Büyük Termal Şok!
Yalova’da büyük bir devre mülk vurgunu yapıldığı iddia ediliyor. İddiaya göre 2 bin 500 kişiye satılması gereken hisseli tapu, 40 bine yakın kişiye satıldı.
Türkiye’de yaşanan devre mülk vurgunlarına bir yenisi daha eklendi. Hürriyet gazetesinden Dinçer Gökçe’nin haberine göre, Yalova’da 2 bin 500 kişiye satılması gereken hisseli tapu 40 bine yakın kişiye satıldı. Bir oda için toplanan para 6 milyon lirayı buldu. Benzer durumun yaşandığı Ankara ve Tekirdağ’daki diğer iki büyük projeden devre mülk satın alan birçok kişi de icralık oldu. Ödemesini yaptığı halde alamadığı senetler ya da satışın iptaline rağmen aidatlar sebebiyle kişiler hacizlerle boğuşuyor.
‘Hisseli Tapu satışı Yapılacağı Söylendi’’
Mali Müşavir Enver Göçek, tanıtım görevlisinin anlatımı ile Yalova Termal’deki devre mülk projesinden haberdar oldu. Gökçek, bir kısmı tamamlanan projenin fotoğraflarını gördü. Hisseli tapu satışı yapılacağı söylendi. Yılın belli bir döneminde tesiste kalabileceği belirtilen Göçek’e hisse devir bedelinin 23 bin 950 lira olduğu, fakat peşin öderse 12 bin lira ödemesi gerektiği ifade edildi. Göçek, 28 Haziran 2018’de D. Sağlık Termal isimli bir şirket ile sözleşme yaptı. İlk olarak bin lira ödeyen Göçek, 11 bin lirayı ise geçen 5 Temmuz’da banka yolu ile yatırdı.
Aynı Yer Binlerce Kişiye Satıldı
Hisseli tapu devri yapılan Göçek, satın aldığı yeri görmeye gittiğinde gerçek durumla karşılaştı. Tapu kaydına göre aynı yer 3 bin 650 kişiye daha satılmıştı. Hesaplamalara göre binlerce kişiye satılan odanın değeri 6.2 milyon lirayı geçiyor. Göçek, avukatı ile yaptığı araştırmada tesisteki yerlerin 2 bin 500 kişiye satılması gerekirken, 40 bine yakın kişiye satıldığını öğrendi. Göçek, elinde tapu olmasına rağmen tesiste ‘Boş yer yok’ gerekçesiyle kalamayacağını anladı. Tapu iptal davası açarak, kazandı. Göçek tapusunu iptal edince bu kez, ödediği paranın iadesi için mahkemeye dava açtı. Fakat, en çarpıcı gelişme ise bu aşamada anlaşıldı. Göçek’in ödeme yaptığı şirketin tabela şirket konumunda olduğu ortaya çıktı. Dava dilekçesinde ödeme yapılan şirket ile K. Otel İşletmeleri AŞ ve G. Turizm İnşaat AŞ’nin aynı kişi tarafından yönetildiği öğrenildi. Aralarında organik bağ olduğu, dolayısıyla yaptıkları ödemenin bu şirketlerin sorumluluğunda olduğu kaydedildi. Göçek, tapuyu iptal etse de aidat ödemelerinden kurtulamıyor. Göçek’in sözleşme yaptığı şirket, yıllık 470 liralık aidat için gün aşırı mesaj gönderiyor. Mesajlarda, aidatın ödenmemesi halinde icralık olacağı yazıyor.
Benzer Olay Ankara’da Yaşandı
Aynı sorun Ankara Beypazarı’nda inşa edileceği açıklanan A. Termal projesi ile ilgili yaşanıyor. Emekli olan Rakia Akyıldız ve Ayhan Akyıldız çifti bu projeden devre mülk almak üzere şirket ile sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre devre mülkün bedeli 26 bin TL. Raika Akyıldız 26 bin liralık 32 senet yaptı. Fakat Akyıldız şirket ile ilgili bir dizi olumsuz haber aldı. Sözleşmeyi iptal etti. Karşılıklı atılan fesih sözleşmesinde senetlerin Akyıldız’e iade edileceği kaydedildi.
‘Nitelikli Dolandırıcılık’ Suçlaması
Fakat şirket, Akyıldız gibi birçok kişiden aldığı senetleri bankaya vererek, senetlere karşılık kredi kullandı. Banka, krediler ödenmeyince aralarında Akyıldız’ın da olduğu birçok kişinin senedini icraya koydu. Akyıldız, bankanın yaptığı icra takibi ile durumdan haberdar oldu. Projenin sahibi N. Mühendislik İnşaat’ın yetkilileri hakkında ‘nitelikli dolandırıcılık’ iddiasıyla savcılığa başvuruda bulundu. Benzer bir sorunun da Tekirdağ Saray’daki H. Termal Projesinde yaşandığı söyleniyor.
Ödemeyi Alan Şirketin İçi Boş
Av. Engin İsmail Köse, Yalova’daki projede bilinçli olarak binlerce kişinin dolandırıldığını öne sürerek; “Pazarlama teknikleri çok insafsızca yapılıyor. ‘Bedava tatil kazandınız’ diyerek otele götürüyorlar. Genelde hedef kitle yaşlı insanlar. Saatlerce yüksek sesli müzik ve konuşmayla bu kişiler ikna ediliyor. Bir masa ikna edildiğinde zil çalınıyor, anons ediliyor, herkes alkışlıyor. İnsanlara verilen tapu ekonomik bir değere sahip değil. Ödeme yapılan şirkete bakıldığında üzerinde herhangi bir mal varlığı yok. Araştırmalarda aynı kişinin yönettiği üç ayrı şirket arasında organik bağ olduğunu tespit ettik. Yargıtay’ın da bu yönde kararları var” ifadelerini kullandı.