı da 95 ülkeye çıkmayı hedefliyoruz. Bizim en büyük özelliğimiz dışarıdan yazılım desteği almamamız. Bünyemizde 45’e yakın yazılımcı çalışmaktadır.
Dünyada neler gözlemliyorsun, trend nereye eviriliyor, tatilci neye göre satın alım gerçekleştiriyor?
Burak Akpınar: Tatilci benim gördüğüm kadarıyla tatilini kendi oluşturuyor. Biletini kendi alıyor, otel rezervasyonunu kendi yapıyor, transferini dahi kendi yapabiliyor. Bunun için dünyada çeşitli siteler var bildiğiniz gibi. Şu an da dünyanın her yerinde misafirlerimiz bizim sitemiz üzerinden kendi dinamik paketini oluşturabiliyor. Uçağını farklı bir kanaldan alıp, otelini farklı bir kanaldan alıp, transferini farklı bir kanaldan alıp hepsini harmanlayarak seyahatini tamamlıyor.
Elinizde size ait güçlü bir data var, bu konuda bizlere biraz tüyo verebilir misiniz?
Burak Akpınar: Şu an da bir kullanıcı hangi semtten, hangi bilgisayar markasıyla, kaç kere sitemize baktı görebiliyoruz. Bir müşteri otel rezervasyonu yapmak için neredeyse 27 defa otelin internet sitesine giriyor. Bizim iki markamız var, İATİ bizim ana şirketimiz, daha çok B2B kanalında hizmet veriyor. Bir de B2C kanalımız var, direk müşteriye hitap eden oda Aerobilet. Rusya ve Suudi Arabistan’dan da çok ciddi satışlar alıyoruz.
Ezgican Bey; kahve keyfini yaşatırken, mağazalarınızda sunumlar ve eğitimler de verdiğinizi biliyoruz. Bu konuda sizden bilgi alabilir miyiz?
Ezgican Aydoğan: Biz burada kahve demleme tekniklerini, misafirlerimize sunum yaparken aynı zamanda öğretiyoruz da. Bize çok fazla soru geliyor, bu kahveyi evimizde demleye bilir miyiz, sizin yaptığınız şekilde nasıl yapabiliriz? İnsanlar, çok pahalı kahve makineleri olmadan da çok lezzetli ve nitelikli kahveleri evlerinde yapabilirler. Türk kahvesini biz burada çekirdek şeklinde taze çekilmiş olarak paketliyoruz. Bu şekilde bizden sadece taze çekilmiş kahve almaya gelen ev hanımların sayısı oldukça fazla.
Coffeetainer’ın bir sloganı var “Hayat kahve ile başlar” Peki; Burak için hayat ne ile başlıyor?
Burak Akpınar: Sporla. Sabahları spor yapmaya çalışıyorum, daha çok yürüyüş yapıyorum, eğer vaktim olursa akşamları da çeşitli sporlar yapıyorum. Plates, futbol gibi. Aynı zamanda su kayağı da keyifle yaptığım sporlardan bir tanesi. Extrem sporlara da ayrıca ilgim var.
Coffeetainer ile yurt dışına açılmayı düşünüyor musunuz?
Coffeetainer ile hayalimiz yurt dışına açılmak. Neden bir Türk markası dünyada yükselen trend içinde yer almasın.
Burak Bey; Dünya ile rekabet etmek nasıl bir duygu? Sizin rotanız nedir?
Burak Akpınar: Şu an da dünya çapındaki firmalarla rekabet edebilmeniz için bir kere IT’ye para ayırmanız gerekiyor, daha sonra ise yatırım yapmanız lazım, bize her yıl otelcilerden; otel alacak mısın, yatırım yapacak mısın? Soruları geliyor, ama biz yatırımımızı online’a yapıyoruz. Yani betona değil de teknolojiye yapıyoruz ve faydalarını da görüyoruz.
Peki; ilerde sadece uçaklar ve oteller mi kalacak, aradaki her şey gidecek mi?
Burak Akpınar: Büyük ihtimalle, dünya oraya gidiyor.
Son olarak bu düzende İATİ nerede yer alacak?
Burak Akpınar: İnşallah en yukarılarda… Ben teknolojik gelişimin yanı sıra birebir temasın,
Hiç bir zaman ölmeyeceğini düşünüyorum.
Burak Akpınar: Haklısınız. Biz bunun için bir uygulama yaptık. Biz, uçak satıyoruz, otel satıyoruz, ama tabii ki bizim sistemde bir marketimiz var, insanlar oradan yazışma yapabiliyorlar. Soru sorarak cevaplarını yazışma ile sağlayabiliyor, bu tip desteklerimiz de var. Müşteri siteye giriş yaptı çıktı, bunu birkaç kez tekrarlar ise biz o müşteri ile hemen iletişime geçiyoruz. Müşterilerimize “Siteyi aç, alışverişini yap” mantığı gütmüyoruz. Biz de mutlaka onlara özel mesajlarla, pop-uplarla dokunmaya çalışıyoruz.
Burak Akpınar: İATİ’nin amacı, aracıları aradan çıkararak müşterinin direk satın almasını sağlamak
Gm Dergi’nin Diğer Röportajlarına ulaşmak için tıklayın !
