Tarihi, kültürel ve mimari birikiminin yanı sıra sahip olduğu eşsiz doğal güzellikleriyle geçen sene 600 bin dolayında Arap turist ağırlayan ve bu sayıyı 2015 yılı itibarıyla 1 milyon çıkarmayı hedefleyen Bursa, Arapların ramazan ve sonrasına yönelik rezervasyonlarında rotayı Karadeniz’e çevirmesinin şaşkınlığını yaşıyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akkuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bursa’nın son yıllarda Kuveyt, Katar, Suudi arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkelerinden yoğun şekilde turist ağırladığını hatırlattı.
Sadece Ortadoğu ülkelerinden geçen yıl 600 binin üzerinde turist ağırladıklarını, bu yıl ise 1 milyon hedefiyle hareket ettiklerini belirten Akkuş, “Geçen yıl Bursa’mızda 600 binin üzerinde Arap turist misafir ettik. ‘Bursa’mızda bunu 1 milyona çıkarırız’ düşüncesiyle daha güzel çalışırken, bundan bir ay öncesi acayip şekilde Arap turizminin Trabzon’a kaydığını görüyoruz” ifadesini kullandı.
Akkuş, Bursa’da kamu ve özel sektörün koordineli bir çalışmayla Arap turistleri yeniden kazanması gerektiğini vurguladı. Bunun yeni bir konsept olması gerektiğine değinen Akkuş, “Şimdi herhalde Karadeniz Bölgesi’nde ilgi, destek o tarafta daha fazla ki acentelerimiz Karadeniz Bölgesi’ne turlarını, paketlerini çıkarmaya başladı ve oraya gidiyor. Bunun için Bursa’da acilen bir önlem almamız lazım. 1 milyon turist beklerken 500 binin altına düşersek, bundan hem Bursa halkı hem esnafı sıkıntı çekecektir” dedi.
“Rezervasyonlarda yüzde 30-40’a varan bir azalma”
Mehmet Akkuş, son bir aydır acenteler ve esnaftan şikayetler aldıklarını, bu konuyu yerel yöneticilerle de istişare ettiklerini bildirdi. Sıkıntıyı aşmaya çalıştıklarını anlatan Akkuş, “Bursa’da, gelen talepler, rezervasyonlarda yüzde 30-40’a varan bir azalma var. Bu, Karadeniz Bölgesi’ne kayıyor. Buradaki meslektaşlarımız, acentelerimiz Karadeniz Bölgesi’ne şubeler açıyor. Bunu, oraya değil, buraya tekrar getirmenin yollarını, çarelerini ve buradaki hizmetlerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu. Ramazan öncesi ve sonrasında Arap turistlerin Bursa’ya yoğun şekilde ilgi gösterdiğini ancak ramazanda genellikle bir miktar azaldığını aktaran Akkuş, “Bu yüzde 35-40 azalmayı tekrar Bursa’ya kazandırmamız ve çoğaltmamız lazım. Bursa büyürse, kazanırsa zaten Türkiye kazanır” görüşünü dile getirdi.
“Bize çok büyük bir yara açtı”
Ortadoğu Bölgesi’ne çalışan turizm acentesi sahiplerinden Uğur Yılmaz da yabancıların Türkiye’de taşınmaz edinmelerine yönelik kanuni düzenlemelerin ardından turizm faaliyetinin dışına çıkıp, gayrimenkul satışı konusunda aracılık, danışmanlık da yapmaya başladığını hatırlattı. Yılmaz, kısa süre öncesine kadar kentte gayrimenkul satışlarının ciddi boyutlarda olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Gelen Arap turistler buraya çok güzel gayrimenkul yatırımları yapıyordu. Çok güzel paralar kazanıp, kazandırıyordu piyasaya fakat son dönemlerde haksız rekabet de diyebiliriz, destinasyon olarak Karadeniz Bölgesi’ne kayma da diyebiliriz. Tanıdıklarımıza biz aracılık yapıyorduk, bire bir satmasak bile, sadece danışmanlık hizmeti veriyorduk, bunlara vekalet yoluyla gayrimenkul alıyorduk, bunlarda satışlar çok büyük ölçüde azaldı, çoğu maalesef Karadeniz Bölgesi’ne kaydı. Seyahat acentelerinin eskiden Karadeniz’i bir destinasyon olarak görüyordu. Ne yapıyorduk? Programımızın içerisinde İstanbul, Yalova, Bursa, Abant ve Trabzon yapıyorduk. Şimdi maalesef oranın ama yerel yönetimin imkanıyla, kamunun desteğiyle oradaki bizim destinasyon olan olayımız elimizden alındı, onlar kendileri yapmaya başladılar. Destinasyondan çıktı, onlar merkez olarak Trabzon, Bursa, İstanbul yapmaya başladılar. Bu da bize çok büyük bir yara açtı.”
Arapların Bursa’daki durakları
Bursa’da, Ulu Camii, Yeşil Türbe, Emirsultan Camii ve Koza Han başta olmak üzere Hanlar Bölgesi’nin de aralarında bulunduğu tarihi mekanları gezen Arap turistler, Birleşmiş Milletler eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, Osmanlı erken döneminin kırsal kesim sivil mimari örneklerinin bozulmadan günümüze taşındığı, kuruluşu 1300’lü yıllara dayanan Cumalıkızık Mahallesi’ne özel ilgi gösteriyor. Saitabat Şelalesi, Suuçtu Şelalesi ve Uludağ yolundaki 600 yıllık tarihi İnkaya Çınarı’nı da turistik programlarına mutlaka katan Arapların önemli durakları arasında, Uludağ da yer alıyor.