CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın, turizmde 2016 yılı için önlem alınması konulu Aralık 2015’te verdiği söz soru önergesi, TBMM’de görüşüldü. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, yaklaşık bir yıl sonra, önergeye yazılı olarak yanıt vereceğini bildirdi.
TURİZM MİLLİ MESELE
Bakan Avcı’nın açıklaması üzerine söz alan Çetin Osman Budak, önerge ile birlikte dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’a 2016 yılı için alınması gereken önlemlerle ilgili bir dosya da verdiğine dikkat çekti. Budak, “Ancak uyarılarımız ve önerilerimiz dinlenmedi. Önergemize bir yıl sonra hala yanıt verilmemesi de bunun göstergesi. Bugün 9 milyon turist eksik, yıl boyunca bu, sanıyorum, 12 milyona çıkacak. Bunun çarpan etkilerini de hesapladığınız zaman aşağı yukarı 16-17 milyar dolar gibi bir zarardan söz ediyoruz ve bunun 54 sektörü etkilediğini siz de biliyorsunuz. Fransa, olağanüstü hâl döneminde, aşağı yukarı bir senedir olağanüstü hâl dönemini yaşıyor ve orada turizm eksi. 2017 yılının da kayıp bir yıl olma ihtimali son derece yüksek. 2017 yılıyla ilgili 2016’da aldığınız önlemlerin hiçbirisinin yeterli olmadığını mutlaka gördünüz. İstihdam üzerindeki yükler ve afet bölgesi olarak ilan edilebilecek durumda olan sahil bölgeleri var. Bunlarla ilgili eğer bir çalışmanız varsa şu anda Meclis’te, yoksa yine komisyonda bunları dile getirmek istiyoruz. Bu sektör son derece önemli bir sektör. Bu konuyu da millî bir konu olarak görüyoruz” dedi.
REHAVET İTİRAFI
Budak’ın “Komisyon toplanmalı” çağrısına olumlu yanıt veren Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, ayrıca “rehavet” itirafında bulundu. Avcı, “2017’den umutluyuz. 2016 sonunda aldığımız birtakım tedbirlerin gerçekten sonuç vermeye başladığını gördük. Ayrıca, Ruslarla yaşanan kriz çok istisnai bir olaya dayanıyordu, yani sistemik bir arıza değil. Ama onun sistemik arızamıza işaret ettiği tarafı şu: Belli pazarlara endekslenmiş, onlarla sınırlı, işin kolayına kaçan bir turizm anlayışının doğru olmadığını sektör de biz de gördük. Pazarımızı çeşitlendirmek zorundayız, ürünlerimizi çeşitlendirmek zorundayız. Bu krizin bize en büyük katkısı geçmişte yaşadığımız bu rehavetin bize nasıl pahalıya mal olabileceğini görmüş olmamızdır. Turizm ‘iyi’ dedikçe iyi olan, ‘kötü’ dedikçe kötü olan bir sektör. Türkiye’de sektörle ilgili olumsuz söylemleri kendi aramızda veya dışarıda ne kadar köpürtürsek kötüye gitme ihtimaline katkı verilmiş olur. Sizinle komisyon olarak toplantılarımızda sektörle ilgili sorunlarımızı konuşalım, çözüm önerilerinizi alalım” diye konuştu.
